İlk elektrik makinesini Zenop yaptı
Talebe ale’s-seviyyesince (bir boyda) küçük olup, aralarında ancak bir kaç tane iriceleri bulunur idi ve bu da lazımdı. Çünkü Kırlangıç’ın işareti üzerine müttehimzannîn (kabahatli, suçlu görülen) olunanları derhal falakaya yatıracak olan bunlar idi.
Bu vakıtta ben sinnim(yaş) 9-10 sularında olduğu halde Şaragan[1] okumak mertebelerine dek yetiştim. Bundan madâ gerek familyamızın (ailemizin) ve gerek komşularımın naregcisi[2] idim. Hangi derde hangi naregler okumak gerek olduğunu bilenlerden talim olunmuş idim. (Ol naregim, eski kitaplarım arasında hala muteber bir yer tutmuştur) Bir müddet sonra mektebim değişildi. Çünkü günümüzün en okumuş varjabedlerinden(papazlarından) sayılan Hafız KevorkHalfeye(kalfaya) komşu gelmiş idik. Merhum Murad Varjabed’in Antep’te meydana getirdiği altı meşhur talebeden biri olup, iki gözü amâ ise de ilmi ve mezhebi meseleler (konular) teftişinde (kontrolünde) (merak sahibi biri olduğundan o günlerde matbaadan çıkmış olan yeni kitapları azim, iştiyak (şevkle, özlemle) ile mütâlaa eder (okur, araştırır) idi.
Bu hızmete talebesinden göz yerine kullandığı çokca ben olur idim. Kitaplar modern Ermenice olduğundan bittabi(doğal olarak) ben okuduğumu anlayamazdım. Gün zarfında ders öğrenmek için bana ne kadar vakt(zaman) kaldığını bilmem. Ancak, şurasını bilirim ki arada bir huzuruna çağrılıp başlamış oluğum kitabı nişan koduğum(işaret koyduğum) mahalden devam etmeliydim. Taa kendini uyku basana dek. Ben okumaktan usandığımda bâbın (bölümün) sonuna tezce yetişmek için satır ya sahife aşmam olamaz idi. Çünkü irtibâtın (bağlantının) bozulduğunun farkına vararak hemen doğrulur idi. Böylece bir müddet daha burada vakit geçirdikten sonra bilmem mevcut mekteplerde artık okuyacağım kalmadığından mı yoksa başka bir sebebden mi akalli(enaz) iki sene gibi bir müddet dahi birkaç sanaat ile meşgul bulundum. Heç birine hayır etmeyerek.
1. Pabuçcu[3] yanına gittim. Kenar ıslattım. Kirleme yaptım. Ve hatta saya dikmek derecelerine yetiştim. 2. Kuyumcu çıraklığı edip, yazın irak soğuk su pınarlarından dükkanın soğuk su bardağını doldurdum. Ustamın hanesine heybe taşıdım. Ve bunda dahi kemâl (en yüksek değer) mertebelerine yaklaştım. Çünkü artık hilal yapabiliyordum. 3. Demirci olup, bir müddet körük çektim. 4. Alacacı ustalarına hızmet edip, yerden yere haşıl[4] ve löhme taşıdım. Masura sardım. Çubuk endirdim. Ve hatta ustam Taam yeme (yemek yeme) keyfi ile meşgul bulunduğunda yerine girip, mekik atabildim. Görünürki bunlar ile iktifa etmeyip (yetinmeyip) daha başka sanaatları dahi sınayacak idim. Daha doğrusu bana sınattıracaklar idi. Eğer Dr. Azariah Smith imdadımayetişmeydi. Çünkü mûmâ-ileyh (adı geçen)Doktor yeni meydana gelmekte olan önihâleye malik olduklarından daha ileri bir talimi terbiye kampusu açmak üzre İstanbul’dan Bebek mektebinden Zenopİsrailiannâmı ile genç celbetmiş (kendine çekme) olup, anın mektebinde okumak için intihâb olunan (seçilen) ümitli talebe cevdeline beni de komuş idi. Böylece takriben 1850 de sanaatlarda keyfiyet ile tekrar mektep ömrüne girdik.
Bu mektebimizin binası pek cüz’îtebdîlâtla (az değişiklikle) hâlâ mevcuttur. LevonyanKrikorAğa’nın hanesinde kıbleye nâzır (güneye bakan) orada meskun mektep Antep’te ilm-i mekteplerin hidâyetgâhı (doğru yolu gösteren kılavuz) sayılabilir. Bunda ilmi rakamın daha mükemmeli yazı dersi, modern Ermenice,çağdaş ve ilmi arz (bildirme) tedris (ders verme)oldunduğundan başka, coğrafya, ilmi hikmet-i tabhiyyene (felsefe ile ilgili konuları inceleyen bilim dalı) demek olduğu dahi ehali arasında işidilmeye. Ve dünyamız karpuz gibi yuvarlak imiş sözü hayret ve istihzâ(alay etme) ile ağızdan ağıza geçmeye başladı. Daha 20-21 yaşında olan genç Zenopfi’lvâki’(gerçekten)bir deha zeki birisiydi. Değil ancak talim eder ancak tecrübe ve icraat târîkîyle (yolu)taalimine vücut vermekliği dahi bilir idi. Hala fizik taalimindealat(alet) odası ve ders kitabı kendi şahsı idi denilebilir. Antep’de benim bildiğime göre ilk balonu meydana getiren ilk elektrik makinasını ve takımını yapıp onunla tecrübeler eden ve elektrik vasıtayla yaldızlamak usulunu ilk talim eden kendisi oldu. Hatta zelzele nasıl olur ya neden ileri gelir olduğunu dahi var tecrübe göstermek teşebbüsünde bulundu.
Bu mektebin 30-35 talebesinden ancak 5-6 tanesi hayatta olup, Yegyeyan Garabet Ağa bunlardandır. (Bazıları Manuşag, Kevork ve Monozonunoğlu HammalGarabeddiler.) Mümâl (bir yana meyletme) ile Zenop, tahsil-ilmmaksadiyle Amerika’ya gitmek için tedarik görmekte iken çaresiz bir hastalığa tutulup sininde mezarı mezarlarımıza zamm olundu. Ayıntab Protestanların talim, terbiye tarihinde bu şahsın ismi unutulmaması gerektir. Anın mezarı kayıp olmak tehlikesinden kurtarılmak gerektir. Ayıntab unutmasın ki Zenop daha Bebek’te (Robert Kolej) iken İngilterede Ali bir mektebe gitmek için kendine pek kârlı bir kapı açıldığı sırada idi ki anı terkle Ayıntab’agelmekliği tercih eylemişdi.
[1]Şaragan:Ermeni kilisesinde söylenen ilahi
[1]Nareg: Çeşitli dertlere deva olması için okunan farklı dualar. Bu duaları ihtiva eden bir kitap vardır. Kitap ta hastalığa göre okunması tavsiye edilen bir dua mutlaka bulunur.
[1]Pabucçu: Antepliler yemenici veya köşger derken, Bezciyan’dan Ermenilerin aynı mesleğe pabucu dediğini öğreniyoruz.
[1]Haşıl:Kepekli un ve sıcak su ile yapılan kola gibi bulamaç, iplik üzgün olsun diye buna batırılır.