Bu bir oyundur bizce…
Kaynayan kazanın başına Türkiye’yi çekip çorbanın tadına baksın diye “oyun üzerine oyun” düzenleniyor. Nicedir Türkiye’nin başına çorap örmek isteyen güçlerin bu hain gayretlerini boşa çıkarmazsak/çıkaramazsak oluşacak manzarayı düşünmek bile istemiyorum.
Türkiye-Suriye sınırında yaşanan gerginlikten söz etmek istiyorum. Şu satırları yazdığım dakikalarda Rus yapımı ama kime ait olduğu henüz saptanamayan bir savaş uçağı sınır ihlâli yaptığı nedeniyle jetlerimiz tarafından düşürüldü.
Buraya kadar yaşanan olaylar nedeniyle “normal/olağan” karşılanabilecek gibi durum gibi değerlenilse de perdenin arkasında Ortadoğu’da gerginliği tırmandırma çabalarının yattığını kimse inkar edemez.
Suriye’nin içine düştüğü/düşürüldüğü durumu Saddam benzetmesi yaparak değerlendirmeye alırsak Batı’nın kurguladığı oyunda bu kez aktörlere Rusya’nın da katılmasıyla burnumuzun dibinde birden savaş tamtamları çalmaya başladı.
“Esed… Esad gitsin…” istenirken arkasından nasıl bir manzara doğacağını –görünürde- düşünen yok gibi…
“-Esed gitsin…” Tamam… Tamam da, Saddam da gidip Irak’a demokrasi gelecekti.
-Peki, “- Irak’a demokrasi geldi mi?”
Nerdeee? Hemen her gün patlamaların yaşandığı Irak’ta yıllardır kan gövdeyi götürüyor bu nedenle… Sorsanız Iraklı’ya bin pişman bu günkü durumdan…
Peki, Suriye’nin içine salınan terör örgütlerinin desteklenerek düşürülecek olan Esed yönetimi sonrası için görünürde ne gibi bir güvence var? Böyle bir huzur/güven ortamının geleceğine kim söz verebilir ki? Bakmayın siz Esed’in yönetiminden söz edenlere… Gaddar bir yönetim vardır, demokrasi ile bağdaşır bir yanı/yönü yoktur Suriye yönetiminin… Ama Esed’in gidişi sonrası ne olacak?
Onca dini ve etnik grubun bir araya geleceğini, ülke yönetiminde birliktelikle Suriye’yi –kalırsa tabii ki- yöneteceklerinin güvencesi olur mu?
Ortadoğu’da uygulamaya konulan bir planın gün, ay, yıl üzerinden gerçekleşmesine çalışılırken Dünyanın bu coğrafyasında nicedir Müslüman kanı oluk-oluk akıtılıyor. Böyle bir manzara karşısında Suriye için iyimser olabilmek olası mı? Çünkü daha önce Ortadoğu’da yaşanan olumsuz gelişmelerin uzantıları bugün de sürüyor.
Batı, uygulamaya koyduğu planını gerçekleştirmek için şimdi Suriye’de testler yapma peşinde… Oyunun son perdesinde Türkiye’nin de bu oyunda saf tutması/rol alması Batılı güçlerce ısrarla isteniyor. Hatta “oyuna getirilip” kısa – ama sonucu itibariyle çok uzun süreli- bir huzursuzluğun ortamına atılmak istendiği gün gibi ortada… Çünkü Ortadoğu’da güçlü, kalkınmış, sözü geçer bir Türkiye’nin varlığını ne Batı, ne Rusya ne de diğer güçler ister. O bakımdan Türkiye’yi labirentlere iteleme isteği her zaman vardı ve bugünde var.
O zaman iş gelip Türkiye’nin takınacağı tavrın ne olacağına kalıyor. Dünkü uçak düşürülmesi olayını bu açıdan değerlendirmek gerektiğini düşünüyorum.
***
Tıpkı İkinci Büyük Savaş’ta İsmet İnönü’nün zeka zenginliği sayesinde Türkiye’yi burnu kanamadan bu badireden kurtarması gibi bir durum var ortada…