KOBİDER Başkanı Özgenç, “Türkiye artık enerjisini alternatif seçeneklere harcamalı. Çünkü bu saatten sonra Avrupa Birliğine gireceğini düşünmek boşa umut etmek olur” dedi
İngiltere Başbakanı David Cameron’ın Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üye olmasının 3000 yılından önce mümkün gözükmediğini söylemesi üzerine tepkiler sürüyor. Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler Derneği (KOBİDER) Genel Başkanı Nurettin Özgenç, Avrupa birliğine üye ülkelerin önde gelen liderlerinin, Türkiye'nin AB'ye girmesini konusundaki açıklamalarını hatırlatarak yazılı açıklama yayımladı.
Açıklamasında Almanya Başbakanı Angela Merkel’in haftalık video mesajında "Türkiye'nin AB üyeliği için daha kat edilmesi gereken çok uzun bir yol var" şeklinde konuştuğunu, ardından Fransa eski cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin, Le Figaro gazetesine verdiği demeçte “Türkiye’ye AB üyesi olamayacağını açık bir şekilde söylemeliyiz” dediğini anımsatan Özgenç, İngiltere Başbakanı David Cameron’ın “Türkiye’nin AB üyeliği gelecek birkaç yıl içerisinde gerçekleşecek olsa bunu desteklemezdim ama zaten bu olmayacak” demesinin bardağı taşıran son damla olduğunu ifade etti.
AB'nin kurucu üyeleri ve güçlü ekonomilerine sahip olan İngiltere, Almanya ve Fransa’nın, yaptığı açıklamalarla taraflarını belli ettiğini belirten Özgenç, “Kurucu üç ülkenin tavrı ortada iken Türkiye'nin Avrupa Birliğine girebilmesine Estonya, Slovakya ya da Malta mı 'olur' verecek?” dedi.
AB içerisinde farklı dinlere mensup ülkelerin olmayışını, Hıristiyan bir kulüp olduğunun göstergesi olarak değerlendiren Özgenç, “Durum bu kadar açık olduğuna göre Müslüman bir ülke olan Türkiye'yi, aralarına neden almak istemedikleri gayet açık. Türkiye tüm dünyada ciddi bir prestij kaybı yaşamaktadır. İnsanlar katılmak istedikleri bir gruba alınmadıklarında gurur yapıp katılmaktan vazgeçerler. Ülke itibarı diye bir şey var. Mazisi dünyaya nizam veren, Osmanlı imparatorluğunun mirasçısı olan Türkiye, ‘Avrupa Birliği’ne gireceğiz’ diye prestijini sarsmamalı” ifadelerini kullandı.
“Bir kapıda 53 yıl bekletilmez” diyen Özgenç, AB topluluğunu oluşturan ülkelerin, Türkiye’yi Avrupa Birliğine almayacaklarını belli ettiklerini, Türkiye’nin bunu anlamasını istediklerini, Türkiye’nin ise hala gerekeni yapmadığını vurguladı.
Özgenç, açıklamasını şöyle sürdürdü:“Kibarca hayır denmiyor ama, şimdiden 100 yıl sonrası bile şüpheli olan bir birliğe girmek için beklememiz ne kadar itibarlı? AB, Türkiye’nin pes ederek süreci sonlandırmasını beklerken, Türkiye’de AB’nin ‘Türkiye’yi’ almıyoruz demesini mi bekliyor? Ülke itibarı diye bir şey var! Ülkenin itibarı ayaklar altına alınmamalı. Türkiye artık enerjisini alternatif seçeneklere harcamalı. Çünkü bu saatten sonra Avrupa Birliğine gireceğini düşünmek boşa umut etmek olur.”
“AB'nin misyonunda Hristiyan kulüp olmak vardır” diyen Özgenç, AB’nin bu misyona uygun gördükleri üyeleri gelişmişliğine, demokrasisine veya olumsuz durumlarına bakmaksızın birliğe aldıklarını öne sürdü. Özgenç, "Biz KOBİDER olarak AB üyeliğine alınmayacağımızın bilincinde olmamıza rağmen müzakereleri 'önü açık' olarak görsek dahi desteklemiştik. Ancak bu süreci on yıllar sürmesi beklenen uzun vadeli bir süreç olarak gördük. Ve Türkiye’nin Dünyada prestij kaybetmesine neden oluyor’’ dedi. ANKA
İngiltere Başbakanı David Cameron’ın Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üye olmasının 3000 yılından önce mümkün gözükmediğini söylemesi üzerine tepkiler sürüyor. Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler Derneği (KOBİDER) Genel Başkanı Nurettin Özgenç, Avrupa birliğine üye ülkelerin önde gelen liderlerinin, Türkiye'nin AB'ye girmesini konusundaki açıklamalarını hatırlatarak yazılı açıklama yayımladı.
