Hayati karar…
Dün Gaziantep’in Büyükşehir Belediye Başkanı işadamı olmalı, demiştim. Bunu bugün biraz daha açmak istiyorum. Çünkü bu konu hayati önem taşıyor. Gaziantep’i geleceğe taşımak istiyorsak, hem refah payımızı artırmak, hem de gelir dağılımındaki adaleti dünya standartının hiç olmazsa yakınında bir yere getirmek için önümüzdeki en büyük şans iyi bir belediye başkanına sahip olmaktır.
Ortadoğu’da dengeler öylesine çabuk değişiyor ki, takip etmekte ve anlamakta insan zorlanıyor.
Cumartesi günü Barzani Diyarbakır’a geliyor. İlişkiler biliyorsunuz çok gergindi. Barzani, bizim Irak’ta Kürt Bölgesi’ndeki faaliyetlerimizden dolayı bizi “Türkiye Kerkük’e karışırsa, biz de Diyarbakır’a karışırız” diyerek üstü kapalı tehdit etmişti.
Başbakan Erdoğan’da öfkeli ve sert bir üslupla, “Barzani muhatabım değil, haddini aşıyor! Sonra ettiği bu lafların altında ezilir! Terör örgütüne yataklık yapıyor, bunun hesabı sorulur” gibisinden karşılık vermişti.
Bunlar karşılıklı çok ağır sözlerdi. Ama ne oldu? Barzani, Cumartesi günü Türkiye’ye resmi ziyaret amacı ile geliyor. BDP bunu iç politika malzemesi olarak görüyor. İddia şu: Barzani’nin yardımı ile dindar Kürtler BDP’den koparılacak. Bir de, Suriye’deki Kürtler’in temsilcisi PYD’ye karşı Barzani öne çıkarılacak…
Siyasi hedefler bir yana, ben Gaziantep ve ekonomi açısından bu yakınlaşmayı bir fırsat olarak değerlendiriyorum. Gaziantep, geçen sene yaptığı 6 milyar dolarlık ihracatın yüzde 30’unu bu bölgeye yaptı. Bu sene artmasını beklerken, az da olsa gerileme var. Nedeni, Irak’la istikrarsız siyasi ilişkiler olduğu gibi ekonomiye yansıyor. Daha birkaç gün önce Irak kapısının önündeki TIR’ların taşıdığı 750 milyon dolarlık yük, günlerce bekletildi.
Aynı sorunlar Irak Başbakanı Nuri Maliki ile de yaşandı. Maliki’nin şu sözleri ilişkilerimizi dondurmuştu: “Erdoğan ve Suudi ekseni, Suriye'de olduğu gibi Irak'ta da mezhep savaşı çıkarmak istiyor. Türkiye’nin yakında bölüneceğini düşünüyorum. Çünkü ülkede Aleviler, Kürtler, Şiiler, Laik Türkler ve onların muhalifleri var. Şu an Türkiye’deki sorunlar günlük hale gelmeye başladı. Erdoğan çok fazla konuşuyor ve her seferinde devletlerarası diplomatik ilişki adabına aykırı sözler sarf ediyor. Yayılmacı politika izliyor. Bizi bölerek Suriye gibi olmamızı istiyor!”
Maliki bu ay Ankara’ya resmi bir ziyaret için gelecek! Yeni anlaşmalar yapılacak, dostluğa kaldığı yerden devam edilecek.
Bütün bu olan biteni tesadüf olarak kabul ederseniz yanılırsınız! Çünkü, İran ile ABD arasında uzun yıllardır hiç olmadık kadar yakınlaşma var. Özellikle İran’ın başına Hasan Ruhani geçtikten sonra başlayan gözden uzak ilişkiler artık resmiyet kazandı. Yakın bir gelecekte ABD’nin İran üzerindeki ambargoyu hafifletmesi sürpriz olmayacaktır. ABD-Rusya ilişkileri de Suriye konusundaki anlaşmadan sonra tırmanma trendinde.
Bütün taşların yerinden oynadığı Ortadoğu’da Türkiye’nin komşuları ile sorunlu olmasının anlamsızlığını AK Parti anlamış olmalı ki, ilişkiler normalleştirilmeye çalışılıyor.
Ekonomide uzun zamandır kabul edilen bir gerçek var. Devletler değil, şehirler önemli! Kalkınmanın en kolay ve hızlı yolu kent ekonomilerini teşvik ederek, bölgelerinde güçlü hale gelmelerini sağlamak.
Bu görüş bize çok uyuyor. Ne kadar istikrar, o kadar ihracat.
İşte bu çarkı kurabilmek için elimizde güçlü enstrümanlar var. Sanayi Odası’nın başında kentin en önemli işadamı Konukoğlu, Ticaret Odası’nın başında çekirdekten yetme, genç ve başarılı, vizyoner (Nedenini başka bir yazıda anlatacağım) bir işadamı, Bartık var. Eksik sacayağı ise belediye başkanı.
Bizim sistemimizde, şehri emin çok önemlidir. Hele yeni yasa ile birlikte belediye başkanlarına verilen yetki ve sorumluluk tam da benim anlatmak istediklerimle örtüşmektedir.
Bütün zamanını arsa rantı üzerine geliştirdiği stratejilere harcayan, şurayı imara açarsam şu kadar gelir, oraları bir süre direnip açmazsam, o arsalar 3 misli değerlenir zihniyetiyle çalışan belediye başkanlarından bu şehre hiçbir hayır gelmez. Başarılı bir işadamı saikiyle bu kenti yönetecek bir belediye başkanının, diğer meslek odası başkanları ile Gaziantep’i 5 yılda gerçek, şimdiki gibi çakma değil, ‘marka’ kente dönüştürmesi işten bile değildir…
Gaziantep, AK Parti’den böyle bir ‘aday’ umuyor ve bekliyor.