Türkiye’nin de artık seninle ilgili çılgın projeleri var!
Taksim’deki eylemde genç bir kadının elindeki pankart çok hoşuma gitti.
“Türkiye’nin de artık seninle ilgili çılgın projeleri var” yazıyordu o pankartta.
Hep çılgın projeler AKP iktidarından ve Erdoğan gelecek değil ya!
Artık çılgınlık yapma sırası halkta.
Şimdiye kadar Başbakan Erdoğan ve ekibi “çılgın projeler” diye doğayı, çevreyi katleden projeler dayatmadı mı bize?
Herşey karşılıklı.
Çoğunluğunu gençlerin oluşturduğu bu halkın da Başbakanlarına çılgın projeler sunmaya hakkı yok mu yani?
Bu halkı bu kadar zorlayıp, gererseniz, sizin için öyle çılgın projeler geliştirirler ki şaşırıp kalırsınız vallahi!
Türkiye’nin insanlarının ne kadar zeki olduğunu ve nasıl harikalar yaratabileceğini Taksim Gezi Parkı eylemleri bir kez daha ortaya koydu.
Kadının elindeki, “Türkiye’nin de artık seninle ilgili çılgın projeleri var” pankartına dakikalarca güldük.
İstanbul’daki yakınım anlattı. Her akşam tencere tava çalıyorlar ya. Komşu kapıyı çalıp, “Yeter artık ama, gürültüden uyuyamıyoruz” diye şikayet edince, kadın, “Şimdiye kadar uyuduğunuz yeter, biraz uyanık kalın” diye yanıt vermiş.
Boğaziçi Üniversitesi Caz Korosu, “Şekerli misin vay vay kaymaklı mısın vay vay” şarkısını eyleme uyarlamış. “Çapulcu musun vay vay, eylemci misin vay vay.” Ancak bu kadar güzel olabilir. ***
Alkolü yasakladın millet ayıldı!
1. Geleneksel Gaz Festivaline hoş geldiniz
3-5 ağaç bak sana neler yapıyor?
Anamızı da aldık geldik!
Rabbime sordum, diren Gezi dedi
Biber gazı cildi güzelleştirir
Biberi bal eyledik, meydanları dar eyledik
İtiraf ediyorum 3. Ayyaş benim.
Cigara içek mi Tayyip?
Daha neler neler!
***
Ümmetçi veitaatkar bir toplum olduğumuz için, hayatta böyle hak-hukukaramak için insanların sokaklara dökülebileceğine ihtimal vermiyordum.
Daha bir hafta öncesine kadar hep şunu söylüyorduk:
Ortada aklı başında bir muhalafet yok. E halkta sesini çıkarmıyor, o halde AKP en az bir 10 yıl daha iktidarda kalır.
Oysa Taksim gezi parkı eylemiyle başlayıp, Başbakan Erdoğan’ın diktatörlüğe, insanların özel yaşamına müdahaleye varan uygulamalarına tepkiye dönüşen eylemler, durumun hiç de bildiğimiz gibi olmadığını gösterdi.
***
Şunu kesin olarak söylemek mümkün ki artık bu eylemleri durdurmanın ve susturmanın imkanı yok.
Tek bir ihtimali var, o da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın halktan çıkıp özür dilemesi, Taksim’le ilgili tüm projelerin geri çekildiğini açıklaması ve bundan böyle özel hayata hiçbir şekilde müdahalesinin söz konusu bile olamayacağını açıklaması.
Bu da mümkün olmadığına göre…
Halkın sokaktan çekilmesi de mümkün değil artık.
Sokakta ve meydanlarda kendiliğinden organize olan bu gruplar, talepleri yerine getirilmeden asla eylemlerinden vazgeçmeyecekler.
***
Zira Başbakan Erdoğan’ın Tunus’tan verdiği mesaj, olayları halen doğru okuyamadığını, olaylardan gereken mesajı alamadığını gösteriyor.
Taksim’de 10 tane yabancı uyruklu kişi yakalanmış. Bunların orada ne işleri varmış?
Bunlardan 4’ü Erasmus programı ile Türkiye’de bulunan Hindistan, Yunan ve Fransız uyruklu öğrenciler.
Ve bu öğrencilerin gözaltına alınmış olması, koskoca başbakan ve içişleri bakanının bunu açıklaması bile yüz kızartıcı, veutanç verici bir durum.
Tayyip Erdoğan ve ekibi belli ki kendi gölgelerinden bilekorkar hale gelmişler. Ancak ne yazık ki korkunun ecele hiçbir faydası olmuyor.
Başbakan Erdoğan, bu yurt dışı seyahatta belki olayları uzaktan daha sağlıklı düşünür ve değerlendirir, bu olayın iktidarını sarsacağını anlar, dönüşünde ona göre toplumu rahatlatıcı mesajlar verir diye bekliyorduk ama, dünkü açıklama onun halen bıraktığımız yerde durduğunu gösterdi.
Topçu kışlasını yapacağız diye halkla inatlaşmayı sürdürüyor.
Anlayacağınız tencere tava hep aynı hava…