Parlamenter sistem bardak olmasın...

YAYINLAMA: 02 Şubat 2016 / 18.00 | GÜNCELLEME: 02 Şubat 2016 / 18.00

2015 yılının trafik ceza istatistikleri açıklandı. Sadece İstanbul'da GÜNLÜK ortalama 9 bin sürücüye trafik kurallarına uymadıkları için -yine günlük-   1,5 milyon lira ceza kesilmiş...
        Bu ceza BİR YILDA  3 milyon 331 bin 587 sürücüye toplamda 550 milyon lira tutuyormuş...
        Gördünüz mü?
        Trafikte hata mı yapıyorsunuz? 
        O zaman...
        Nush (öğüt/nasihat) ile uslanmayanın hakkı kötektir" diye öğüt çeken Atalarımıza anımsatalım:
        - Nush ile uslanmayanın hakkı sık sık CEZAdır bu devirde..
                                                                Xxx
        Parlamenter sistemin miâdı dolmuş...
        Ben demiyorum. İşine gelen Anayasacı/siyasiler böyle konuşuyor.
        Miad...
        Hani, şu aldığımız ilaçların, tüketim maddelerinin  üzerinde yazılı "Son kullanma tarihi/SKT" var ya, onu  kastediyorlar.  Bu tarihten sonra kullanmayınız, uyarısı gibi...
        Neyi anımsadım biliyor musunuz?
        Fi tarihinde "Hamsiname" yazarı Rahmetli Hamamı zade Ihsan Bey'e bir toplantıda sormuşlar:
        - Üstad, hamsiyi ne zaman, nerede, nasıl yemeliyiz? diye...
        Rahmetli  de şöyle demiş:
        - Hamsiyi Cuma, Cumartesi, Pazar, Pazartesi, Salı,  Çarşamba, Perşembe günleri bulduğunuz yerde ve zamanda yeyiniz. Bu günler dışında zinhar (asla) yemeyiniz.
        Ooh... Ne güzel değil mi?.. Ne de şanslıyız ayrıca...
        Hamsi tüketme konusunda zaman ve yer sınırlaması yok...
        Ama siyaset -maalesef- öyle değil...
        Doksan küsür yıl yıllık "Parlamenter Sistem" için teşhis/tanı koydu kimi siyasiler:
        - Kullanmayınız!
        Akıllar mı durdu, ben mi narkoz yedim, bilemiyorum.
        "Parlamenter Sistemi" çalıştırmayanlar/çalıştıramayanlar kendi varlık sistemi, varlık hikmetlerini kötülüyorlar.
        İnkar yoluna sapıyorlar.
                                                               Xxx
        Bankacılık sistemi nicedir hep "kendine yontar oldu." Örneğin, tasarruf hesabınız için ya da kredi kartınız var. ATM'den kartınızla hesabınızdan para ya da kredi çektiniz...
        Hesabınıza anında belirlenen bir miktar para "Hesap işletim ücreti" olarak zimmet/borç yazılıyor. O ne ala...
        Elinizi soğuğa/sıcağa değdirmeden çevir musluğu, yaz kar hanesine...
        Daha çok kendine yontar uygulamaları var bizim bankacılık sisteminin...
        Yurttaş parasını bankaya niçin yatırır? Saklayamaz, güvenli  gördüğü bankaya yatırır. Düşlerine çalınma korkusu girmez. Üstelik bankadan az da olsa faiz alır.
        Alır da "Eski çamlar bardak oldu..."
        Şimdiye değin mudilerden "Hesap İşletim Ücreti" adı altında hizmet komisyonu alınıyormuş...
        Şikayet konusu olunca Danıştay bu haksız uygulamaya "son nokta"yı koydu...
        İyi de, şimdi bu "Hesap İşletim Ücretleri" iadesi nasıl olacak?
        Bu iş için de mudilerden ücret istenmesin?

 

 

Parlamenter sistem bardak olmasın...