Organik

YAYINLAMA: 01 Ocak 1970 / 04.00 | GÜNCELLEME: 01 Ocak 1970 / 04.00

Pazarda gezerken satıcının kulakları yırtarcasına bağırarak sattığı domates için:

-                      Organik domates, bunlar organik,

Hemen yanına iliştim;

-                      Nasıl yani, organik domates mi olur ?

diye şaşırtmaca bir soru sordum, adam hiç fütursuz;

-                      Bu domateste hormonlu gübre kullanmıyoruz, gübre olarak hayvan dışkısı kullanılmakta, bu nedenle bu domates organik ağabey,

-                      Peki sertifikası var mı?

-                      Ne sertifikası bey, ben beyan ediyorum ya ben, yetmez miyim sana ?

Adam haklıydı, bu ülkede benim vatandaşımın beyanı yeterli olmalıydı. Ben halkın sözüne güvenmeyeceğim de kime güveneceğim? Benim vatandaşım doğru söyler, kimseyi aldatmaz. Benim yurdum insanı yalan, talan bilmez, herşeyi doğru dümdük çekinmeden söyler.  GDO’su ile oynanmış elmadan nasibini almamış, armudi  şekilli domateslerde eski tat , eski lezzet kalmadığı için, genleri ile oynanmamış domates tohumları ile tarlalara dikilen domates fidelerinden elde edilen domatesler, daha başka bir damak tadına hitap etmekte. 

Buna da organik domates denilmekte pazarlarda. Yalnız bu domateslerin raf ömürleri çok kısa olmakta ve içleri hemen çürümekte. Gavur, domates tohumlarına öyle bir kültür aşılamaktaki, başka bir domates tohumu o tarlaya girdiğinde, tarladaki domatesler fazla ömürlü olamamakta. Belki bu da bir başka gen mühendisliği.

Ben hala bir Elazığ patlıcanına, Ayaş domatesine ve Çanakkale biberine hasretim. Genleri ile oynanmamış, zararlı haşereler için ilaç kullanılmamış tarla mahsulü sebzeyi ve meyvayı son elli senedir özlemekteyiz. İşte pazarcının söylemeye çalıştığı en önemli bulgu bu organik tarım mahsulü yenilmesi gerekir. 

Diyarbakır’ın Lice kasabası ile Orta Asya’da bulunan Afganistan çok önemli iki mekandır. Bu iki yörede yapılan tarımın, uluslararası ticarette çok önemli bir rolü vardır. Bir de Eutophia’nın başkenti AdisAbaba’nın etrafındaki dağlık bölgede yetişen kahve ağaçlarından elde edilen kahvenin önemi bulunmaktadır. Dünyanın başka yörelerinde de aynı doğa koşulları belki vardır.

Bu yüksek ovalarda gündüz ısısı ile gece sıcaklığı arasında çok büyük bir farklılık olduğundan zararlı haşerelerin buralarda fazla barınmaları zordur. Bu nedenle bu yörelerde zırai ilaçlama yapılmaz. Lice’de ve Afganistan’da üretilen uyuşturucu hammadesinde zırai ilaçlama olmadığından, dünya pazarlarında yüksek fiyat ve çok alıcı bulmasından dolayı, revaçtadır. Buralarda ORGANİK uyuşturucu üretilmektedir.

Bu nedenle Amerika’nın Afganistan’dan sonra Diyarbakır’ın Lice kasabasına olan aşırı ilgisi, bu nedenden olsa gerek. Yoksa aynı koşullarda Eutophia’da yetişen kahveye kimse bakmamaktadır. Brezilya’da yetişen kahveden çok daha lezzetli olan Eutophia kahvesi, alıcı bulmakta zorlanmaktadır. Hani derler ya;

Kahve Yemen’den gelir, Bülbül çimenden gelir,                                                                      Yari güzel olanın her gün hamamdan gelir,                                                                              Kahve güğüm neylesin Bülbül çimen neylesin,                                                                        Yari çirkin olanın hergün hamam neylesin,

Güneydoğu uyuşturucu pazarında, Kolombiya’daki uyuşturucu tarımı özel ordusu gibi PKK’nın LİCE’de bir özerlik aradığını düşünmekteyim diye bir sözüm geldi söyledim hem nalına hem mıhına.

Metin Atamer 

Organik