Fair Play için adayımız: Gökhan…

Sabah, milli futbolcu, Fenerbahçe’nin yıldızı Gökhan’ı ‘fair play’ ödülü için aday gösterme kararı aldı!

Önce ‘Fair play’ nedir, onu açıklayalım.

Kısaca, oyunda hileye ve şiddete başvurmamak anlamına gelmektedir

Sözlük manası ‘saygıdeğer davranış’ olan Fair play, sporda kurallara uymaktan da öte belli bir davranış tarzını sergileyen bir terim. Rakibe saygı ve ona fizyolojik ve psikolojik açıdan zarar vermeme özentisidir.

Örnek milli futbolcu Gökhan’da bu meziyetler fazlası ile bulunmaktadır. O kadar ki, yere düştükten sonra ilave yardımcı hakem Cem İyihuylu’nun yanına giderek şevkatle eliyle göğsünü okşayarak, “Aferin, sen fair play’den bayağı anlıyorsun, tebrik ederim!” dedi.

Spor namusu tartışılmaz olan milli yıldız futbolcu, twitter hesabından daha sonra kamuoyuyla şunları paylaştı:
“Rakibe dokunmanın azını çoğunu tartışmak tamamda. Orta sahada bile rakibini çeken bir oyuncu sarı kartla cezalandırılırken, ceza sahası içinde rakibini çekmenin azını çoğunu tartışmak komik. Bana küfredenler önce kendi karakterinize bakın sonra beni eleştirirsiniz.”

Gördüğünüz gibi Gökhan ahlaklı ve sportmen bir milli futbolcu, twitter hesabından herkesin kolay anlayamayacağı ama kendinden, şerefinden emin olarak cevap veriyor. Siz benim yaptığıma bakmayın, dediğime bakın diyor.

Biz de ahlaklı ve namuslu yıldız futbolcu Gökhan’ı bu nedenle ‘fair play’e aday gösterdik.

Gaziantepspor Başkanı İbrahim Kızıl da Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’a bir şeyler söylemiş. Ama o bizim kadar kibar ve nazik değil!

Şöyle demiş:

“Hakemler Fenerbahçe'den korkuyor. Pozisyon penaltıysa başkanlığı bırakırım! Aziz Yıldırım zaten tam bu işin şeyi olmuş. Benim geldiğim hiçbir maça Aziz Yıldırım gelmedi. Bilmediğimiz şeyler var futbolun içinde. Bize sahip çıkın, koruyun bunlardan! Birileri futbolu idare ediyor. Ben utanıyorum. Yazık!”

Aziz Yıldırım şey olmuş, diyor. Ne olmuş anlayamadım. Kendisini görünce soracağım, Aziz Bey’e ne olmuş!..

Gaziantep Almanya’da…

Pazar günü Hürriyet gazetesinin Pazar ekinin birinci sayfasında IŞİD sempazitanlarının dev resimleri vardı. Resimaltında da, bu resimler Gaziantep’te çekildi, diyordu.

Çok iddialı resimler hemen herkesin dikkatini çekti. İçimden, görürsün bu resimler dünya basınında yer alır, dedim!

Tahminim doğru çıktı, Almanlar’ın en büyük gazetesi Bild resimlerin üzerine atladı. Onlar da dün haberi aynı resimlerle tam sayfa verdiler.

IŞİD tamam da, Gaziantep’in bu şekilde dünya gündemine gelmesini beğenmedim.

Gaziantep’in dünyanın gözünde bir imajı var. The New York Times, Guardian, Los Angeles Times, Bild ve daha bir sürü gazete muhabirlerini gönderdiği Gaziantep’ten hep olumlu haberler yaptılar. Biz bütün bu haberleri hep okuyucularımıza yansıttık.

