Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP ve MHP liderlerinin terör bitmesin diye ayak direttiğini savunurken, “Kusura bakmasınlar Devlet Bahçeli sıcak koltuğunu koruyacak diye bu ülkede kanın akmasına seyirci kalmayız. Kemal Kılıçdaroğlu koltuğunda oturacak diye gençlerin yitip gitmesine seyirci kalmayız. İnanın tarih bu iki genel başkanı affetmeyecek. Terör bittiğinde, bu ülke huzura kavuştuğunda tarih, bu iki genel başkanı terör bitmesin diye çırpındıkları için kara bir leke olarak kaydedecek” dedi.
Başbakan Erdoğan partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin ihanet kelimesini kendileri için ağzına alamayacağını vurguladı. 2001 krizinde sadece iki hafta içinde Merkez Bankası’nın döviz rezervinin 5.5 milyar dolar eridiğini dile getiren Erdoğan, “Şu anda Merkez Bankası’nın rezervi 125 milyar dolar oldu. 2001 krizinde bu milli bankamızın kasasının nasıl boşaltıldığını, bir gece içerisinde nasıl soyulduğunun milletim farkında. Bunların kimlere savrulduğunu, kimlere dağıtıldığını o süreci iyi bilen kardeşlerim, zaten hafıza kayıtlarından çıkarmayacaklardır” dedi. Merkez Bankası’nın soyulmasına göz yuman birinin, Merkez Bankası’nın kasasına 100 milyar dolar ekleyen bir hükümeti ihanetle, hıyanetle suçlamayacağını ifade eden Erdoğan, “Sayın Bahçeli eğer hain görmek istiyorsa aynaya baksın orada aradığını görür” şeklinde konuştu.
“Sayın Bahçeli milletin, yetimin, öksüzün parasını kamu bankalarının zararını kapatmakta kullanırken, biz bu kamu bankalarını kara geçirdik, millete, yetime, öksüze kaynak oluşturan kurumlar haline getirdik” diyen Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu ülkenin parasının, pasaportunun, ay yıldızlı bayrağının itibarını düşüren Devlet Bahçeli vatansever olacak ama bu ülkeyi bir dünya yıldızı haline getiren AK Parti hükümeti ihanetle, hıyanetle suçlanacak. O 3.5 yıllık iktidarları döneminde kimlere af çıkardıklarına, kimleri idamdan kurtardıklarına, hangi azılı suçluları sokaklara saldıklarına, kendi partileri içinde bugün tıpkı kendileri gibi konuşanlara nasıl linç uyguladıklarına hiç girmiyorum. ‘vur de vuralım, öl de ölelim’ diyen kitleye karşı ‘onun da zamanı gelecek’ diyen, terör bitmesin diye çırpınıp, aynı anda terörü yücelten bir genel başkanın ne bize ne de kendi tabanına, Ülkücü gençlere söyleyecek tek bir söz yoktur. Söz söyleyecek yüzü dahi yoktur. Böylelerine, aynaya bakıp sağa sola hakaret yağdıranlara en güzel cevabı aslında, Mehmet Akif veriyor. Çok anlamlı bir cevap; ‘Şarka bakmaz, garbı bilmez görgüden yok vayesi; Bir kızarmaz yüz, yaşarmaz göz bütün sermayesi.’
Olay bu. Kusura bakmasınlar Devlet Bahçeli sıcak koltuğunu koruyacak diye bu ülkede kanın akmasına seyirci kalmayız. Kemal Kılıçdaroğlu koltuğunda oturacak diye gençlerin yitip gitmesine seyirci kalmayız. İnanın tarih bu iki genel başkanı affetmeyecek. Terör bittiğinde, bu ülke huzura kavuştuğunda tarih, bu iki genel başkanı terör bitmesin diye çırpındıklar için kara bir leke olarak kaydedecek. Sanatçılar, akademisyenler, yazarlar, işçiler, işverenler, memurlar bu sürece destek verirken, Türkiye tek yürek halinde umudunu çoğaltırken, terör bitmesin diye ayak direten bu iki genel başkanı tarih büyük bir talihsizlikle anacak.”
