KRAL ÇIPLAKSA ÇIPLAK DİYECEĞİZ

YAYINLAMA: 06 Ekim 2016 / 20.00 | GÜNCELLEME: 06 Ekim 2016 / 20.00

Bilgisayarımdan İMC Televizyonunu açmışım sesini kısmışım, rutin haberleri okuyorum. Ama gözüm spikerin kaygıyla her an yayınımız kesilir dediği ekranda. Gerçekten ne zaman gelip darbecilerin yapmak istediklerini sivil iktidar yapacak diye bende bekliyorum.
Nihayet Hayat Televizyonundan sonra İMC ye yöneldiklerinin haberini bir muhabir müjdeliyor. İMC ekranında Eyüp Burç son sözlerini söylemenin telaşında. ''Zalimlere karşı yaşasın cehennem'' diye feryat ediyor. ''Darbe içinden darbe çıkaranlara karşıyım'' diyor. Çalışanlar tek tek tepkilerini söylüyorlar son kez açık olan ekrana bakarak. Zadeganların buyruğunu yerine getirmek isteyenler sonunda ekranları kapatıyorlar. Ekran kararıyor.
12 Televizyon diğer haber kanallarında haber bile olmuyor. Bir an bakıyorum sosyal medyada Şirin Payzın kapatılan televizyonları CNNTURK'te konuşacaklarını duyuruyor. İyi diyorum nihayet muhalif kanalların kapatıldığını en azından ana akım medya izleyicileri de öğrenebilecek diye.
Bu arada kötü niyetimden olsa gerek Şirin Payzın’a soru sormak geliyor aklıma. Soruyorum sosyal medya yoluyla. Kapatılan kanalların yetkilileri ya da çalışanları da olacak mı programda diye. Ses gelmiyor. Çünkü zaten bir tek kapatılan TV ya da radyo temsilcisi yok programda.
Program başlıyor. Epeydir izlemediğim televizyonu izlemek istiyorum. Ne ki sözü alan her kimse kapatılan televizyonların ne adını anıyor ne daha önce o televizyonları izlemiş. Yani sizin anlayacağınız yumurtasız omlet gibi bir program çıkıyor ortaya.
Şirin Payzın'ın programı bu televizyonların neden kapatıldığının özetini veriyor. Eşyayı adıyla çağırmayacaksın. Medyadan istenen bu.
Darbeler türlü türlüdür. darbecilerin zorbalığı da öyle. Darbe günlerinde yaşıyoruz.
Bir düşünün darbeciler darbe gecesi TRT'ye girmişler zorla darbe bildirisini okutmaya çalışıyorlar. Bir düşünün darbeciler CNNTÜRK'e girmişler cumhurbaşkanının mesajlarının verilmesini engellemeye çalışıyorlar. Ne düşünürsünüz?
Bir düşünün bir başka darbeci darbeye karşı tedbir adı altında halkın haber alma özgürlüğüne saldırıyor. Bir düşünün Darbeye karşı çıkmış televizyonlar Kürt, Alevi, Solcu olduğu için kapatılıyor. Bir düşünün sadece Kürtçe yayın yaptığı için ZAROK (çocuk) TV kapatılıyor. Ne düşündünüz?
İsteniyor ki diktatörün sesinden başka ses görüntü halka gösterilmesin.
Bu ülkede demokrasi kültürü neden kök salmaz hiç düşündünüz mü?
Önce Ape Musa'dan (Anter) bir fıkra anlatayım size. Ülkenin halini özetler gibi..
Köylü adamın birisi genel evine gider. Kadının birisinin odasına girer. Hayretini gizleyemez kadına sorar.
-- Sizin neden çocuğunuz olmaz
kadın yanıtlar;
--Ya ne bilim birisi gelir yapar birisi gelip bozar..
Bizim ülkenin durumu böyle. Bir süre demokratikleşirsin bir darbe gelir planlar, yasalar, kararlar, projeler bozulur. Darbe dönemi biter bir bakmışsın OHAL gelmiş yeniden başka kararlar başka yasalar.
Hepsinin ortak paydası hukuksuzluktur.
Her on yılda bir darbeler, OHAL dönemleri, sıkıyönetimler bu ülkede demokrasinin kökleşmesinin önünde engel olmuştur. Her kriz siyasetçiler tarafından fırsata çevrilmiş kendi iktidarlarını sağlama almak için anayasayı yapboz tahtasına çevirmişler, muhalefeti susturmuşlar, kendi yalanlarını gerçek diye halka empoze etmişler.
Bugün AKP darbe girişimini sivil bir darbeye dönüştürmüş, OHAL yasaları ile kendi iktidarını güçlendirme çabasındadır. İşte bunun için medyayı tekleştirmeye çalışıyor. Bunun için muhalif olan, gerçekleri bir başka pencereden açıklayan kanalları karartıyorlar.
Oysa gerçekleri uzun süre karartabilirsiniz ancak kesinlikle yok edemezsiniz.
Ekranlar karartılsa da, radyolar susturulsa da biz yazarak, konuşarak susmayacağız. Karabulutların gökyüzünü kapladığı bir dönemde yazmak, konuşmak sorumluluktur. Bu sorumluluğu yerine getireceğiz.
Kral çıplaksa, kral çıplak demeye devam edeceğiz.
Celal DENİZ

KRAL ÇIPLAKSA ÇIPLAK DİYECEĞİZ