CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, AK Parti’yi Uludere olayını kapatmakla suçlayarak, “Ankara’nın derin dehlizlerinde asla kaybolmayacak diyordunuz. Ankara’nın derin dehlizlerini bırakın TBMM’de kayboldu” dedi.
Partisinin grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, söze, “Bu hafta kayıplarımızın fazla olduğu bir hafta” diyerek başladı.
Uludere olayına değinen Kılıçdaroğlu özetle şöyle dedi: “28 Aralık 2011, Uludere faciasının olduğu gün. Bir devlet düşünün ve o devleti yöneten bir hükümet düşünün. 34 yurttaşımızı öldürüyoruz, talimat veriyoruz, git burayı bombala, gidiyorlar, bombalıyorlar 34 yurttaşımızı katlediyoruz. Bu hangi siyasal görüşten olursa olsun insan olarak bakmamız gereken irdelememiz gereken sorumluları halkın önüne çıkarmamız gereken bir olaydır, sıradan bir olay değildir Uludere olayı. Yarısından çoğunun yaşı 18 yaşının altında. Aradan tam 14 ay geçti, 14 günde aydınlanması gereken bir sorun 14 aydır çözülemiyor. Olay meydana geldiği zaman bu kürsüden en az 5-6 kez seslendim. İki basit soru sordum, iktidara. 'Bu bombardımanı yaparken istihbaratı kimden aldınız?' dedim. Şu ana kadar yanıt yok. İkinci bir soru daha vardı. Bombalama emrini kim verdi? Bu soruya da bugüne kadar yanıt yok. Bazen yanıtı belli olan soruları iktidar söylemek istemez, bu da onlardan birisidir. Herkes ne olduğunu biliyor, iktidar da çok iyi biliyor ama çıkıp halkın önüne gerçekleri söylemiyor.
Gerçekleri karartma komisyonu
Parlamentoda bir komisyon kuruldu. Uludere olayını aydınlığa çıkaralım diye. Komisyon kuruldu, Uludere’ye gidildi. Dört soruya yanıt aramak için biz bu komisyonu kurduk dediler. Birincisi şu; insansız hava aracı görüntülerini kim değerlendirdi ve analizini kim yaptı? İkinci soru; hedef tayinine yani bombalanacak kişilerin PKK’lı olduğuna kim karar verdi? Üçüncü soru; hangi istihbarat bilgisi bu kararın alınmasına etkili oldu. Dördüncü soru; vur emrini kim verdi? Eğer bir olay varsa 34 yurttaşımız öldürülmüşse bu sorulara yanıt bulmak gerekiyor. Komisyon gerçekleri araştırma değil, gerçekleri karartma komisyonu gibi bir işlev yüklenmiş durumda.
Uludere olayına değinen Kılıçdaroğlu özetle şöyle dedi: “28 Aralık 2011, Uludere faciasının olduğu gün. Bir devlet düşünün ve o devleti yöneten bir hükümet düşünün. 34 yurttaşımızı öldürüyoruz, talimat veriyoruz, git burayı bombala, gidiyorlar, bombalıyorlar 34 yurttaşımızı katlediyoruz. Bu hangi siyasal görüşten olursa olsun insan olarak bakmamız gereken irdelememiz gereken sorumluları halkın önüne çıkarmamız gereken bir olaydır, sıradan bir olay değildir Uludere olayı. Yarısından çoğunun yaşı 18 yaşının altında. Aradan tam 14 ay geçti, 14 günde aydınlanması gereken bir sorun 14 aydır çözülemiyor. Olay meydana geldiği zaman bu kürsüden en az 5-6 kez seslendim. İki basit soru sordum, iktidara. 'Bu bombardımanı yaparken istihbaratı kimden aldınız?' dedim. Şu ana kadar yanıt yok. İkinci bir soru daha vardı. Bombalama emrini kim verdi? Bu soruya da bugüne kadar yanıt yok. Bazen yanıtı belli olan soruları iktidar söylemek istemez, bu da onlardan birisidir. Herkes ne olduğunu biliyor, iktidar da çok iyi biliyor ama çıkıp halkın önüne gerçekleri söylemiyor.
Gerçekleri karartma komisyonu
Parlamentoda bir komisyon kuruldu. Uludere olayını aydınlığa çıkaralım diye. Komisyon kuruldu, Uludere’ye gidildi. Dört soruya yanıt aramak için biz bu komisyonu kurduk dediler. Birincisi şu; insansız hava aracı görüntülerini kim değerlendirdi ve analizini kim yaptı? İkinci soru; hedef tayinine yani bombalanacak kişilerin PKK’lı olduğuna kim karar verdi? Üçüncü soru; hangi istihbarat bilgisi bu kararın alınmasına etkili oldu. Dördüncü soru; vur emrini kim verdi? Eğer bir olay varsa 34 yurttaşımız öldürülmüşse bu sorulara yanıt bulmak gerekiyor. Komisyon gerçekleri araştırma değil, gerçekleri karartma komisyonu gibi bir işlev yüklenmiş durumda.