Vay efendim nasıl soykırım denirmiş!

YAYINLAMA: 01 Ocak 1970 / 04.00 | GÜNCELLEME: 01 Ocak 1970 / 04.00

Katoliklerin ruhani lideri Papa Francis’in önceki gün Vatikan’da düzenlenen ayin sırasında 1915 olaylarını “soykırım” olarak tanımlaması üzerine Vatikan’ın Ankara Büyükelçisi Antonio Lucibello Dışişleri Bakanlığı’na çağırıldı.

Vay efendim nasıl soykırım denirmiş salvoları birbiri ardına geldi.

Oysa, 1.5 milyon insanın yaşamını yıtırdiği bir sürgün olayını, bir din adamının soykırım diye nitelendirmesinden daha doğal ne olabilirdi?

Bizim Diyanet İşleri Başkanı’nın Papa’ya yanıtı çok ilginç. “Tarihte yaşanmış acılar üzerinden toplumlar birbirini sorgulamaya kalkarsa bundan en büyük zararı aslında Vatikan'ın kendisi görürmüş!

Bence herkes eteğindeki taşları döksün, zarar gören de görsün hiçbir sakıncası yok!

***     

Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan ile aynı fikirdeyim.

Türkiye gün gelecek soykırımı tanıyacak.

Bir düşünsenize, bundan 10 yıl önce Kürt sorununu tanıyor muyduk?

İçinde yaşadığımız kanlı yılların adı Kürt sorunu muydu?

Ama şimdi, Türkiye devleti Kürt sorununu çözeceğim diye çırpınıyor.

Ne kadar güzel bir gelişme.

Gün gelecek, ülke daha da gelişecek, güzelleşecek.

İnkarcı değil, vicdani sorumluluğu ağır basan bir iktidar çıkıp, “1.5 milyon” Ermeni vatandaşımızın yaşadığı topraklarından sürülürken canından olmasını, geride kalanların gizli kimliklerle yaşamasını, yok sayılmasını bir insanlık suçu olarak kabul edecek.

İşte o zaman daha güzel bir ülkede yaşıyor olacağız, biz ya da çocuklarımız…

                                               ***

Dün baktım hemen kolları sıvmışlar. Bir ajans, Papa’nın açıklamasına karşılık, hemen Van’da, Antep’te daha bilmem nerelerde Ermeniler’in Türkler’i nasıl katlettiğini iddia eden, ipe sapa gelmez, aslı astarı olmayan açıklamaları haber yapıp servis etmişler.

Devleti inkarcı olur da gazetecisi neden olmasın?

Geçenlerde ziyarete gelen bir partinin yöneticileri ile de aynı konuyu tartışırken, “Ama Amerikalılar da Kızılderililer’i katletmişlerdir diyebilmek lazım” deyiverdi.

İşte Papa’nın soykırım demesine tepki gösterenlerin açıklama ve savunmaları da aynı tarz ve mantıkta şeyler.

                                               ***

1915 Ermeni Tehciri’nin 100. Yılı olması nedeniyle, çok sayıda eser yayınlanıyor. Halep Kütüphanesi’ne kaçırılan belgeler, yabancı elçilerin ülkelerine gönderdikleri kriptolar ve de canlı tanıkların ifade ve gördüklerine dayanan.

Pek çoğuna ulaşıp okumaya çalışıyorum. Okurken insanlığımdan utanıp, her bir satırında, “Bu kadar da olmaz” diye lanet okuyorum.

Bunların en yakın örneğini, Gaziantep’in durumunu sizlerle paylaşacağım.

Yapılanların doğru mu, yanlış mı, iyi mi kötü mü, insanlık dışı mı insaflıca mı olduğuna siz karar vereceksiniz.

Başkasının soykırım değerlendirmesine takılıp kalmak, saldırıp abanmak yerine ne zaman kendi vicdanınızın sesini dinlemeye başlarsanız, işte o zaman huzura erersiniz.

 

 

 

 

 

 

Vay efendim nasıl soykırım denirmiş!