ANASAYFA arrow right Siyaset

Uludere takipsizliği vicdanları kanattı

Uludere takipsizliği vicdanları kanattı
YAYINLAMA: 16 Nisan 2020 / 04.01
GÜNCELLEME: 16 Nisan 2020 / 04.01
AK Parti Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar, Uludere baskınıyla Türkiye'ye derin bir tuzak kurulduğunu belirterek "Genelkurmay ise olay üzerindeki sis perdesini aralayacak bilgi ve belgeleri hem savcılardan hem de Meclis'ten gizlemiştir. Nitekim, olayla ilgili takipsizlik kararının verilmesi bu yorumumuzu güçlendirici mahiyettedir ve vicdanları kanatmıştır" dedi.

Derin devlet yapısı 200 yıldır karanlık
kirli ve kanlı bir gelenekten besleniyor
'Derin devlet' kavramının, Oğuz Türkleri’ne kadar uzanan "devleti Ebed Müddet" sloganıyla vücut bulan, özü itibarıyla yurdun işgale uğraması hâlinde kendi küllerinden bir devlet oluşturmayı öngören bir millî seferberlik projesi olduğunu dile getiren Tayyar, "Ne var ki bu istihbari ve operasyonel yapı, zamanla devlet içi bilek güreşinin aracı, millî iradenin devlet yönetiminde söz sahibi olmasını engelleyici bir hâl almıştır. Bu yapı, yaklaşık 200 yıldır karanlık, kirli ve kanlı bir gelenekten besleniyor. Devletin sahibi olarak kendini gören bu anlayış, iktidarını kalıcı ve etkin kılmak için konjonktüre bağlı olarak düşman belirlemiş, bunu yaparken de millet adına yaptığı tezi üzerinden meşruiyet kazanmaya çalışmıştır" dedi. 


Derin yapılarla mücadelede
kesin bir sonuç alınamadı

Adalet ve Kalkınma Partisi'nin 2002'de iktidara geldikten sonra ilk iş olarak derin odaklarla mücadeleyi ve sözde yasal dayanaklarını ortadan kaldırmayı kendine hedef olarak belirlediğini anlatan Tayyar, 17 Ağustos 2004'te ilk kez Millî Güvenlik Kuruluna sivil genel sekreter atandığını, tehdit numaraları kaldırıldığını, rengi lacivert hâline getirildiğini ifade etti. Ayrıca, Ergenekon ve Balyoz gibi darbe planlarına karşı güçlü bir siyasi irade ortaya konduğunu anlatan Tayyar, faili meçhul cinayetlerle ilgili çok sayıda önemli davalar açıldığını söyledi. Tüm bunlara rağmen derin yapılarla mücadelede kesin bir sonuç alınamadığını vurgulayan Tayyar, zaten iki yüzyıllık geleneğe sahip böylesine merkezî ve derin bir yapıyı kısa sürede kökten bitirmenin mümkün olmadığını kaydetti. 




AK Parti iktidarının derin devletin üzerine gittikçe kendilerini yenileyerek farklı bir darbe senaryosuyla sahne aldıklarını belirten Tayyar, "Sokakları hareketlendirdiler, toplumun birleşme yerlerine jilet atmak için provokatif eylemlere kalkıştılar. Danıştay cinayeti, Rahip Santoro cinayeti, Malatya misyoner cinayeti, Şemdinli olayları gibi hadiseleri tetiklediler. 2003, 2004, 2007, 2009, 2013'te darbe hayaline sarıldılar. Başbakan'a yönelik 20'ye yakın suikast teşebbüsünde bulundular. Yakın tarihte ise daha önce denenmiş birçok eylem gibi, Uludere tezgahı üzerinden çözüm sürecini baltalayıp, Türk-Kürt kavgasını alevlendirmek istediler. 28 Aralık 2011 günü savaş uçaklarının bombardımanı sonucu 34 vatandaşımızın hayatını kaybettiği Uludere baskını, yeni dönemin nasıl bir tehdit algılamasıyla karşı karşıya olduğunu gösteren en karanlık eylemdir. Çünkü, bu operasyon referandum sonrası derin devletin geliştirdiği yeni varoluş stratejisinin bir ürünüdür. Dört ayrı koldan idari ve adli soruşturmalar yürütülmüş olmasına rağmen kamuoyunu ikna edici tezler üretilememesinin en önemli nedeni bu operasyonunun devlet içindeki derin odaklarla PKK içindeki irtibatlı grupların MOSSAD'dan lojistik destek sağlayarak gerçekleştirmiş olmasıdır” diye açıklamada bulundu.


