Celal Doğan’ın eski alışkanlıkları mı?…

YAYINLAMA: 01 Ocak 1970 / 04.00 | GÜNCELLEME: 01 Ocak 1970 / 04.00

İlk haber, Devlet Bahçeli ile görüşecek dedikodusu ile başladı.

Devlet Bahçeli, HDP “ak” ise, ben “karayım” ruh haline daldı ya!

Büyük syasetçi olarak iki kutbu birbirine yaklaştırıp, yakınlaştıracak, insanlar da “Vayy beee… Bu Celal Doğan ne kadar büyük bir siyaset adamı MHP ile HDP’nin arasını  bile yaptı” diye kendini yere göğe sığdıramayacak, kendisi de o her zaman ki megaloman tavrıyla çevreye çok bilmiş gülücükler saçacaktı.

                                               ***

Ama, burası CHP değil!

Yer mi HDP yönetimi böyle bir saçmalığı?

Üstelik onların MHP ile yakınlaşma gibi bir kaygıları mı var ki?

Hemen parti genel merkezinden bir açıklama yapıldı.

Milletvekilimizin MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile görüşme talebi olmamıştır” diye.

Haberi okur okumaz, böyle bir haberin Celal Doğan tarafından yayılmış olabileceği ihtimali geldi aklıma.

Arkadaşlarıma, “Bu haberi basına Celal Doğan’ın kendisi sızdırmış olmalı” dedim, güldüler.

Ancak, ilk deneme başarısızlıkla sonuçlandı…

                                               ***

Aradan bir-iki hafta geçmeden bu kez Celal Doğan'ın, Cumhurbaşkanı  Erdoğan ile Saray’da görüştüğü haberi geldi.

Gelen bilgiler, böyle bir görüşmenin olduğu, ancak parti ile ilgili değil, her ikisinin büyükşehir belediye başkanlıkları dönemindeki tanışıklıklarından dolayı özel bir görüşme olduğu yönündeydi.

Bu yazıyı yazarken görüştüğüm gazeteci arkadaşım, “HDP’den biri Erdoğan ile görüşecekse Celal Doğan’dan daha iyi isim olabilir mi? Ne yani, seçim propagandası boyunca, ‘Seni başkan yaptırmayacağız’ diye haykıran Selahattin Demirtaş mı gidip konuşacaktı Erdoğan ile” diye sordu.

                                               ***

Dün akşam saatlerinde baktım, Celal Doğan’dan bir açıklama daha düşmüş ajanslara…

Pes vallahi dedim, bu kadarı da fazla..

Celal Doğan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ikinci kez görüştüğü şeklinde medyaya yansıyan haberleri yalanlamış…

 Geçen hafta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile şahsen yaptığım görüşmenin ardından basına gerekli açıklamaları yapmıştım. Ancak bazı sosyal medya hesaplarından ortaya atılan ve Sayın Cumhurbaşkanı ile ikinci kez görüştüğüm yönündeki iddialar gerçeği yansıtmamaktadır. Aynı kaynakların ortaya attığı ‘satılık vekillerin konuşulduğu’ iddiası da mesnetsiz ve yakışıksızdır. Bu iddialara temel olabilecek tutumların, fikrimiz, inancımız ve geleneğimizde yeri yoktur” diyordu.

                                               ***

HDP’nin genel politikasına uymayan bu gelişmeler fazlasıyla garip gelmeye başladı.

Gazeteci arkadaşıma, “Bence Celal Doğan-HDP birlikteliği fazla sürmeyecekmiş gibi  geliyor. Çünkü Celal Doğan eski alışkanlıklarından vazgeçemiyor. Bu alışkanlıklar hiçbir zaman HDP’nin çatısı altında devam ettirilemez” dediğimde güldü, “Yok yok Celal Doğan devletin adamı. Zaten bu sıfatı ile HDP’de yer aldı” diye savundu tezini.

                                               ***      

Celal Doğan, kendini gündemde tutmak, gündeme getirmek, “Kendisinin çok istediği bir pozisyon” için başkalarının ısrar ediyor konumuna gelmesinin altyapısını çok iyi hazırlayan bir siyasetçidir.

Gaziantepspor Kulübü başkanlığı döneminde, başkanlığı çok istemesine rağmen, elinin tersiyle itermiş gibi yapıp, öyle bir ortam yarattı ki, kendisinden hoşlanmayan insanlar bile, bir anda  Celal Doğan’a “N’olursun Gaziantepspor başkanlığını bırakma” diye yalvarırken buldu kendini.

Ancak, HDP sayfası ile bu alışkanlıkların, eski siyasi taktiklerin de geride bırakılmış olması gerekirdi. Ama can çıkar huy çıkmaz misali devam ediyor belli ki!

                                               ***

Belki de tüm bunların aslı astarı yoktur, biz Celal Doğan’a haksızlık ediyoruzdur!

Gerçeği bilmemizin tek yolu; HDP’nin her zamanki net tavrıyla Celal Doğan’ın partideki pozisyonu ile ilgili hepimizi bilgilendirici bir açıklama yapması, tüm bu görüşmelerin kimlerin arzusu ve talebi ile planlandığını bize de söylemesidir

Celal Doğan’ın eski alışkanlıkları mı?…