Bu haberler yalnız gastronomi ile ilgili değildi. Hatırlayın, Zeugma dolayısiyle New York Times, birinci sayfasının yarısını bize ayırmıştı. Daha henüz Karkamış dünya basınının gündemine girmedi. Gelecek ay basın toplantısı, seneye sempozyum ve arkeoparkın açılışı ile emin olun dünya basını uzun süre Gaziantep’ten bahsedecek.

Dışarıda en çok ses getiren, konuşulan bir konu da Gaziantep’in kadın belediye başkanının olması.

Belediye başkanları artık şehrin CEO’su olarak tanımlanıyor. Böyle bir kentin CEO’sunun kadın olması haliyle dünyada merak ve övgü konusu oluyor. (Bütün dünya kadın CEO’ya gıpta ile bakarken, içeride hala Bizans oyunları peşinde olanlar var. Bu şahane bir yazı konusu olur, bunları ismen açıklayabilirim. Ama arkadaşlarım doğru bulmuyor. Bu onların iç sorunu, seni ilgilendirmez diyorlar!)

Sonuç itibariyle bu görüntülerin Gaziantep’ten çıkması hoş değil, Antep bunu haketmiyor!..

Alman Bild gazetesi, "IŞİD'ín Türkiye'deki gizli ağı" başlığıyla dün yayınladığı haberde MİT tarafından hazırlandığını öne sürdüğü bir raporu açıkladı. Raporda çarpıcı iddialara yer verdi. "IŞİD'in Türkiye'deki yapılanmasına ilişkin gizli istihbarat belgeleri korkutucu. Hükümete gönderilen bu raporun hükümeti ayaklandırması lazım" dendi.

Haberde, "Tecavüz, kafa kesmeler ve yeni katılımcılar. Türk istihbaratının korkutucu raporunda Türkiye'deki IŞİD teröristlerinin nasıl ilerlediği gözler önüne serildi" sözlerine yer verilirken,  MİT'in, "IŞİD'i kontrol altına alamıyoruz" ifadelerine de değiniliyor. Raporda, IŞİD'li teröristlerin hiçbir engele takılmadan Gaziantep’te toplandıklarını ve buradan bazı kapıları kullanarak Suriye’ye geçtikleri anlatılıyor.

IŞİD’in çocuklara tecavüz ederek ailelerine şantaj yaptıkları, akçalı işler anlatılıyor. Ben o bölümü tercüme etmedim, atladım.

Bu resim de Gaziantep’te çekişmiş. İşte kanıt, diyor gazete.

Böyle öğretmen mi olur?

Bana öğretmeni anlatmak için bir tek kelime söyle deseler, ‘şevkat’ derim.

Benim zamanında öğretmenler böyleydi. Öğrenciye şevkatle yaklaşırlardı. Şimdi zaman değişmiş olmalı ki, öğretmenler çocukların psikolojisinden anlamıyor veya aldırmıyorlar. Tabii bütün öğretmenleri aynı kefeye koymuyorum. Ama o kadar çok şikayet alıyoruz ki…

Önceki gün sevdiğim bir arkadaşım Adnan A.Ş. Ortaokulu’ndaki Mehmet A. isimli öğretmenden bahsederken çok üzüldüm.

Bu öğretmen henüz hayatı bilmeyen, tam ergenlik çağına gelmiş çocuklara karşı tavır ve davranışlarını ayarlayamadığı için öğrencileri okuldan soğuttuğunu anlattılar bana.

Binlerce öğretmen var! Milli Eğitim Müdürü, hangi biriyle uğraşacak!

Ama burada özel bir durum var. Bu adam yakında başka bir okula müdür olarak atanacakmış, gün sayıyormuş.

Arkadaşlarımız biraz araştırınca bunun esaslı bir paralelci olduğunu keşfetmişler.

Cumhurbaşkanı yeri göğü inletirken, bir paralelciyi nasıl müdür yapacaklar, doğrusu anlamadım!

(Not: Bu yazı Cumhurbaşkanlığı makamına gönderilecektir.)