365 günde devr-i alem
Geçenlerde bir markette, büyükşehir belediyesinden bir tanıdığa rastladım.
Sohbet ederken, “Başkan yokmuş, biz de çocuklarla biraz dolaşalım diye geldik” dedi.
“Hayırdır, Asım Bey yine nerede? Sizin neden haberiniz yok” diye sordum.
“Vallahi bilmiyorum. Ben de belediyeden kimi arasam, ‘başkanla birlikte yurt dışına gitti’ dedikleri zaman burada olmadığını öğrendim” yanıtını verdi.
Dr. Asım Bey son yıllarda yurt dışı gezi konusunda kantarın topuzunu epeyce bir kaçırmış durumda. Ben İstanbul, Ankara, İzmir belediye başkanlarının bu kadar çok yurt dışı seyahat yaptıklarını hiç sanmıyorum.
Asım Güzelbey, neredeyse kentin büyükşehir belediye başkanı değil de, arada bir ziyaretimize gelen misafir gibi oldu adeta.
İlçe belediyelerinin basın-yayın bürolarından günlük akan haberlerden anlıyoruz ki iki merkez ilçe belediye başkanı da hizmetleri yakından takip ediyorlar. Belediyelerin yatırımlarını, inşaatlarını sık sık denetliyorlar.
Böyle olunca da doğal olarak işler hızlı ilerliyor. Bir takım yanlışlara, aksaklıklara, hatalara rağmen, malın sahibi işin başında izlenimi veriyorlar.
Ama Dr. Asım Güzelbey’i hiç ortalarda görmek mümkün değil.
Zaten bir haftayı Antep’te, bir haftayıyurtdışında geçiriyor.
Gaziantep’e de, bazen bu tarafa yolu düşen büyükelçileri ağırlamak veya aylık televizyon programına katılmak için uğruyor sanırım.
Yani, belediye resmi rakamları dürüstçe açıklamaya kalkışsa, bizim Dr. Asım Güzelbey’in Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’ndan daha fazla yurt dışı ziyareti yaptığı ortaya çıkar.
***
Elbette ki bir belediye başkanının yurt dışı seyahatleri çok önemli.
Hele de belediyenin ekip başları ile yaptığı ziyaretlerde, gittikleri gelişmiş ülkelerin kentlerini, belediye hizmetlerini yerinde görüp, öğrenmeleri daha da yerinde bir davranış.
Ama görünen o ki, şu benim fani gözlerim onların gidip, görüp, öğrendiklerini burada uygulamaya kalkışacağı günleri göremeyecek.
Bırakın orada gezileni, görüleni uygulamayı, ellerini attıkları hiçbir işi tamamlayıp ortaya çıkaramaz hale geldiler.
Çünkü, malın sahibi işin başında yok.
***
Son yıllarda nereye el atıldı ise orada esnaf perişan edildi.
En son Şehreküstü Kavşağı’nı deldiler, “90 günde bitireceğiz” iddiası ile, koca bir kış boyunca hem bölge halkı, hem esnaf rezil oldu, isyan etti, lanet okudu, ayaklandı da zar-zor alt geçidi devreye soktular.
Keza Altınçim Parkı. Park bir seneden beri halka kapalı.
İnsanlar Kavaklık kısmına tıkılıp kalıyor akşam olunca.
Ortada ağaç kesilmesinden ve yere beton dökülmesinden başka bir numara yok. Birkaç tane de lamba diktiler. Yapılan işlere arada girip bakıyoruz, yalnızca gülüyoruz, bir yılda ortaya çıkan saçmalığı gördükçe.
Tanrı bilir ne kadar para döküldü oraya…
***
Sonra, 100. Yıl Park alanının köşesinde üç-beş yıldan beri yarım kalmış bir inşaat orada iğrenç bir görüntü oluşturuyor.
Ben bu kentin büyükşehir belediye başkanı olacağım da kentin göbeğinde böyle bir kepazeliğe bu kadar zaman izin vereceğim öyle mi?
Yasal tüm yolları zorlar, kamuoyunu arkama alır, o iğrençliği kentin göbeğinden kaldırırım.
Yasalar çerçevesinde bir yol bulur, bu sorunu çözerim.
Ama Dr. Asım bey ne yaptı hatırlar mısınız?
Bundan 5-6 yıl kadar önce o inşaatların önüne, “Bu alanlar benden önceki belediye başkanı döneminde satılmıştı” diye tabela dikti. Böylece tüm sorumluluklarından kurtulmuş oldu.
***
Kente hizmet etmek, yenilikler getirmek, sorun çözmek için biraz zaman lazım. Oysa Dr. Asım Bey’in fazla bir zamanı yok. Eğer zamanı olsa tüm bunları çözecek iradesi var, arkasında iktidar gücüde var.
Sonra o inatçılığı bir tutacak da aman tanrım mazallah karşısında duranın dayanması mümkün mü?
Ama dedim ya zamanı yok, daha da önemlisi ilgisi ve de alakası yok.
Yoksa, emrinde çalışanları toplayıp, bir yıldan beri yapılamayan parkların, parkın ortasında ranta açılan alanların hesabını sorup, gereğini yapmaz mı?
O kadar vakitsiz ki, belediye meclislerine bile başkanlık edemiyor, edemediği için de galiba ortağın başını çektiği arsa rantları konusunda da bir bilgisi olmuyor.
***
Şimdi bunları yazdım diye, yine “mübarek günde “ diye karşı taarruza geçecekler biliyorum. Ama yapılanları gördükçe vicdanım dayanmıyor.