“Operasyon birden fazla amaca hizmet etmiştir, birincil hedefi ise çözüm sürecinin akamete uğratılmasıdır. Bu bağlamda, PKK eylemlerinin tırmandırılması, tepki olarak Türk milliyetçiliğini köpürterek öfkenin dalga boyunda sörf yapılmak istenmiştir” diyen Tayyar, . “Nitekim, hemen ardından Ak Parti'li kadrolar ve dinî gruplara yönelik eylemlerin sayısında artışlar olmuştur. Ak PartiŞırnak Il Başkan Yardımcısı Ali Kılınç, Diyarbakır Kayapınar Basın Sorumlusu Ümit Aydın öldürüldü, Kulp Ilçe Başkanı Veysel Çelik kaçırıldı, Diyarbakır Erkek Yetiştirme Yurdu'na saldırılar düzenlendi. Amaç, Kürtlerle devlet arasındaki gönül köprülerini yıkmaktı. Maalesef, Uludere baskınıyla Türkiye'ye derin bir tuzak kurulmuştur. Üzülerek belirtmem gerekirse, kişisel kanaatlerimi burada paylaşmam gerekirse Genelkurmay ise olay üzerindeki sis perdesini aralayacak bilgi ve belgeleri hem savcılardan hem de Meclisten gizlemiştir. Nitekim, olayla ilgili takipsizlik kararının verilmesi bu yorumumuzu güçlendirici mahiyettedir ve vicdanları kanatmıştır. Eğer Türkiye, demokratik sistemini güçlendirmek, temel hak ve özgürlük alanlarını genişletmek, devlet içi karanlık odakların tehdidini ortadan kaldırmak, toplumsal barış ve huzur ortamını tesis etmek istiyorsa bu karanlık odaklara karşı el birliğiyle mücadele etmek zorundadır"
şeklinde konuştu.


Kürt bölgesinde derin devlet
faili meçhul cinayetler işledi
Nasıl ki derin devlet Kürt meselesi ve demokratik rejim için bir tehdit unsuru ise PKK ve KCK yapılanmasının da başka bir tehdit unsuru olduğuna dikkat çeken Tayyar, Kürt siyasetçisi, aydını ve entelektüelinin PKK vesayeti altında olduğunu kaydetti. BDP'li temsilcilerin gerçek manada demokratik bir rejimden yanaysa derin devlet kadar, bu yapıyla ilintili PKK düzeneğiyle de mücadele etme cesaretini göstermesi gerektiğinin altını çizen Tayyar, "Kürtlerin yoğun yaşadığı bölgelerde derin devletin bir dönem faili meçhul cinayetler işlediği, insanlık dışı muamelelerde bulunduğu gerçeğini kimse inkâr edemez. Yeterli olmasa bile, açılan davalar dün tartışma konusu bile yapılamazdı. Demokrasimizin gelişmişlik düzeyi ve oturduğu halk tabanı yaygınlaştıkça bu mücadele ivme kazanacaktır. Derin devletin bu insanlık dışı uygulamalarının yanı sıra PKK'nın örgüt içi gerçekleştirdiği 5 bin civarındaki infazlara kör ve sağır kalmak da ayrı bir samimiyetsizliktir. Nereden beslenirse beslensin, her türlü şiddete, ölüme ve kana karşı çıkma tavrını göstermedikçe toplum vicdanında yer bulamazsınız." diye konuştu.

İlginizi Çekebilir
Ankara'da tarihi gün: 6 muhalefet partisi liderleri imzayı attı
Ankara'da tarihi gün: 6 muhalefet partisi liderleri imzayı attı
CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi, Demokrat Parti, DEVA ve Gelecek Partisi genel başkanları, “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem'' üzerine Ankara'da bir araya geldi. Liderler...
#Siyaset / 28 Şubat 2022
Altı muhalefet partisinin açıkladığı Mutabakat Metninde 25 kritik madde
Altı muhalefet partisinin açıkladığı Mutabakat Metninde 25 kritik madde
CHP, İyi Parti, Saadet Partisi, Gelecek Partisi, Demokrat Parti ve DEVA Partisi'nin aylardır süren “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem” çalışmasında uzlaştıkları Mutabakat...
#Siyaset / 28 Şubat 2022
6 parti, parlamenter sisteme dönüş çalışmasını kamuoyu ile paylaşacak
6 parti, parlamenter sisteme dönüş çalışmasını kamuoyu ile paylaşacak
Ekim ayından bu yana hazırlığı devam eden metin 3 bölümden oluşuyor. İlk bölümde parlamenter sisteme dönüşün nedenleri anlatılacak.
#Siyaset / 27 Şubat 2022
DEVA Partisi’ne katıldılar
DEVA Partisi’ne katıldılar
Aslen Halfetili olan ve Şehitkamil ilçesinde ikamet eden Arslan ailesi 8 Şubat Mahallesinde bir salonda düzenlenen törenle AK Parti’den istifa ederek DEVA Partisi’ne katı...
#Siyaset / 18 Şubat 2022
6 partinin genel başkanları 12 Şubat'ta bir araya gelecek
6 partinin genel başkanları 12 Şubat'ta bir araya gelecek
CHP Sözcüsü Faik Öztrak, “Güçlendirilmiş parlamenter sistemin son hali için Genel Başkanımızın daveti üzerine 6 partinin genel başkanları 12 Şubat Cumartesi günü bir aray...
#Siyaset / 06 Şubat 2022
Milletvekilleri, vatandaşın fatura sıkıntısını dile getirdi
Milletvekilleri, vatandaşın fatura sıkıntısını dile getirdi
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, önceki gün partisinden bir grup milletvekiliyle gerçekleştirdiği kahvaltılı toplantının ana gündemi ekonomiydi...
#Siyaset / 04 Şubat 2022
Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *