Bu “kurultaysevici/kurultayfili”ler (*)

YAYINLAMA: 01 Ocak 1970 / 04.00 | GÜNCELLEME: 01 Ocak 1970 / 04.00

Türkiye’nin umudu olamaz!

 

93 yıllık hayatına 35. Kurultayını sığdırarak ortalama her 2.6 yılda bir kurultay yaparak dünyanın en çok kurultay toplayan partisi olma özelliğini elinde bulunduran CHP, bu üstün başarısını “Fotoğraflarla Cumhuriyet Halk Partisi Kurultayları” albümü ile taçlandırmış!

CHP’ye de bu yaraşırdı zaten!

Güneydoğu’da bir savaş mı varmış?

Orada her gün onlarca insan mı ölüyormuş?

Türkiye’nin aydın akademisyenleri “Barış ve demokrasi” çağrısı yaptıkları için hedef haline getirilip, gözaltına mı alınıyormuş?

Boş ver bunları!

Ne kadar kurultay o kadar CHP!!!!

                                   ***

Geçenlerde KA.DER bir araştırma sonucu yayınladı CHP ile ilgili.

İl ve ilçe yönetimleri yüzde 97,5 oranında erkeklerden oluşan CHP'ye seslendi: "Kendi tüzüğünden bihaber yaşayan, sürekli eşitlikten bahsederken kendi söküğünü dikemeyen CHP’yi kınıyoruz” diye başlıyordu KA.DER’in açıklaması.

KA.DER araştırmasına göre, “Seçimler sonucunda 78 ilde il başkanlığına erkekler seçildi. Kadınlar 81 ilin sadece üçünde (Antep, Sakarya, Kütahya) ve 970 ilçenin ise 32’sinde başkanlık koltuklarına oturmayı başarabildi. Yani CHP’nin il başkanlarının yüzde 3,7’si, ilçe başkanlarının yüzde 3,3’ü kadınlardan oluştu.

                                               ***

KA.DER, CHP’yi kendi tüzüğündeki yüzde 33’lük cinsiyet kotası zorunluluğuna uymamakla, delege listelerini erkeklerle doldurmakla suçladı haklı olarak.      

Gençler konusunda bir araştırma yapılsa, belki de kadınlarınkinden daha vahim bir sonuç çıkacak ortaya.

Böyle bir CHP’nin hala halkın tek umudu olarak empoze edilmesinde AKP’nin parmağı yoksa ne olayım?

Herhangi bir şekilde Cumhuriyet Halk Partisi adındaki bu garip yapılanmadan nemalananlar ve bu nema için bile kendi aralarında sürekli kavga ve mücadele edenler nasıl olur da Türkiye’nin umudu olabilir?

                                   ***

Tanrı aşkına rahat bırakın şu CHP güruhunu!

Saçı beyazlaşmış çocuklar bırakın bu parti zannettikleri şeyle oynayıp dursunlar. Körebe oynasınlar, elim sende oynasınlar, sek sek oynasınlar…

Sonra baktılar sınıf başkanını beğenmiyorlar, hemen bir kurultay toplasınlar kurultaycılık oynasınlar, kurultaycılık oynarken adrenalinlerini yükseltsinler, bu adrenalinden bizim anlamadığımız bir zevk alsınlar…

Sonra yeninden kurultay toplasınlar, ardından tekrardan bir kurultay daha toplasınlar…

Kurultayların şimdiye kadar hiçbir şeyi değiştirmediğini, değiştirmeyeceğini bile bile birilerinin kurultay canı isteyince yine kurultay toplasınlar…

                                               ***

O kadar çok kurultay toplasınlar ki!

Dünyanın en çok kurultay toplayanları onlar olsunlar!

Kurultay toplamayı o kadar çok sevsinler ki, bu sevgiden her biri birer “kurultaysevici/kurultayfili”(*) olsunlar…

Kurultayları o kadar çok sevsinler ki, mesela 91 yıllık ömürlerinde bir tane olsun “CHP’nin iktidar yılları” diye bir albüm çıkaramayacaklarına göre, “kurultay” albümü çıkarsınlar.

Hayatlarının geri kalan kısmında kendi kendilerini bu kurultay hatıraları ile avutsunlar…

                                               ***

Türkiye elden gidiyormuş..

Devlet vatandaşına kurşun sıkıyormuş…

Gazeteciler hapse atılıyormuş…

MİT TIR’larını durduran hakim ve savcılar meslekten men ediliyormuş..

Boşverin bunları!

Sevinçliyiz hepimiz

Yaşasın kurultayımız!

 

 

Not: “Kurultayseviciliği”ni, ölüseviciliği teriminden ilham alarak ben ürettim.

Ölüseviciliği’ne psikolojide nekrofili deniliyor. (Necro, ölü demek)

Necrofili bir tür “parafili” çeşidi sayılıyormuş

 

Parafili ne demek: Parafili, bir kişinin yoğun fantezi, anormal arzular içinde bulunmasını tanımlayan psikoloji terimi. Bu kişinin arzuları cansız varlıklara, hayvanlara (zoofili), ölülere (nekrofili), kendine veya eşine işkence yapmaya (sadomazoşizm) ya da çocuklara (pedofili) karşı olabiliyor.

Dolayısıyla CHP kurultayları da cansız birer varlık olarak CHP’lilerde anormal arzular uyandırdığına göre, “Kurultayseviciliği/kurultayfili” bugün itibariyle psikoloji bilimi literatürüne girmiş oluyor!

Hayırlı olsun…

 

Bu “kurultaysevici/kurultayfili”ler (*)