Emekliler bir partiye seçim kazandırabilir…

YAYINLAMA: 13 Ocak 2015 / 18.00 | GÜNCELLEME: 13 Ocak 2015 / 18.00

Nihayet bir siyasi parti emeklilerin sorunları ile ilgili ciddi bir öneri paketi hazırlama girişiminde bulundu.

Söylemeye gerek yok, zamanlama; tam zamanında…

Zaten Kılıçdaroğlu’da saklamadı, “Önümüzde seçim var, doğru yolu görün diye yol gösteriyorum. CHP bu işin netice alıncaya kadar takipçisi olacaktır” dedi.

 

Emeklilerin durumu  AK Parti iktidara gelinceye kadar iyiydi de, sonra mı bozuldu?

Hayır! Emeklilerin durumu sürekli ‘emekler halde’ bırakılmış, zam yapmak hep lütuf olarak görüle gelmiştir!

Oysa emekliler çok büyük bir güç.

03.06.2013 verilerine gore (Daha günceline ulaşamadım) Sosyal Güvenlik Kurumu’nun verilerine gore Türkiye’deki emekli sayısı toplam 10 milyon 403 bin. Bunların 5 milyon 966 bini SSK emeklisi, 2 milyon 454biniesnafveçiftçiemeklisi, 1 milyon 878 bini ise memur emeklisi. Emekli maaşları çok dengesiz, yüksek emekli maaşlarını memur emeklileri alıyor.

1.5 yıl önce12 milyon 857 bin olan toplam emekli rakamının bugün rahatlıkla 14 milyona ulaştığını tahmin edebiliriz.

Çok büyük bir rakam! Orta boy iki veya 3 Avrupa ülkesi kadar emeklimiz var. Bu Avrupa ülkelerinin GSMH’lerini toplarsak bizimkinden fazla eder!

Düşününce, üretimi olmayan bir topluluğa, bu Avrupa ülkelerinin ürettiği toplam değer kadar para veriyorsunuz!

Gerçi yanlış bir mukayese yapıyorum ama önemli bir gerçeğinde profilini çizmeyeçalışıyorum.

 

30 Mart 2014 yerel seçimlerinde 52 milyon 695 bin 831seçmenin oy kullanacağı açıklanmıştı.

Emeklilerin hepsinin seçmen olduğunu varsayarsak, yüzde26-27oya sahip ‘Emekli Partisi (!)’ seçimleri silip süpürecek güce sahip!

Herhalde Kemal Kılıçdaroğlu bunu görmüş olacakki, şimdiden emeklilere sahip çıkıp baştacı yapıyor.

 

Dün Grup Toplantısı’nda Kılıçdaroğlu emeklilerle ilgili TBMM’ye sunacakları 12 maddelik bir önergeden bahsetti. Ancak, daha önce de İzmir Milletvekili CHP’li Musa Çam, Meclis Başkanlığı’na sunduğu bir teklifle emeklilerin biray tek diğer ay çift maaş almalarını istemişti.

Çam, teklifini sağlam temele dayandırdığını iddia ederek şunları söylemişti:

Aralık ayında enflasyonun yüzde 0.44 oranın da gerilemiş olmasının hiç bir açıklamasıyok. Bu sadece hükümetin, Türkiye İstatistik Kurumu’na yaptığ ımüdahaleyi ortaya koyuyor .Enflasyon oranlarının, piyasadaki gerçek enflasyon oranıyla uzaktan yakından ilgisiyok. Ayrıca enflasyon hesaplama yönteminde de sıkıntılar var. Enflasyon sepetinde bulunan birçok ürün, günlük hayatta tükettiğimiz ürünler değil. Bir de, gelir düzeyine bakılmaksızın tüm yurttaşlar için eşit tüketim esas alınıyor.
Böylece mutfaktaki enflasyonla, devletin enflasyonu arasında büyük fark ortaya çıkıyor. Emekliler aileleriyle birlikte yoksulluk sınırının altında yaşama mahkum ediliyor. Hazırladığım yasa teklifine AKP’l ivekillerden de destek bekliyorum.”

 

Buraya kadar her şey çok güzel.

Ancak, küçük bir sorun var! Bütün emekli ödemeleri için devletin kasasından yaklaşık 150 milyar lira çıkıyor. Eski para ile 150 katrilyon. Bunu yüzde 50 artırırsak, fazladan 75 milyar liraya ihtiyaç olacak. Bu hangi fondan,nasıl karşılanacak?

Sorunun basit cevabı, “Nereden buluyorsan bul, başka şeylere buluyorsun da buna niye bulmuyorsun!”

Sorunun gerçekç iyanıtı: “Bekara avrat boşamak kolay!”

Daha iyi anlaşılması için dolar cinsinden konuşursak, 33 milyar dolara ihtiyaç var!

Seçim meçim, pekamin denilecek bir duaya benzemiyor. Yoksa, ne iyi olurdu…

 

 

 

Gaziantep’in imajı…

 

Gaziantep’in yıpranan imajı için birşeyler yapmak lazım geldiğini sık sık yazıyorum. Kimsenin pek umurunda olmasa da ben yazmayı sürdüreceğim.

Internette arama motorlarında Gaziantep’in adı IŞİD ve terörle birlikte algılanıyor.

Bir ay once Gaziantep’e gelen yüksek trajlı ‘New Yorker’ dergisinin muhabiri Robin Wright uzun bir yazı yazarak baklavamızı överken, güvenlik sorunumuza dikkat çekmiş, şehrimize gelmeyi düşünen turistler için bu yörenin pekemin olmadığı telkininde bulunmuştu.

 

Şaşırtıcı birşey oldu!

Robin Wright’ın yazısına Gaziantep’ten 3 Amerikalı yorum yaptı.

GAÜN’de öğretim üyeliği yapan Margaretta Burdick, bir okulda İngilizce öğretmenliği yapan Anderson Tuggle ve Josie Shagwert Gaziantep için“…bu heyecan verici şehir…” diye başlayarak harika şeyler yazdılar.

 

Gaziantep, dünyanın en güvenli şehri değil! Ancak, dünyadaki hangi şehir ‘en güvenli’ tanımınauyar ki! Ben bu şehirde yaşıyorum, hiç bir olağanüstü durum yok. Severek, isteyerek burada yaşıyoruz…” diyen Margaretta Burdick, yüreğime su serpti!

Aslında bu insanları Bakan Başkan Şahin, makamına davet etmeli ve bu gönüllü PR’cılara Gaziantep adına teşekkür etmelidir.

Gaziantep’in imajını korumak için bu güzel insanlardan faydalanabiliriz. Bunlar hizmetlerini karşılıksız, inanarak ve gönülden sunuyorlar. Daha ne istenebilir ki!..

 

Dün de bir gazette haberinde Paris katliamını gerçekleştiren Cherif ve Said Kouachi kardeşlerin bir sure Gaziantep’te yaşadığı iddia ediliyordu.

Ondan önce de Sultan ahmet bombacısı Diana Ramazova’nın Gaziantep’te bir hastanede tedavi olduğu iddia edilmiş, ancak hükümet sözcüsü bunun doğru olmadığını açıklamıştı.

Yani, bu bela devam ettikçe bizim de burnumuz şeyden çıkmayacak!..

Emekliler bir partiye seçim kazandırabilir…