CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, Türk ekonomisinin, ihracatın gerçek zafere ihtiyacı olduğu bir dönemde hükümet ekonomiye gündeminde yer vermeyince, istihdamı, ihracatı yatırımı dikkate ve ciddiye almayınca maalesef Türk ekonomisinin amiral gemisi olan ihracat artık S.O.S. vermeye başladı” dedi.
Oran yaptığı yazılı açıklamada, “Türk ekonomisinin, ihracatın gerçek zafere ihtiyacı olduğu bir dönemde hükümet ekonomiye gündeminde yer vermeyince, istihdamı, ihracatı yatırımı dikkate ve ciddiye almayınca maalesef Türk ekonomisinin amiral gemisi olan ihracat artık S.O.S. vermeye başladı” dedi.
AKP’de ekonominin başında Zafer Çağlayan’ın olduğunu ancak ekonomide, ihracatta “zafer” yerine “hezimet” yaşandığını ifade eden Oran, “Yılbaşında Çağlayan’a şapka takıp ‘kaptan’ demişlerdi ve ekonominin ehil ellerde olduğunu vurgulamışlardı. Ancak hükümet yanlış gündem ve yanlış öncelik içinde Suriye batağına gömüldü. Dış ilişkiler, Suriye, Ortadoğu Türkiye ekonomisini vurdu. Ortaya çıkmıştır ki şapka takarak ihracatın, dış ticaretin kaptanı olunmuyor. Tüm enerjisini Suriye yönetimini devirmeye harcayan hükümet, ekonomiyi unuttu. Hükümet artık acil olarak ekonomiyi yani işi ve aşı öncelikleri arasına almalı 3 yılı aşkın süredir toplanmayan Ekonomik ve Sosyal Konseyi toplamalı. Bu yıl ekonomide yaşanan yavaşlama paralelinde hız keserek Temmuz’da düşüşe geçen ihracattaki gerileme Ağustos’ta iyice hızlandı. İhracatçı Birlikleri kayıtlarına göre 1-28 Ağustos arasında yapılan ihracat 8.9 milyar dolarla geçen yılın aynı dönemine göre tam yüzde 17.5 düştü” dedi.
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın ihracattaki düşüşü otomotive bağlayıp lokal bir durum gibi göstermesine karşılık, Ağustos’ta neredeyse tüm sektörlerde sert düşüşler yaşandığını belirten Oran, ihracatın geçen yılın aynı dönemine göre tarımda yüzde 18.5, tarıma dayalı işlenmiş ürünlerde yüzde 13.9, sanayi mamullerinde yüzde 18.6, madencilikte yüzde 12.2 düşüş gösterdiğini kaydetti.
Başlıca imalat sanayii alt sektörlerinden otomotivde yüzde 29.1, hazır giyim ve konfeksiyonda yüzde 23.1, demir ve demir dışı metallerde yüzde 25.1, çimentoda yüzde 24.8, makinede yüzde 17.3, elektrik-elektronikte yüzde 17.2 ihracat düşüşü yaşandığının bilgisini veren Oran, “Yılbaşından 28 Ağustos’a kadar olan sekiz aylık dönemdeki kümülatif ihracat hacmi 88.7 milyar dolarda kaldı.
Geçen yılın aynı dönemine göre artış sadece yüzde 0.9. Böylece, 2012 Programında 148.5 milyar dolar olarak öngörülen 2012 ihracat hedefinin tutturulması neredeyse imkansız hale geldi. Düşüş temposunun bu ivmeyle devam etmesi durumunda yılın tümündeki ihracat geçen yılki 135 milyar dolarlık hacmin de altına inebilir” ifadelerini kullandı Oran açıklamasını şöyle sürdürdü: “TÜİK, yine altın ihracatı makyajıyla ihracatı Birlik kayıtlarındakinden yüksek açıklayacak. Ancak hükümetin bu yöntemle kendini ve kamuoyunu kandırma yerine, ihracatta yaşanan kan kaybına karşı acil çözüm arayışına girmesi gerekiyor. İhracatta en büyük pazar olan AB’de resesyon kronikleşirken, Türkiye’nin hızlı bir manevrayla yeni pazarlara açılması gerekiyordu. Ancak hükümet, Suriye ile ilgili tavrıyla da gelişmekte olan Ortadoğu pazarlarına açılan ihracat kapılarını kapayarak, kendi ayağına kurşun sıktı. İhracatta topyekun yaşanan kan kaybını artık TÜİK’in şaibeli altın ihracatı yaması da gizleyemez” SHA
Oran yaptığı yazılı açıklamada, “Türk ekonomisinin, ihracatın gerçek zafere ihtiyacı olduğu bir dönemde hükümet ekonomiye gündeminde yer vermeyince, istihdamı, ihracatı yatırımı dikkate ve ciddiye almayınca maalesef Türk ekonomisinin amiral gemisi olan ihracat artık S.O.S. vermeye başladı” dedi.
