İsteyenin bir yüzü, vermeyen...

YAYINLAMA: 01 Ocak 1970 / 04.00 | GÜNCELLEME: 01 Ocak 1970 / 04.00

Kilis’e Nobel ödülü

Türkiye’ye vize muafiyeti...

Yok artık!...

Bunlar yurdum insanının derin hülyaları diyeceğim ama değil!..

Halk gerçekten bu kadar sorumsuz ve duyarsız değil!

Birilerinin; kendilerini bu toplum adına düşündüğünü, yönettiğini zannedenlerin, akıllarınca gaz verme mantığından başka birşey değil bu safsatalar…

                                   ***

Siz gerçekten inandınız mı şu vize muafiyeti meselesine?

Her biri ne kadar da fütursuz ve kesin konuşuyordu, başta Başbakan Ahmet Davutoğlu olmak üzere…

Neymiş?

Avrupa 1 Haziran’da vize uygulamasını kaldıracakmış!

Hani kaşımızın gözümüzün hatırı için yapar mı yapar diyeceğim ama, adamların öyle kaş göz hatırına bizi elimizi kolumuzu sallayarak içeri almayacaklarını bilmiyor muyuz yani!

                                   ***

Ülkede demokrasi kalmamış!

Hukuk ayaklar altına alınıp, rezil rüsva edilmiş!

Basın cumhuriyet tarihi boyunca en ağır baskıların altında!

Demokrasi diye ağzını açan yaka paça alınıp içeri atılıyor!

Doğu ve Güneydoğu yerle bir olmuş!

Muhalefet partisinde kongre isteyen muhalifler bile polis barikatıyla engelleniyor!

Sonra dönüp Avrupa’ya, “Ama vizeyi kaldırın” diyoruz.

                                               ***

Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier, “Türkiye ne yapması gerektiğinin bilincinde” dedikten sonra, “Doğru bulmadığımız gelişmeler, düşünce ve basın özgürlüğüyle ilgili kısıtlamalar hakkında özgürce konuşmaya devam ediyoruz. Bunu duymak isteyen herkes duyabilir” diyor.

İngiltere’nin Kuzey İrlanda BakanıTheresa Villiers, Türkiye’nin AB üyeliğinin “Britanya’yı IŞİD teröristlerine daha kırılgan hale getireceğini” söylüyor.

Bir de başımızda bu bela var!

                                   ***

Türkiye, AB’nin istediği 72 kriterden 10 tanesini henüz yerine getirmemiş, kendi sorunlu nüfusuna bir de 3-5 milyon Suriyeli’yi eklemiş…

Yerine getirilmeyen kriterler arasında azınlık haklarının daha iyi korunması var, terörle mücadele yasalarında yapılması beklenen değişiklikler var, siyasi partilerin finansmanı konusunda şeffaflığın artırılması düzenlemeleri var,  yolsuzlukla mücadeleye yönelik yeni önlemler var….

Yargıdaki siyasallaşma, yaygın yolsuzluk, ifade ve toplanma özgürlükleri alanında geriye gidiş en büyük handikalarımız…

Bu durum devam ettiği sürece de serbest dolaşım hakkını hiç kimse rüyasında bile göremez…

                                               ***

Kilis’e Nobel verilmesi konusuna gelince, nüfusundan fazla mülteci barındırdığı için bir kente Nobel verilmesi, ancak bizi yönetenlerin mantığının bir ürünü olabilir.  

Nobel’e aday olunmaz, aday gösterilir meselesi bir yana, sanki, Kilisliler Suriye’de savaş oluyor, gelin savaş bitene kadar bizde kalın diye kendileri davet etmiş nüfusundan fazla Suriyeliyi kente?

Devlet eliyle sorumsuzca açılan kapılardan kaçmış gelmiş insanlar. Kentin olmayan altyapısının üzerinde nüfus ikiye katlanmış, işsizlik, eğitimsizlik, hastalık, perişanlık almış başını gitmiş…

Bir de üstüne üstlük, roket saldırıları başlamış…

Şimdi bu kente Nobel verilmesini istiyoruz.

Vermezler mi?

Vermesinler!

İsteyenin bir yüzü, vermeyen…

 

 

 

İsteyenin bir yüzü, vermeyen...