Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, kullanılabilir 112 kilometreküp suyu bulunan Türkiye’nin su zengini bir ülke olmadığını belirterek, “Bundan dolayı başta tarım olmak üzere suyu ekonomik kullanmak zorundayız” dedi.
Bayraktar, 22 Mart Dünya Su Günü dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye’nin kullanılabilir su potansiyelinin 112 kilometreküp olduğunu, bunun yaklaşık 40 kilometreküpünün içme suyu, sanayi ve sulama amaçlı kullanıldığını söyledi.
Türkiye’de kişi başına düşen kullanılabilir su miktarının, son nüfus rakamlarına göre bin 481 metreküp olduğunu, bu rakamın 2023 yılında bin 329 metreküpe ineceğini vurgulayan Bayraktar, bilinenin tersine Türkiye’nin su zengini bir ülke olmadığını söyledi. Türkiye’nin “Az miktarda su kıtlığı çeken ülkeler” arasında yer aldığını ifade eden Bayraktar, “Fakat nüfus artışı nedeniyle kişi başına kullanılabilir su miktarı yıllar itibarıyla gerilemiş, bin 500 metreküpün altına inmiştir. Hızlı nüfus artışı, kirlenmenin yanı sıra kentlerdeki şebekelerde su kaybı vardır. Tarım, sanayi ve evsel su kullanım oranları, belli bir strateji doğrultusunda dağıtılmamaktadır. Ülkemizde yıllık yağış ortalaması, dünya ortalamasından düşüktür. Bu durumlar mevcut kaynakların daha dikkatli kullanılması ve kirlenmeye karşı gerekli tedbirlerin bir an önce alınması gerekliliğini ortaya koymaktadır” dedi.
Gelecek nesillere yeterli suyun bırakılabilmesi için birtakım tedbirlerin alınmasını gerektiğine dikkat çeken Bayraktar, “Su kaynaklarımızın yetersizliği, başka amaçlarla su kullanımına olan talep, tarımsal sulamada da suyun ekonomik kullanılması gerektiğini ortaya koymaktadır. Şu anda kullanılabilir suyun yaklaşık 29.6 kilometreküpü sulama amacıyla kullanılmaktadır. Tarım arazilerimizin yaklaşık 8.5 milyon hektarı teknik ve ekonomik olarak yer altı ve yer üstü sularla sulanabilir özelliktedir. Hala sulamaya açılmamış arazi miktarı 2.9 milyon hektar düzeyindedir” diye konuştu.
Bayraktar, Konya Ovası Projesi (KOP), Doğu Karadeniz Projesi (DOKAP) ve Güneydoğu Anadolu Projesi’ndeki (GAP) sulama projelerinin hayata geçirilmesiyle sulama alanlarının daha da artacağını belirterek, kıt olan suları verimli bir şekilde kullanmak ve kuraklık riskini azaltmak için alınacak önlemler alınması gerektiğini vurguladı. Suyla ilgili diğer önerilerini de sıralayan Bayraktar, şunları kaydetti: “Tarımda suyun ekonomik kullanımı için, tarla içi hizmetlerin geliştirilmesi paralelinde arazi ve bitkinin çeşidine göre damlama sulama veya yağmurlama sulama sistemleri hızla devreye sokulmalı ve bu sistemleri yaygınlaştırmak için gerekli çalışmalara ağırlık verilmeli. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca damlama ve yağmurlama gibi basınçlı sulama projelerine verilmekte olan sıfır faizli krediler artırılarak devam etmeli. Bazı suistimalleri önlemek için projelerin uygulanması en az beş yıl takip edilmeli. Toprakta nem takipleri yapılmalı ve çiftçinin ihtiyacı olan sulama programı hazırlanmalı. Erozyon kontrolü, ormanların korunması ve ağaçlandırma çalışmalarına gereken önem verilmelidir.” SHA
Bayraktar, 22 Mart Dünya Su Günü dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye’nin kullanılabilir su potansiyelinin 112 kilometreküp olduğunu, bunun yaklaşık 40 kilometreküpünün içme suyu, sanayi ve sulama amaçlı kullanıldığını söyledi.
Türkiye’de kişi başına düşen kullanılabilir su miktarının, son nüfus rakamlarına göre bin 481 metreküp olduğunu, bu rakamın 2023 yılında bin 329 metreküpe ineceğini vurgulayan Bayraktar, bilinenin tersine Türkiye’nin su zengini bir ülke olmadığını söyledi. Türkiye’nin “Az miktarda su kıtlığı çeken ülkeler” arasında yer aldığını ifade eden Bayraktar, “Fakat nüfus artışı nedeniyle kişi başına kullanılabilir su miktarı yıllar itibarıyla gerilemiş, bin 500 metreküpün altına inmiştir. Hızlı nüfus artışı, kirlenmenin yanı sıra kentlerdeki şebekelerde su kaybı vardır. Tarım, sanayi ve evsel su kullanım oranları, belli bir strateji doğrultusunda dağıtılmamaktadır. Ülkemizde yıllık yağış ortalaması, dünya ortalamasından düşüktür. Bu durumlar mevcut kaynakların daha dikkatli kullanılması ve kirlenmeye karşı gerekli tedbirlerin bir an önce alınması gerekliliğini ortaya koymaktadır” dedi.
Gelecek nesillere yeterli suyun bırakılabilmesi için birtakım tedbirlerin alınmasını gerektiğine dikkat çeken Bayraktar, “Su kaynaklarımızın yetersizliği, başka amaçlarla su kullanımına olan talep, tarımsal sulamada da suyun ekonomik kullanılması gerektiğini ortaya koymaktadır. Şu anda kullanılabilir suyun yaklaşık 29.6 kilometreküpü sulama amacıyla kullanılmaktadır. Tarım arazilerimizin yaklaşık 8.5 milyon hektarı teknik ve ekonomik olarak yer altı ve yer üstü sularla sulanabilir özelliktedir. Hala sulamaya açılmamış arazi miktarı 2.9 milyon hektar düzeyindedir” diye konuştu.
Bayraktar, Konya Ovası Projesi (KOP), Doğu Karadeniz Projesi (DOKAP) ve Güneydoğu Anadolu Projesi’ndeki (GAP) sulama projelerinin hayata geçirilmesiyle sulama alanlarının daha da artacağını belirterek, kıt olan suları verimli bir şekilde kullanmak ve kuraklık riskini azaltmak için alınacak önlemler alınması gerektiğini vurguladı. Suyla ilgili diğer önerilerini de sıralayan Bayraktar, şunları kaydetti: “Tarımda suyun ekonomik kullanımı için, tarla içi hizmetlerin geliştirilmesi paralelinde arazi ve bitkinin çeşidine göre damlama sulama veya yağmurlama sulama sistemleri hızla devreye sokulmalı ve bu sistemleri yaygınlaştırmak için gerekli çalışmalara ağırlık verilmeli. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca damlama ve yağmurlama gibi basınçlı sulama projelerine verilmekte olan sıfır faizli krediler artırılarak devam etmeli. Bazı suistimalleri önlemek için projelerin uygulanması en az beş yıl takip edilmeli. Toprakta nem takipleri yapılmalı ve çiftçinin ihtiyacı olan sulama programı hazırlanmalı. Erozyon kontrolü, ormanların korunması ve ağaçlandırma çalışmalarına gereken önem verilmelidir.” SHA