Suriye’nin Rakka kentinin ABD destekli YPG ağırlığındaki Suriye Demokratik Güçleri’nin kontrolüne geçmesinden sonra Suriye’de “terörle savaş”ın sona erdiğinde siyasi düzenlemelerin ne olacağı merak ediliyor. Haaretz gazetesi, Türkiye’nin Suriye’deki “artan askeri varlığa” vurgu yaptığı geniş analizinde İdlib'te Türkiye’nin “hakim oyuncu” olacağını söylüyor ve Türkiye için Rusya’nin tavrının taşıdığı önemi, “Suriye’nin geleceği söz konusu olduğunda Moskova, Ankara için Washington’dan çok daha hayati bir müttefik” sözleriyle yansıtıyor.
İsrail'in önde gelen gazetelerinden Haaretz, Suriye’de Kürtlerin ABD’nin büyük hava desteğiyle Suriye’nin petrol alanlarının yüzde 80’ı ve ülkenin nüfusunun yüzde 15’inin kontrolünü aldıklarına dikkat çekerken “etkileyici” olarak nitelediği bu gelişmelerin Kürtlerin “hem siyasi hem de askeri olarak önemli bir oyuncu haline geldiklerini” gösterdiği değerlendirmesini yapıyor.
“Kürtlerin bağımsızlık özlemlerini engellemeye çalışan” Türkiye’nin ise Suriye’de faaliyet göstermeye devam ettiğini kaydeden gazete, Türkiye’nin ABD ile gerilimleri ve Rusya’nın Esad lehinde ülkedeki durumu sakinleştirme arzuları, Ankara’yı “farklı biçimde hareket etmeye zorlayabileceğini" düşünüyor.
Rakka’nın kurtarılmasından sonra savaşın alacağı yönüne ve “terörle savaş”ın sona erdiğinde ülkedeki siyasi düzenlemelerin ne olacağına ilişkin gerçek bir stratejinin bulunmadığını savunan Haaretz, Suriye’de çatışmalar bitmemiş olsa da ülkedeki çeşitli güçlerin kontrol alanlarının netleştiğini, bu güçlerin yakın gelecekte, Irak sırını ve İdlib kenti olmak üzere iki ana cepheye odaklanacağını savunuyor.
Haaretz, “İdlib, isyancı güçlerin çoğunun şimdi yoğunlaştığı yerdir ve Türkiye’nin hakim oyuncu olacağı bir ‘çatışmazlık bölgesi’nin merkezi olarak belirlendi” dedikten sonra Türkiye'nin her iki yerde Kürtlerin kontrolünü azaltmak istediğini yazdı.
Türkiye’nin aynı zamanda Afrin kentini de “ele geçirmek istediğinin" öne sürüldüğü analizde İdlib'e ilişkin olarak “Şimdiye kadar Türkiye’nin harekatı Rusya’nın desteğine sahip çünkü Kazakistan’ın başkenti Astana’da varılmış olan mutakabat doğrultusunda” dedikten sonra Suriye, Türk güçlerinin topraklarından ayrılmasını istemiş olsa da “Şu anda Türkiye’ye ülkeden çıkma talimatını verebilecek bir güç yok gibi” sözleri kullanıldı. Haaretz şu görüşleri de dile getiriyor:
“Ancak, İdlib cephesi ve Türkiye’nin Kürtler karşıtı stratejisi, Suriyeli Kürtleri İslam Devletine karşı sürdürülen askeri operasyonlarda esas ve etkin bir güç olarak görmeye devam eden Trump yönetimi ile ciddi bir anlaşmazlık içinde. Amerika’nın Kürtlere askeri desteği (Cumhurbaşkanı) Erdoğan ile Trump arasında gerilim yaratmış bulunuyor.”
Bunun ardından Türkiye ile ABD arasında Fethullah Gülen, vize krizi ve S-400 hava savunma sistemi gibi diğer bazı konulalarda yaşanan sıkıntıları anımsatan gazete, buna karşın Kürtlerle Rusya arasındaki işbirliğine rağmen Türkiye’nin Rusya’ya yönelik “herhangi bir eleştiride bulunmadığına” dikkat çekerek, “Suriye’nin geleceği söz konusu olduğunda Moskova, Ankara için Washington’dan çok daha hayati bir müttefik” diye yazıyor.
Haaretz, Türkiye’nin Cerablus ve El Bab operasyonları için Rusya’dan “destek aldığı ve Amerika’nın onayını talep etmediğini” savunduktan sonra Suriye’nin geleceğini de Washington değil Moskova tarafından belirleneceğini söylüyor.
Rusya’nın şimdilik ne Suriyeli Kürtlerin geleceğini ne de İranlı güçlerinin Suriye’deki varlığı meselesini ele aldığını belirten gazeteye “konuşan Türk diplomatik kaynakları" da, Ankara’nın Moskova ile olan iyi ilişkilere rağmen bağımsız bir Kürt oluşumunun tesis edilmesini önlemek için "Rusya’ya bel bağlamadığını” ifade ettiler.