Tüm Türkiye’yi dolaşan AK Parti örgütüne teşekkür eden Erdoğan, “Tüm kadromuz Türkiye’yi dolaşıyor ve dolaşmaya devam edeceğiz. Oralarda hem esnafımızla, hem halkla bütünleşmek suretiyle ülkeyi bir, beraber, bütün olarak inşallah yarınlara taşıyacağız. Biz bu iki genel başkanın tahriklerine, hakaretlerine, süreci sabote etmek için ortaya koydukları kirli mücadeleye asla prim vermeyeceğiz. Şehitler gelsin, gençler ölmeye devam etsin diye adeta beddua eden bu iki genel başkana rağmen biz yaşatmanın mücadelesini kararlılıkla sürdüreceğiz. 76 milyonun desteği ve hayır duası bize yeter. Allah milletimizden razı olsun. İçeride dışarıda dualarında bizi unutmuyorlar. Biz dün Türkiye ile yürüdük, bugün Türkiye ile yürüyoruz, yarın da milletimizle birlikte yürümeye devam edeceğiz.”
Başbakan Erdoğan, 8 Nisan’ın “Dünya Romanlar Günü” olduğu anımsatarak, şunları kaydetti: “Ülkemizde Türk’ü, Kürt’ü, Çerkez’i, Laz’ı, Roman’ı, Boşnak’ı ile aklınıza ne gelirse, hepsiyle bir beraber yürümeye devam edeceğiz. AK Parti’nin özelliği bu. AK Parti’nin güzelliği de bu. Çünkü biz etnik, bölgesel, dinsel milliyetçilik yapmayacağız dedik yapmıyoruz. Biz yola çıkarken tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet dedik. Aynı şekilde yolumuza devam ediyoruz. Aynı zamanda Polis Teşkilatımızın Kuruluşunun 168. yıl dönümünü yarın kutluyoruz. Canlarını, her şeyini feda etmeye hazır olan polis teşkilatımızın tabandan tabana, tüm mensuplarını aileleriyle beraber kutluyorum. Onların da verdikleri bu mücadelede rabbim yardımcıları olsun diyorum. aynı şekilde askerimiz için bu dualarımızın kabulünü rabbimden niyaz ediyorum. Bütün korucularımız için aynı şekilde dualarımızın kabulünü rabbimden niyaz ediyorum. Onlar hakikaten bu topraklara her an düşmek üzere bir mücadele içindeler. Rabbim yolumuzu, bahtımızı açık etsin diyorum.”
Başbakan Erdoğan partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin ihanet kelimesini kendileri için ağzına alamayacağını vurguladı. 2001 krizinde sadece iki hafta içinde Merkez Bankası’nın döviz rezervinin 5.5 milyar dolar eridiğini dile getiren Erdoğan, “Şu anda Merkez Bankası’nın rezervi 125 milyar dolar oldu. 2001 krizinde bu milli bankamızın kasasının nasıl boşaltıldığını, bir gece içerisinde nasıl soyulduğunun milletim farkında. Bunların kimlere savrulduğunu, kimlere dağıtıldığını o süreci iyi bilen kardeşlerim, zaten hafıza kayıtlarından çıkarmayacaklardır” dedi. Merkez Bankası’nın soyulmasına göz yuman birinin, Merkez Bankası’nın kasasına 100 milyar dolar ekleyen bir hükümeti ihanetle, hıyanetle suçlamayacağını ifade eden Erdoğan, “Sayın Bahçeli eğer hain görmek istiyorsa aynaya baksın orada aradığını görür” şeklinde konuştu.
