Türkiye ile ABD arasında "bir zamanlar sağlam olan ittifaktaki sıkıntılar büyümüş” olsa da yine iki ülkenin “Suriye’de IŞİD’e karşı mücadelede işbirliği yapmak amacıyla yeni yollar bulmak için uğraştığı” yorumları yapılıyor. Financial Times gazetesi, Suriye konusunda “son haftalarda Washington ve Ankara’nın bir tür uzlaşı bulmaya başladığının işaretleri olduğunu” düşünüyor.
Financial Times tarafından yayınlanan bir analizde ABD Başkanı Barack Obama’nın 2012 yılında yeniden seçildikten sonra en yakın hissettiği dünya liderler listesine dönemin Türkiye’nin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’I da dahil ettiğini anımsattı. Gazete “Sayın Obama’nın, dört ay içinde Beyaz Saray’dan ayrılmaya hazırlanırken diğer bir güvenilir şırdaşlar listesine Sayın Erdoğan’ı dahil edeceğini tasavvur etmek zor” yorumunu yaptı.
Türkiye’deki 15 Temmuz başarısız darbe girişimi öncesi bile ABD’nin Türkiye ile ilişkilerinin “Suriye ihtilafına nasıl mücadele edilmesi konusundaki anlaşmazlıklar ve Erdoğan’ın giderek artan otoriter tarzı konularındaki görüş ayrılıkları nedeniyle topalladığını” savunan gazete, darbe girişimi sonrası iki ülke arasındaki “ittifakın daha da kırılgan durumuda bulunduğunu” iddia etti.
Analizinde ABD’li düşünce kuruluşu Bipartisan Policy Center’den Blaise Misztal’ın “Darbe sonrası Türkiye’nin dış politikasının ülkenin çıkarlarından çok Erdoğan’ın kendi kişiliğini yansıttığı” görüşü yansıtıldı, iki ülke arasındaki “ilk sorunun” Türkiye’nin iadesini istediği Fethullah Gülen’in “kaderi” olduğu öne sürüldü.
FT, Obama yönetiminin iade talebini incelemesini en kısa süre içinde tamamlamak için elinden gelenini yapacağını söylediğini ancak kararın bir ABD mahkemesince onaylanması gerekeceğini belirtti. Analizde ABD ve Türkiye’nin, son iki yıldır defalarca Suriye ihtilafı konusunda “karşı karşıya geldiğine” dikkat çekildi.
Bu çerçevede Suriyeli Kürt güçlere ilişkin görüş ayrılıklarına değinen gazete, buna karşın “son haftalarda Washington ve Ankara’nın bir türlü uzlaşı bulmaya başladığının işaretleri olduğunu” belirtirken “Aylarca ABD’den gelen baskılardan sonra Türkiye Ağustos ayında Suriye’nin kuzeyinde IŞİD’e karşı bir taarruz başlattı” diye yazdı.
Ancak operasyonun ABD için “zor” sorulara yol açtığı savunulan analizde “Birincisi Türk güçleri ve ABD’nin Suriye’nin kuzeyinde desteklediği Sünni isyancıların Kürtlerle savaşmaya başlaması riski. Bu da fiilen Washington’un müttefiklerini karşı karşıya getirir” görüşü dile getirildi.
FT, “Suriyeli mülteciler sorunu da var” derken Türkiye’nin “güvenli bölge” talebine değindi. Gazete “ABD, böyle bir güvenli bölgenin oluşturulmasından temkinli çünkü uçuşa yasak bölgeyi uygulatması gerekecek, bu da kendini Suriye veya Rus savaş uçaklarıyla doğrudan bir çatışmaya sürükleyebilir” yorumunu yaptı.
Analizde “darbe girişiminin tetiklediği bozulmaya rağmen bile ABD ve Türkiye, Suriye’de birlikte çalışmak için yeni bir yol bulmayı amaçlıyor. Ancak tamamen hem fikir değiller” denildi. ANKA
Financial Times tarafından yayınlanan bir analizde ABD Başkanı Barack Obama’nın 2012 yılında yeniden seçildikten sonra en yakın hissettiği dünya liderler listesine dönemin Türkiye’nin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’I da dahil ettiğini anımsattı. Gazete “Sayın Obama’nın, dört ay içinde Beyaz Saray’dan ayrılmaya hazırlanırken diğer bir güvenilir şırdaşlar listesine Sayın Erdoğan’ı dahil edeceğini tasavvur etmek zor” yorumunu yaptı.
Türkiye’deki 15 Temmuz başarısız darbe girişimi öncesi bile ABD’nin Türkiye ile ilişkilerinin “Suriye ihtilafına nasıl mücadele edilmesi konusundaki anlaşmazlıklar ve Erdoğan’ın giderek artan otoriter tarzı konularındaki görüş ayrılıkları nedeniyle topalladığını” savunan gazete, darbe girişimi sonrası iki ülke arasındaki “ittifakın daha da kırılgan durumuda bulunduğunu” iddia etti.
Analizinde ABD’li düşünce kuruluşu Bipartisan Policy Center’den Blaise Misztal’ın “Darbe sonrası Türkiye’nin dış politikasının ülkenin çıkarlarından çok Erdoğan’ın kendi kişiliğini yansıttığı” görüşü yansıtıldı, iki ülke arasındaki “ilk sorunun” Türkiye’nin iadesini istediği Fethullah Gülen’in “kaderi” olduğu öne sürüldü.
FT, Obama yönetiminin iade talebini incelemesini en kısa süre içinde tamamlamak için elinden gelenini yapacağını söylediğini ancak kararın bir ABD mahkemesince onaylanması gerekeceğini belirtti. Analizde ABD ve Türkiye’nin, son iki yıldır defalarca Suriye ihtilafı konusunda “karşı karşıya geldiğine” dikkat çekildi.
Bu çerçevede Suriyeli Kürt güçlere ilişkin görüş ayrılıklarına değinen gazete, buna karşın “son haftalarda Washington ve Ankara’nın bir türlü uzlaşı bulmaya başladığının işaretleri olduğunu” belirtirken “Aylarca ABD’den gelen baskılardan sonra Türkiye Ağustos ayında Suriye’nin kuzeyinde IŞİD’e karşı bir taarruz başlattı” diye yazdı.
Ancak operasyonun ABD için “zor” sorulara yol açtığı savunulan analizde “Birincisi Türk güçleri ve ABD’nin Suriye’nin kuzeyinde desteklediği Sünni isyancıların Kürtlerle savaşmaya başlaması riski. Bu da fiilen Washington’un müttefiklerini karşı karşıya getirir” görüşü dile getirildi.
FT, “Suriyeli mülteciler sorunu da var” derken Türkiye’nin “güvenli bölge” talebine değindi. Gazete “ABD, böyle bir güvenli bölgenin oluşturulmasından temkinli çünkü uçuşa yasak bölgeyi uygulatması gerekecek, bu da kendini Suriye veya Rus savaş uçaklarıyla doğrudan bir çatışmaya sürükleyebilir” yorumunu yaptı.
Analizde “darbe girişiminin tetiklediği bozulmaya rağmen bile ABD ve Türkiye, Suriye’de birlikte çalışmak için yeni bir yol bulmayı amaçlıyor. Ancak tamamen hem fikir değiller” denildi. ANKA