Silah gücüne güvenen demokrasi inşa edemezmiş!

YAYINLAMA: 01 Ocak 1970 / 04.00 | GÜNCELLEME: 01 Ocak 1970 / 04.00

Türkiye’de Taksim’de eylem yasak.

Orada eylem yapanlar “demokrasi düşmanı!”

Ama Almanya’da bindirilmiş kıtalarla “Başbakan Erdoğan”a destek mitingleri serbest ve de çok“demokratik!

Belli ki Almanya’daki destekçilere bir miting düzenleyin diye emir gitmiş yüce makamdan.

Onlar da “vatan-millet” aşkıyla dökülmüşler meydana…

Başbakana, pardon “demokrasiye!” oradan destek veriyorlar.

Hangi demokrasiye?

Meydanları halka yasaklayan, meydana çıkanın üzerine polis gücünü gönderen “demokrasiye!”

Neyse, belli ki Recep Tayyip Erdoğan’ın böyle “organize” bir mitinge bile ihtiyacı var!.

Varsın kendisini oyalasın gariban!...

 

Bizim Mısır halkına karşı sevgimiz sonsuzdur, sınırsızdır” diyordu dün  Başbakan Recep Tayyip Erdoğan.

Daha önce de Suriye’deki kardeşleri için, Libya’dakiler ve de Tunus’dakiler için de benzer güzel şeyler söylemişti.Suriye’deki, Mısır’daki, Libya’daki, Tunus’daki halkların özgürlük ve demokrasi mücadelesine sonuna kadar destek vermiş. Hatta, oradaki halkların daha özgür ve mutlu olması için, o ülkelerin içişlerine karışmayı, hükümetlere karşı direnen militanlardan, silah sağlamak da dahil her türlü desteğini esirgememişti.

Nitekim, halen Suriyeli muhalifler AKP iktidarının çok büyük desteğini görerek eylemlerini yürütüyorlar.

AKP iktidarı sırf onlara sağladığı destek yüzünden Reyhanlı’d falan bizim insanlarımız da hedef haline geliyor ve ölüyor ama olsun!

Başbakan Erdoğan’ın canı sağolsun. Onun sevdiklerine can vermek sandıkta yüzde 50 ile onu iktidara getiren bu halka düşmeyecek de kime düşecek?

                                                               ***

Dünkü konuşmalarını dinlerken, yalanlarını tekrarlayışını izlerken yine endişeye ve dehşete kapıldım.

O konuşmalarda sevginin zerresi bile yoktu.

Sevgiden, güzellikten, sevecenlikten nasibini almamış, kurak, çorak, öfke ve nefret zerrecikleri her bir heceye dağılmış, Recep Tayyip Erdoğan ile bu ülkede yaşayan milyonlar arasındaki mesafeyi her geçen gün daha artıran bir konuşmaydı yine.

Mısır’da demokrasiyi, Gezi  Parkı’ndapolis şiddetini savundu.

Mısır halkının özgürlüklerinedem vurdu, Türkiye’de kendisine tepkili toplumun özgürlükleri engellediğine..

Mısır'da, sadece Mısır’ın huzuru, Mısır’ın istikrarı, özellikle de demokrasinin tarafında olduğunu söyledi, kendi halkına verdiği mesajlar demokrasinin “d” sinden nasibini almamıştı.

                                                               ***

Başbakan, Mısır ve Suriye halkı için, “özgürlük”, “demokrasi” nutukları atarken, “Parkımıza gidiyoruz” diye Taksim’e gelenlere polis yine gaz ve tazyikli suyla saldırıp, onlarca kişinin yaralanmasına neden oluyordu.

Polisin müdahalesi sonucu 13 haberci yaralanmış, 2 gazeteci gözaltına alınmıştı.

Çünkü onlar  Recep Tayyip Erdoğan’a göre “barbarlar, vandallar ve teröristler”di.

                                                               ***

Erdoğan, dünkü konuşmasında Mısır’daki gelişmeleri kastederek, “Demokrasi, arkasına meydanı alanın dayatmalar yapabileceği bir rejim değildir. Arkasına medyayı alanın dayatmalar yapabileceği bir rejim değildir.Demokrasi arkasına egemen güçleri, hele hele silahlı güçleri, yargıyı alanların halka dayatmalar yapabileceği bir rejim hiç değildir” diyordu.

Bir de, “Elindeki silah gücüne güvenen demokrasi inşa edemez, medyaya güvenen demokrasi inşa edemez" dedi.

Bizim eskiler böyle adamlar için çok güzel bir tanım üretmişler.

Ele verir talkını kendi yutar salkımı!

 

Silah gücüne güvenen demokrasi inşa edemezmiş!