MAĞDUR OLANLA DAYANIŞMA ELZEMDİR

YAYINLAMA: 24 Haziran 2016 / 20.00 | GÜNCELLEME: 24 Haziran 2016 / 20.00

Havuz medyası iktidarın tüm nimetlerinden faydalanarak yayın faaliyetlerini sürdürüyor. İktidar her şekilde havuz medyasını maddi manevi besliyor. Onlarda iktidara yalakalıkta sınır tanımıyorlar.

Muhalif basın iktidarın her türlü baskısı altında. Fedakarlıklarla özgür bir gazetecilik yapmak isteyen Özgür Gündem gazetesi ağır bir tehdit altında yayın yaşamını sürdürüyor. DİHA çalışanlarından onlarcası tutuklu. Kimisi polis dayağına ve ölüm tehditlerine maruz kalırken, kimisi özgür gazetecilik yapmanın bedelini canıyla ödüyor.

Böyle bir süreçte aydınlar, yazarlar, gazeteciler AKP'nin özgür basını susturma girişimine karşı Özgür Gündem gazetesi ile dayanışma içine girerek birer günlük nöbetçi genel yayın yönetmenliği yaptılar, yapıyorlar.

Toplumun her kesiminin sindirilmeye çalışıldığı bir süreçte özgür basınla dayanışma önemlidir, daha bir anlamlıdır. Dayanışma içinde olanların Özgür Gündemle aynı düşünmedikleri biliniyor. Ancak kabul edilmeyen bir düşüncenin de kendini özgürce ifade etmesi adına yapılan bu dayanışma AKP’nin faşizan dayatmalarına karşı önemlidir. Dayanışmaya dünden fazla ihtiyacımız vardır.

Bu dayanışmayı gösterenlerden üç aydın, gazeteci, yazar geçtiğimiz günlerde tutuklandı. Bu tutuklanma hiçbir hukuki gerekçeye dayanmıyor. Bu tutuklanma topluma gözdağı verilmek için bilinçlice seçilmiş kişilere yapılmıştır.

Tutuklananlardan Şebnem Korur Fincancı Devletin hukuksuz bir biçimde nasıl Cİzre'de yıkım ve katliam içinde olduğunu kendi elleriyle delil toplayarak raporlaştırmıştı. Devlet bu raporun bir nevi intikamını aldı bu tutuklamayla. Bu tutuklamaların mesajı açıktır. Muhalif bir dille yazmayacaksın, Kürtlerle dayanışmayacaksın, devletin hukuksuzluğunu açığa çıkarmayacaksın. Susacaksın.

Şebnem Korur Fincancı, Erol Önderoğlu, Ahmet Nesin uzaktan yakından ilgisi olmayan bir gerekçeyle tutuklandılar. Gerekçe Terör örgütü propagandası yapmaktır.

Bildiğimiz gibi AB ile vize serbestisi için anlaşılamayan konulardan birisi Terör tanımı. AB Türkiye'den terörle ilgili mevzuatlarını AB standartlarına uyumlu hale getirmesini istiyor. AB ''terörle mücadele edilirken basın ve ifade özgürlüğünün kısıtlanamayacağını'' söylüyor. Türkiye AB standartlarına oldukça ters bir yerden ifade özgürlüğünü, basın özgürlüğünü terör propagandası kapsamında değerlendiriyor. Böyle olunca Özgür Gündem gazetesi ile dayanışma içinde olup tutuklanan ya da soruşturma açılan gazeteciler AB standartlarına göre suç işlememiş ve ifade özgürlüklerini kullanmışlardır. Bu anlamda da bu tutuklamalar hukuksuzdur.

AKP Erdoğan'ın talimatlarıyla ülkeyi ciddi bir kaosa sürüklüyor. Yargıyı, medyayı, sivil toplum örgütlerini, akademisyenleri dolayısıyla üniversiteleri susturarak, meclisi işlevsizleştirip HDP'li vekillere dokunarak, dini araçsallaştırıp kitlelerin manipüle edilmesini sağlayarak, askere ve polise dokunulmazlık zırhı giydirerek, Kürt illerinde zulmüm her türlüsünü sergileyerek tam anlamda faşizme doğru koşar adım yol alıyor.

 

 

MAĞDUR OLANLA DAYANIŞMA ELZEMDİR