Horoz olmak istedi ‘Topal Ördek’ oldu
Bu yazım 9 Eylül 2012 tarihinde yayınlanmış. Bugün tekrar yayınlıyorum. 14 ay önce kaleme aldığım bu makalenin günümüze ne kadar uyduğuna siz karar verin…
Amerika’da Başkanlara seçime bir yıl kala ‘Lame duck/topal ördek’ denir.
Yani, artık sözü pek dinlenmeyen, risk almakta zorlanan, yaptığı ve karar vereceği her işte çok dikkatli olması gerektiği için mecazi olarak bu isimle bağdaştırılır! Obama, epey bir süreden beri ‘topal ördek’ olarak görev yapıyor.
Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Asım Güzelbey yakın bir süre önce, ilçe belediyelerini kastederek, karar verme ve hizmet üretme yönetimindeki zorluklara değinmek için, “Bir yerde bir horoz olur!” diyerek çok kaba, külhanbey vari bir çıkış yaptı!
Türkiye üç yıl arka arkaya seri seçimler dönemine giriyor. Gelecek sene yerel seçimler, 2014’te cumhurbaşkanlığı ve 2015’te de milletvekili seçimleri var.
Bundan böyle konumuz, belediyelerimize önümüzdeki 5 yıl için kimler başkanlık yapacak?
Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı kim olacak?
Dr. Asım Güzelbey’in ‘Topal Ördek’ zamanı böylece başlamış oldu.
Asım Bey aday olur mu?
Sık sık aday olmayacağını ifade ediyor. Ama Güzelbey’i tanıyanlar için bu ifadelerin fazla bir kıymeti harbiyesi yok! Çünkü, 2009’da ikinci dönem için “Asla aday olmayacağım, istemiyorum” demişti, sonra da adaylığı son dakikada açıklandığı için ölüp ölüp dirilmişti!
Aslında bu soruyu daha detaylı sormak lazım!
Asım Bey aday olmak ister mi?
Kesinlikle evet!
Aday yaparlar mı?
Hiç zannetmiyorum!
Tek seçici Asım Bey’i bilinmeyen bir nedenle işaret ederse yeniden seçilebilir. Ama olasılıklar çok zayıf.
Aslında AK Parti’nin adayı belli, boş yere yorum yapıyoruz, daha doğrusu mugalata yapıyoruz! Gaziantep’in tarihine yeni bir sayfa açacak, diğer şehirleri kıskandıracak bir aday üzerinde konsensüs sağlandı bile.
Asıl mesele Dr. Güzelbey’in nasıl gideceği!
Beyaz mendille mi gidecek, kırmızı mendille mi?
Real Madrid’in mabedi Santiago Bernabeu’da İspanyol seyirciler teknik direktörden memnun olmazlarsa, beyaz mendil sallarlar! İstenmeyen birisi için protesto amaçlı bir eylem.
Sallanan kırmızı mendil ise sevgi gösterisidir. 14 Şubat ‘Sevgililer Günü’ gibi mutlu kutlamalarda insanlar sevgilerini haykırmak için kırmızı mendil sallarlar.
İşte bunu söylemek istiyorum, öyle mi, böyle mi? Bence asıl önemli olan artık bu!
I did it My Way/Benim tarzım bu, yerseniz!
Batı’da ve bizde eskiden önemli cenaze merasimlerinde Frederick Chopin’in Piano Sonata No. 2 B-flat minor bestesi çalınırdı.
Epey bir zamandır bu gelenek değişti. Artık en çok çalınan melodi Frank Sinatra’nın ‘My Way/Benim Yolum’ isimli şarkısı. İkinci sırada ‘Time to Say Goodbye/Gitme zamanı Geldi’ isimli şarkıyı eğer dinlemedinizse hemen Sarah Brightman ve Andrea Bocelli ikilisinin düetini dinleyin. Çok beğeneceksiniz.
Ben sizin için günün mana ve ehemmiyetine uygun ‘My Way/Benim Yolum’u seçtim. Şarkının sözlerini aşağıya alıyorum. Bakalım uygun bulacak mısınız?
Hayatı dolu, dolu yaşadım...
Her yolu baştan sona dolaştım
Ve dahası, çok daha fazlası,
Hepsini keyfimce yaşadım,
Pişmanlık mı? Var elbette biraz...
Ama sözü edilmeyecek kadar az!
Hep yapmam gerekeni yaptım...
Ve hepsine istisna olarak baktım.
Evet, oldu bazı zamanlar...
Eminim hatırlayacaksınız!
Çiğneyebileceğimden fazlasını,
umarsızca ısırmıştım!
Ama bütün bunları yaşarken
Şüpheler beni sardığında
Yuttum hemen o lokmayı,
Ve tükürüverdim dışarı!
Yüzleştim yaşadığım her şeyle
Ve ayaklarım hep yere bastı
Keyfimce yaptım her şeyi
Sevdim, güldüm, ağladım...
Kaybetmekten payımı fazlasıyla aldım!
Ve şimdi... Gözümün yaşları dinerken
Hepsini gülümseyerek hatırlıyorum,
Şöyle bir düşündüm de geçmişi
Bütün bunlar.
Utanç duymadan anlatılır mı?
Utanç mı?
Hayır, hayır, bu ben değilim!