“Sayın Bahçeli milletin, yetimin, öksüzün parasını kamu bankalarının zararını kapatmakta kullanırken, biz bu kamu bankalarını kara geçirdik, millete, yetime, öksüze kaynak oluşturan kurumlar haline getirdik” diyen Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu ülkenin parasının, pasaportunun, ay yıldızlı bayrağının itibarını düşüren Devlet Bahçeli vatansever olacak ama bu ülkeyi bir dünya yıldızı haline getiren AK Parti hükümeti ihanetle, hıyanetle suçlanacak. O 3.5 yıllık iktidarları döneminde kimlere af çıkardıklarına, kimleri idamdan kurtardıklarına, hangi azılı suçluları sokaklara saldıklarına, kendi partileri içinde bugün tıpkı kendileri gibi konuşanlara nasıl linç uyguladıklarına hiç girmiyorum. ‘vur de vuralım, öl de ölelim’ diyen kitleye karşı ‘onun da zamanı gelecek’ diyen, terör bitmesin diye çırpınıp, aynı anda terörü yücelten bir genel başkanın ne bize ne de kendi tabanına, Ülkücü gençlere söyleyecek tek bir söz yoktur. Söz söyleyecek yüzü dahi yoktur. Böylelerine, aynaya bakıp sağa sola hakaret yağdıranlara en güzel cevabı aslında, Mehmet Akif veriyor. Çok anlamlı bir cevap; ‘Şarka bakmaz, garbı bilmez görgüden yok vayesi; Bir kızarmaz yüz, yaşarmaz göz bütün sermayesi.’
Olay bu. Kusura bakmasınlar Devlet Bahçeli sıcak koltuğunu koruyacak diye bu ülkede kanın akmasına seyirci kalmayız. Kemal Kılıçdaroğlu koltuğunda oturacak diye gençlerin yitip gitmesine seyirci kalmayız. İnanın tarih bu iki genel başkanı affetmeyecek. Terör bittiğinde, bu ülke huzura kavuştuğunda tarih, bu iki genel başkanı terör bitmesin diye çırpındıklar için kara bir leke olarak kaydedecek. Sanatçılar, akademisyenler, yazarlar, işçiler, işverenler, memurlar bu sürece destek verirken, Türkiye tek yürek halinde umudunu çoğaltırken, terör bitmesin diye ayak direten bu iki genel başkanı tarih büyük bir talihsizlikle anacak.”
Tüm Türkiye’yi dolaşan AK Parti örgütüne teşekkür eden Erdoğan, “Tüm kadromuz Türkiye’yi dolaşıyor ve dolaşmaya devam edeceğiz. Oralarda hem esnafımızla, hem halkla bütünleşmek suretiyle ülkeyi bir, beraber, bütün olarak inşallah yarınlara taşıyacağız. Biz bu iki genel başkanın tahriklerine, hakaretlerine, süreci sabote etmek için ortaya koydukları kirli mücadeleye asla prim vermeyeceğiz. Şehitler gelsin, gençler ölmeye devam etsin diye adeta beddua eden bu iki genel başkana rağmen biz yaşatmanın mücadelesini kararlılıkla sürdüreceğiz. 76 milyonun desteği ve hayır duası bize yeter. Allah milletimizden razı olsun. İçeride dışarıda dualarında bizi unutmuyorlar. Biz dün Türkiye ile yürüdük, bugün Türkiye ile yürüyoruz, yarın da milletimizle birlikte yürümeye devam edeceğiz.”
Başbakan Erdoğan, 8 Nisan’ın “Dünya Romanlar Günü” olduğu anımsatarak, şunları kaydetti: “Ülkemizde Türk’ü, Kürt’ü, Çerkez’i, Laz’ı, Roman’ı, Boşnak’ı ile aklınıza ne gelirse, hepsiyle bir beraber yürümeye devam edeceğiz. AK Parti’nin özelliği bu. AK Parti’nin güzelliği de bu. Çünkü biz etnik, bölgesel, dinsel milliyetçilik yapmayacağız dedik yapmıyoruz. Biz yola çıkarken tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet dedik. Aynı şekilde yolumuza devam ediyoruz. Aynı zamanda Polis Teşkilatımızın Kuruluşunun 168. yıl dönümünü yarın kutluyoruz. Canlarını, her şeyini feda etmeye hazır olan polis teşkilatımızın tabandan tabana, tüm mensuplarını aileleriyle beraber kutluyorum. Onların da verdikleri bu mücadelede rabbim yardımcıları olsun diyorum. aynı şekilde askerimiz için bu dualarımızın kabulünü rabbimden niyaz ediyorum. Bütün korucularımız için aynı şekilde dualarımızın kabulünü rabbimden niyaz ediyorum. Onlar hakikaten bu topraklara her an düşmek üzere bir mücadele içindeler. Rabbim yolumuzu, bahtımızı açık etsin diyorum.”