AKP’de ekonominin başında Zafer Çağlayan’ın olduğunu ancak ekonomide, ihracatta “zafer” yerine “hezimet” yaşandığını ifade eden Oran, “Yılbaşında Çağlayan’a şapka takıp ‘kaptan’ demişlerdi ve ekonominin ehil ellerde olduğunu vurgulamışlardı. Ancak hükümet yanlış gündem ve yanlış öncelik içinde Suriye batağına gömüldü. Dış ilişkiler, Suriye, Ortadoğu Türkiye ekonomisini vurdu. Ortaya çıkmıştır ki şapka takarak ihracatın, dış ticaretin kaptanı olunmuyor. Tüm enerjisini Suriye yönetimini devirmeye harcayan hükümet, ekonomiyi unuttu. Hükümet artık acil olarak ekonomiyi yani işi ve aşı öncelikleri arasına almalı 3 yılı aşkın süredir toplanmayan Ekonomik ve Sosyal Konseyi toplamalı. Bu yıl ekonomide yaşanan yavaşlama paralelinde hız keserek Temmuz’da düşüşe geçen ihracattaki gerileme Ağustos’ta iyice hızlandı. İhracatçı Birlikleri kayıtlarına göre 1-28 Ağustos arasında yapılan ihracat 8.9 milyar dolarla geçen yılın aynı dönemine göre tam yüzde 17.5 düştü” dedi.
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın ihracattaki düşüşü otomotive bağlayıp lokal bir durum gibi göstermesine karşılık, Ağustos’ta neredeyse tüm sektörlerde sert düşüşler yaşandığını belirten Oran, ihracatın geçen yılın aynı dönemine göre tarımda yüzde 18.5, tarıma dayalı işlenmiş ürünlerde yüzde 13.9, sanayi mamullerinde yüzde 18.6, madencilikte yüzde 12.2 düşüş gösterdiğini kaydetti.
Başlıca imalat sanayii alt sektörlerinden otomotivde yüzde 29.1, hazır giyim ve konfeksiyonda yüzde 23.1, demir ve demir dışı metallerde yüzde 25.1, çimentoda yüzde 24.8, makinede yüzde 17.3, elektrik-elektronikte yüzde 17.2 ihracat düşüşü yaşandığının bilgisini veren Oran, “Yılbaşından 28 Ağustos’a kadar olan sekiz aylık dönemdeki kümülatif ihracat hacmi 88.7 milyar dolarda kaldı.
Geçen yılın aynı dönemine göre artış sadece yüzde 0.9. Böylece, 2012 Programında 148.5 milyar dolar olarak öngörülen 2012 ihracat hedefinin tutturulması neredeyse imkansız hale geldi. Düşüş temposunun bu ivmeyle devam etmesi durumunda yılın tümündeki ihracat geçen yılki 135 milyar dolarlık hacmin de altına inebilir” ifadelerini kullandı Oran açıklamasını şöyle sürdürdü: “TÜİK, yine altın ihracatı makyajıyla ihracatı Birlik kayıtlarındakinden yüksek açıklayacak. Ancak hükümetin bu yöntemle kendini ve kamuoyunu kandırma yerine, ihracatta yaşanan kan kaybına karşı acil çözüm arayışına girmesi gerekiyor. İhracatta en büyük pazar olan AB’de resesyon kronikleşirken, Türkiye’nin hızlı bir manevrayla yeni pazarlara açılması gerekiyordu. Ancak hükümet, Suriye ile ilgili tavrıyla da gelişmekte olan Ortadoğu pazarlarına açılan ihracat kapılarını kapayarak, kendi ayağına kurşun sıktı. İhracatta topyekun yaşanan kan kaybını artık TÜİK’in şaibeli altın ihracatı yaması da gizleyemez” SHA