Daha çok demokrasi için...
Hikmet Aksoy
Demokrasi adına yeni bir şans yakaladığımızın bilincinde miyiz? Görünürde işaretler nasıl?
Aslında bugünkü ortamda demokrasiyi düşünenden çok, yaşanacak bir badireyi atlatma, bir belayı savma neş'esi/heyecanı yaşanıyor ortalıkta...
15/16 Temmuz menfur darbe girişimi milletin basireti ile bastırılınca hedefteki FETÖ çetesi hallaç pamuğuna dönüştü, öteye-beriye atıldı birden...
Kimileri devletin adaletine sığınırken, kimileri de eskinin izlerini silmenin gayretine düştü.
Şimdi, bir yanda oluşan ulusal heyecanın sağladığı birliktelik; diğer yanda sıvışabilme/görünmeme/renk vermeme korkusu...
Ülke düzeyinde oluşan bir büyük ulusal heyecan...
Diğer yanda kimlik inkarı peşinde sinsice bekleyiş...
Ve TC kimliği üzerinden sürdürülen deterjansız, sabunsuz bir "ulusal temizlik" harekatı...
***
Öyle olaylar olur ki, başlangıçtan sonucun ne olacağı tahmin edilir. Sonun işareti baştan belli olur. Böyle olayların toplumsal yönü ağır bastığı sürece, genel görüşte/genel kanıda şaşmaz bir isabet sağlayabilir.
Genel kanı "toplumsal değer"e dayanır böyle durumlarda...
15/16 Temmuz Darbe Girişimi'ne karşı daha başlangıçta "direnme" inadını/gücünü gösteren tepkinin; ulusal heyecana dönüşmesi, demokrasiye karşı geçmişte yaşanan yanlışların/tecavüzlerin öğretisinin büyük payı olduğunu söylemeliyiz.
Böylesi durumlarda demokrasilere karşı oluşan bir hainliğin/bir yanlışın giderilmesi/izalesi/izolesi için yol gösterici pusula kimliklerin/kişiliklerin varlığı; o toplumların kültürel/sosyal/ekonomi/eğitim vb. dirlik/düzeni ile çok yakından ilgili olduğunu söylemeliyiz.
Demokrasilere yönelik tecavüzlerin önlenmesinde; kültür/sanat/eğitim alanlarındaki toplumsal birikimlerle oluşan sağduyunun mihenktaşı oluşu ayrı bir önem taşır ayrıca.
Türkiye, son olayda böyle bir sınavdan başarılı şekilde geçti.
Ama bu başarının bugün için olduğunu unutmamamız gerekir.
Sürekliliği olmayan, devamı gelmeyen başarıya "başarı" dersek kendi kendimizi aldatmış olmaz mıyız?
***
Türk demokrasisi yeni bir döneme girerken geçmişin deneyimlerinden de yararlanma gibi bir öğretiyi önemsemek durumunda bulunuyor.
Bu yeni dönemde; "Ben böyle istiyorum, böyle olacak..." oldu-bittilerin çağdaş demokrasilerde yeri olmadığını belleklerimize nakşetmek durumundayız.
Özellikle iktidar partisinin şimdiye değin uygulamak isteyip inatlaşma noktasına getirdiği kimi konuları ve benzerlerini kaşıyıp sosyal yaraya dönüştürmemesi gerektirdiğini anımsatmak isteriz.
İktidarların; karşılarındaki muhalefet partileriyle "ortak noktada buluşmak" gibi bir sorumlulukları olduğu da demokratik yaşamın bir gereğidir ayrıca.
***
15/16 Temmuz tarihini, demokrasimizin yeni yeni çıkışlar yapması ve ülkem insanının daha demokratik ortama kavuşması açısından çok önemsemeliyiz.