Açıklamasında Almanya Başbakanı Angela Merkel’in haftalık video mesajında "Türkiye'nin AB üyeliği için daha kat edilmesi gereken çok uzun bir yol var" şeklinde konuştuğunu, ardından Fransa eski cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin, Le Figaro gazetesine verdiği demeçte “Türkiye’ye AB üyesi olamayacağını açık bir şekilde söylemeliyiz” dediğini anımsatan Özgenç, İngiltere Başbakanı David Cameron’ın “Türkiye’nin AB üyeliği gelecek birkaç yıl içerisinde gerçekleşecek olsa bunu desteklemezdim ama zaten bu olmayacak” demesinin bardağı taşıran son damla olduğunu ifade etti.
AB'nin kurucu üyeleri ve güçlü ekonomilerine sahip olan İngiltere, Almanya ve Fransa’nın, yaptığı açıklamalarla taraflarını belli ettiğini belirten Özgenç, “Kurucu üç ülkenin tavrı ortada iken Türkiye'nin Avrupa Birliğine girebilmesine Estonya, Slovakya ya da Malta mı 'olur' verecek?” dedi.
AB içerisinde farklı dinlere mensup ülkelerin olmayışını, Hıristiyan bir kulüp olduğunun göstergesi olarak değerlendiren Özgenç, “Durum bu kadar açık olduğuna göre Müslüman bir ülke olan Türkiye'yi, aralarına neden almak istemedikleri gayet açık. Türkiye tüm dünyada ciddi bir prestij kaybı yaşamaktadır. İnsanlar katılmak istedikleri bir gruba alınmadıklarında gurur yapıp katılmaktan vazgeçerler. Ülke itibarı diye bir şey var. Mazisi dünyaya nizam veren, Osmanlı imparatorluğunun mirasçısı olan Türkiye, ‘Avrupa Birliği’ne gireceğiz’ diye prestijini sarsmamalı” ifadelerini kullandı.
“Bir kapıda 53 yıl bekletilmez” diyen Özgenç, AB topluluğunu oluşturan ülkelerin, Türkiye’yi Avrupa Birliğine almayacaklarını belli ettiklerini, Türkiye’nin bunu anlamasını istediklerini, Türkiye’nin ise hala gerekeni yapmadığını vurguladı.
Özgenç, açıklamasını şöyle sürdürdü:“Kibarca hayır denmiyor ama, şimdiden 100 yıl sonrası bile şüpheli olan bir birliğe girmek için beklememiz ne kadar itibarlı? AB, Türkiye’nin pes ederek süreci sonlandırmasını beklerken, Türkiye’de AB’nin ‘Türkiye’yi’ almıyoruz demesini mi bekliyor? Ülke itibarı diye bir şey var! Ülkenin itibarı ayaklar altına alınmamalı. Türkiye artık enerjisini alternatif seçeneklere harcamalı. Çünkü bu saatten sonra Avrupa Birliğine gireceğini düşünmek boşa umut etmek olur.”
“AB'nin misyonunda Hristiyan kulüp olmak vardır” diyen Özgenç, AB’nin bu misyona uygun gördükleri üyeleri gelişmişliğine, demokrasisine veya olumsuz durumlarına bakmaksızın birliğe aldıklarını öne sürdü. Özgenç, "Biz KOBİDER olarak AB üyeliğine alınmayacağımızın bilincinde olmamıza rağmen müzakereleri 'önü açık' olarak görsek dahi desteklemiştik. Ancak bu süreci on yıllar sürmesi beklenen uzun vadeli bir süreç olarak gördük. Ve Türkiye’nin Dünyada prestij kaybetmesine neden oluyor’’ dedi. ANKA
RSS