Gönülleri imar etmek…
Geçtiğimiz Cumartesi günü ziyaretimize gelen bir İngiliz siyasi danışmanla AK Parti Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Fatma Şahin’in ‘Geleceğin Gaziantep’i’ projelerini tanıtım lansmanına gittik.
İngiliz arkadaşım dünyanın en büyük bankası JP Morgan’ın, Türkiye’nin de içinde bulunduğu büyük bir bölgenin CEO’luğundan emekli. Şimdi Obama’ya da danışmanlık yapan bir Amerikan Düşünce Kuruluşu’nun yönetiminde görev yapıyor.
10-11 Nisan 2014 tarihinde Boston’da yapılacak ‘Turkey’s turn/Sıra Türkiye’de’ isimli konferansın koordinatörü.
Açılış konuşmasını Devlet Bakanı Ali Babacan’ın yapacağı konferansın davetlileri arasında banka CEO’ları, ABD Bakan ve bürokratları, ABD şirketlerinin CEO’ları var.
Arkadaşımın Gaziantep’te bulunmasının nedeni ise konferansta sunacağı ‘Gaziantep Raporu’ ile ilgili son retuşları yapmak.
Daha önce de değinmiştim, Gaziantep, Batı dünyasında inanılmaz derece popüler. Çok önem veriyorlar. Dışı onları, içi de bizi yakıyor!
İngiliz arkadaşım daha önce İngiltere’de ve Amerika’da benzer lansmanlara ve rallilere katılmış. Türkiye’de nasıl oluyor bu işler, çok merak ettiği için onu da yanımızda birlikte götürdük.
Şehitkamil Kültür ve Konferans Merkezi’ni ilk gezdiğimde beğenmiş, çok büyük bulmuştum.
Meğer yanılmışım, Cumartesi günü öyle mahşeri bir kalabalık vardı ki, bu kez de gözüme küçük göründü!
Bırakın toplantı salonuna, ana kapıdan bile içeri giremedik.
Bir görevliye, “Nasıl içeri gireceğiz?” diye sorunca, muzip muzip gülümseyerek, “İmkanı yok, içerisi et ete! Giremezsiniz” deyince durumu arkadaşıma anlattım. O da gülümseyerek, “Uyku tulumlarımızı alıp, bir gün önce gelseydik keşke!..” demez mi!
Çaresiz bir yere gidip çayımızı içtik, değişen büyükşehir yasası ile birlikte neler yaşanacağını, Gaziantep’in yeniden yapılanan Ortadoğu’daki konumunu tartıştık.
Şahin’i dinleyebilseydim, dün yazacaktım. Konuştuklarını ancak bugün okuyabildim.
Bin 27 projenin hepsini okumak, değerlendirmek mümkün değil.
Gaziantep’te yaşayanları bıktıran trafik ile imardaki rantlar konusunu geçiyorum. Bu konuda Şahin şimdiye kadar epey açıklama yaptı, öncelikle bu sorunu çözeceğini söylemişti.
Benim için önemli olan şu başlıklar…
Kamil Ocak Stadyumu’nun yerine meydan yapılacağını açıklaması herkes gibi beni de memnun etti. Bu çok önemliydi.
Aynı şekilde DDY arazisini yeşil alana dönüştürüp sanayi müzesi yapılması da Gaziantep’i güzelleştirecek.
OSB’de çalışanlar için uydu kent projesi çoktan gerçekleştirilseydi, şehir bu kadar sefil olmazdı! (Doktor bunu nasıl akıl edememiş ki! Üstelik oraya da bir AVM yapar, açılışını da eski Duisburg Belediye Başkanı Adolf’a yaptırabilirdi!)
Hızlı trenin Gaziantep’e 2017’de gelmesi inanılmaz faydalı bir proje. Bu ancak Şahin’in koordinesinde gelebilirdi zaten.
Su rezervuarımız Kartalkaya’nın alüvyonla dolduğu biliniyordu. Yeni kaynak, Düzbağ Barajı projesi Gaziantep’in geleceği için fevkalade önemli.
Şahin, konuşmasının bir yerinde, “Medeniyet sözcüğünün ‘medine’ yani ‘şehir’ kelimesinden türediğini söylemiş. Ben de şöyle anladım: ‘Büyük kasaba Antep’, ‘Medeni şehir Gaziantep’e’ dönüşecek.
Sınıf atlayacağımız için seviniyorum.
Şahin’in en çok şu sözü hoşuma gitti: “Şehri imar ederken gönülleri de imar edeceğiz.”
Buna gerçekten çok ihtiyaç var. Dededen, babadan kalma arsaları, “Burası yeşil saha işe yaramaz” diyerek üç kuruş paraya toplayıp, daha sonra imar değişikliği ile trilyonlara satan adamı herkes tanıyor. Ama kimsenin elinden bir şey gelmedi. Gönüller kırıldı! Yalnız o mu? Daha yüzlercesi var!
Şahin, adaletli olsun, başka hiçbir şeye gerek yok.
İnsan içine korkusuzca çıkabilen bir belediye başkanını bu şehir baş tacı yapar.
Son olarak, sözü dünyanın bir numaralı kazı alanı, Geç Hititler’in başkenti Karkamış’a getirmek istiyorum.
Burasının önemi hayati! Kente büyük gelir getirecek bir antik kent.
Başka bir yazıda anlatacağım, eğer bugün Karkamış’ta kazı yapılabiliyorsa, bu sene arkeolojik parka dönüştürülecekse, bunun bir numaralı hamisi kimdir biliyor musunuz? Fatma Şahin.
Anlatacağım, nasıl oldu, Karkamış son dakikada nasıl kurtuldu, herkesin bilmesi gerek.
Bunun içindir ki, Karkamış’a gereken önemin ötesinde katkıda bulunacağını biliyorum Fatma Şahin’in...