Vakitsiz/zamansız ölüm yolculukları…
Kimi değerlendirmeler yaparken “vakitsiz” sözcüğünü “erken” anlamında kullanırız. Örneğin, sizin dışınızda başkalarının aldığı kararı değerlendirirken erken olduğu kanısını göstermek anlamında “vakitsiz” değerlendirmesini yapanlarımız gibi...
Kış ortasında; örneğin şubat ayında erik, elma vb. meyve ağaçlarının çiçek açması “vakitsiz bahar” olarak değerlendirilir. Ekim ayında kar yağarsa “-Kış vakitsiz geldi” der çoğumuz. Gazeteler de bu tür başlık atar Ekim ayında yağan kar için.
Bir de ölüm haberleri yönü var bu işin… Çok sevdiğimiz, genç/delikanlı trafik kazasına kurban gitmişse, “- Vah!... Vakitsiz öldü.” diye acılarını belirtenlerimiz olur. Ölümün vakti/zamanı bilinmez. O nedenle erken ya da geç gelişi bizim dışımızda olan bir olay. Bu konu Yüce Allah’ın takdiri… Belki böyle bir değerlendirme yaparken -haşa- ilâhi takdire karşı söz mü ediyoruz acaba? Bunu ilahiyatçılara sormak gerekir.
Yine de erken/vakitsiz genç yaşta ölümleri “-Daha yaşayabilirdi” dileğiyle “erken/vakitsiz öldü” şeklinde değerlendirmek duyulan acıyı hafifletmek için söylendiğini kabul edelim, derim. Çünkü, Rahmetli yaşasaydı çok güzel işlere/hayırlara imza atacaktı, düşüncesi matemli/yaslı havaya daha uygun düşmez mi?
Uzun sözün özü: Önceki gün (Cuma) çok değerli bir arkadaşımı ebedi yolculuğuna uğurladık, gözyaşlarımızla: Necmi Gürdal…
Necmi Gürdal, Trabzonlu/Vakfıkebirli, 28 Temmuz 1941 doğumluydu. Akademik öğrenimini 1961-69 yılları arasında Berlin Teknik Üniversitesi’nde yapmıştı. Aynı üniversitede “Akışkanlar mekaniği” üzerine doktora tezi ile Yar. Doç. Dr. Oldu. 1974-84 yılları arasında KTÜ Makine Mühendisliği bölümünde asistanlık görevinde bulundu. 1985-96 yıllarında özel sektörde ALARKO, Emek Holding, AZE, Kutlutaş’ta ve İSKİ’de yönetici olarak görev yaptı. Daha sonra 1996’da tekrar akademik yaşama dönem Rahmetli, 2004 yılına değin İ.Ü. Mühendislik Fakültesi Makine Mühendisliği bölümünde görev yaptı. En son İstanbul Esenyurt Üniversitesi’nde öğretim görevlisi idi.
İstanbul Esenyurt Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tuncer Çelik duyurdu acı haberi… Şair İbrahim Uludağ’ın dediği gibi, “Hazırlıksızızdır her defasında/ Ölüm hep ansızın hep erken gelir.” Bu da öyle oldu sevgili Necmi için… Son gelişinde doğum yeri, çok sevdiği ilçesi Vakfıkebir’de bir ev yaptırmaya başladığını söylemişti. Ölüm işte böyle… Vakitsiz gelir, erken olur. Oysa neler konuşmuş, neler-neler yapmaya karar vermiştik.
X x x
“Ölüm asude bahar ülkesidir bir rinde…” diyor Şair Yahya Kemal. Necmi kardeşime çıktığı yolculukta hep aydınlıklar içinde olmasını, Yüce Allah’ın elinden tutmasını diliyorum.