Gazete diğer bir “Türk diplomatik kaynağa” atfen şu savlara da yer veriyor:
“Rusya, sınır boyunca sukünet sağlamak için Suriye içinde geçici ve sınırlı bir Türk varlığı için hazır olacak ancak Kürtlerle askeri bir çatışma tetiklenmesi yönündeki herhangi bir Türk girişimini durduracak.”ANKA
İsrail'in önde gelen gazetelerinden Haaretz, Suriye’de Kürtlerin ABD’nin büyük hava desteğiyle Suriye’nin petrol alanlarının yüzde 80’ı ve ülkenin nüfusunun yüzde 15’inin kontrolünü aldıklarına dikkat çekerken “etkileyici” olarak nitelediği bu gelişmelerin Kürtlerin “hem siyasi hem de askeri olarak önemli bir oyuncu haline geldiklerini” gösterdiği değerlendirmesini yapıyor.
“Kürtlerin bağımsızlık özlemlerini engellemeye çalışan” Türkiye’nin ise Suriye’de faaliyet göstermeye devam ettiğini kaydeden gazete, Türkiye’nin ABD ile gerilimleri ve Rusya’nın Esad lehinde ülkedeki durumu sakinleştirme arzuları, Ankara’yı “farklı biçimde hareket etmeye zorlayabileceğini" düşünüyor.
Rakka’nın kurtarılmasından sonra savaşın alacağı yönüne ve “terörle savaş”ın sona erdiğinde ülkedeki siyasi düzenlemelerin ne olacağına ilişkin gerçek bir stratejinin bulunmadığını savunan Haaretz, Suriye’de çatışmalar bitmemiş olsa da ülkedeki çeşitli güçlerin kontrol alanlarının netleştiğini, bu güçlerin yakın gelecekte, Irak sırını ve İdlib kenti olmak üzere iki ana cepheye odaklanacağını savunuyor.
Haaretz, “İdlib, isyancı güçlerin çoğunun şimdi yoğunlaştığı yerdir ve Türkiye’nin hakim oyuncu olacağı bir ‘çatışmazlık bölgesi’nin merkezi olarak belirlendi” dedikten sonra Türkiye'nin her iki yerde Kürtlerin kontrolünü azaltmak istediğini yazdı.
Türkiye’nin aynı zamanda Afrin kentini de “ele geçirmek istediğinin" öne sürüldüğü analizde İdlib'e ilişkin olarak “Şimdiye kadar Türkiye’nin harekatı Rusya’nın desteğine sahip çünkü Kazakistan’ın başkenti Astana’da varılmış olan mutakabat doğrultusunda” dedikten sonra Suriye, Türk güçlerinin topraklarından ayrılmasını istemiş olsa da “Şu anda Türkiye’ye ülkeden çıkma talimatını verebilecek bir güç yok gibi” sözleri kullanıldı. Haaretz şu görüşleri de dile getiriyor:
“Ancak, İdlib cephesi ve Türkiye’nin Kürtler karşıtı stratejisi, Suriyeli Kürtleri İslam Devletine karşı sürdürülen askeri operasyonlarda esas ve etkin bir güç olarak görmeye devam eden Trump yönetimi ile ciddi bir anlaşmazlık içinde. Amerika’nın Kürtlere askeri desteği (Cumhurbaşkanı) Erdoğan ile Trump arasında gerilim yaratmış bulunuyor.”
Bunun ardından Türkiye ile ABD arasında Fethullah Gülen, vize krizi ve S-400 hava savunma sistemi gibi diğer bazı konulalarda yaşanan sıkıntıları anımsatan gazete, buna karşın Kürtlerle Rusya arasındaki işbirliğine rağmen Türkiye’nin Rusya’ya yönelik “herhangi bir eleştiride bulunmadığına” dikkat çekerek, “Suriye’nin geleceği söz konusu olduğunda Moskova, Ankara için Washington’dan çok daha hayati bir müttefik” diye yazıyor.
Haaretz, Türkiye’nin Cerablus ve El Bab operasyonları için Rusya’dan “destek aldığı ve Amerika’nın onayını talep etmediğini” savunduktan sonra Suriye’nin geleceğini de Washington değil Moskova tarafından belirleneceğini söylüyor.
Rusya’nın şimdilik ne Suriyeli Kürtlerin geleceğini ne de İranlı güçlerinin Suriye’deki varlığı meselesini ele aldığını belirten gazeteye “konuşan Türk diplomatik kaynakları" da, Ankara’nın Moskova ile olan iyi ilişkilere rağmen bağımsız bir Kürt oluşumunun tesis edilmesini önlemek için "Rusya’ya bel bağlamadığını” ifade ettiler.
Gazete diğer bir “Türk diplomatik kaynağa” atfen şu savlara da yer veriyor:
“Rusya, sınır boyunca sukünet sağlamak için Suriye içinde geçici ve sınırlı bir Türk varlığı için hazır olacak ancak Kürtlerle askeri bir çatışma tetiklenmesi yönündeki herhangi bir Türk girişimini durduracak.”ANKA