MANİTOU
Nereden aklıma geldiğini bilemiyorum, gece rüyamdamı gördüm anlamadım. Hep böyle olur, gece uyurken birden aklıma bir konu gelir, uyanırdüşünmeyebaşlarım.Işıklarıyakar, satin kaç olduğuna bakmadan anlamaya çalışırım. Dün gece de böyle oldu, bir kelime geldi aklıma: Manitou.
Uzak veya yakın tarihi çinde çeşitli kıtalarda yaşayan toplumlar, her dönemde beden ve ruh sağlıkları konusunda bir çok konulara eğilmiş olduklarını görmekteyiz.
Asya’da başka, Afrika’da başka, Amerika’da başka şekilde tezahüreden ve ruhlarını rahatlatacak konular üzerine eğilip, putlaştırdıkları değerler olmuştur. Hatta doğa üstü güçlere karşı duydukları korkuları ve hayranlıkları şekillendirip, onlara taptıkları da olmuştur.
Afrika’da kabileler bu konulara bir de musikiyikattıklarını tanık olmaktayız. Davullarla, tam tam sesleri eşliğinde, ruhlarını sakinleştirmeyi çok güzel başardıklarını okuduğumuz ve izlediğimiz görsel filmlerden algılamaktayız.
Güney Amerika’dabu şekillenmede, ruhsal terapi ayinler için tapınaklar bile yapıldığını kazılardan anlamaktayız. Aynı dönemlere isabet edençağlarda ise Afrika’da butür yapıların yapıldığını okumaktayız.
Nasıl olur diye düşünürüm; Mısır medeniyetinin çağlarında, İnkalarla aynı dönemlerde, aynı şekilde tapınaklar inşaa etmelerini hala aklımda çözebilmiş değilim.
Kuzey Amerika’da yaşayan yerli halk, yani gerçek Amerikalılar’a biz Kızılderili demekteyiz. Aslında Amerika’nın gerçek sahipleri kaybolmaya mahkum bırakılan Kızılderili kabilelerdir. İnanılmaz bir yaşam tarzları olduğunu biliyoruz. Bedensel güçlü, kavimsel olarak değişik yörelerde yaşadıkların ıöğrenmekteyiz. Çok çeşitli kabileler Kuzey Amerika’da, bilhassa Kanada sınırına yakın yerlerde yaşamışlar. Cherokee, Chiricahua, Kiowala ,Apacheler gibi kabilelerinhepsi aynı düzeyde, birbirileri ile kimi zaman dost olmuşlar, kimi zaman kavga etmişler.
Genelde toprak ve avlanma alanlarının paylaşılması üzerinde anlaşmazlık çıkması, kavga etmelerinin basit bir sebebi olmuştur.Ancakbu yaşayan bütün kabilelerin ruhsal tapındıkları kendi totemleri, yani bir tanrısı olmuş, kimi yerde buna Manitou denilmiş ve bu çeşitlendirilmiş.
Gitche Manitou ‘’büyükruh’’ anlamına gelenta birde, iyilik ve kötülük olarakta iki ayrı bölümde anılmış.
Aashaa Manitou, iyilik ruhu olarak isimlenmiş, Otshee Manitou anlamı ise kötü ruhları anlatan bir tarifolarak oluşmuş. Bütün dinlerde olduğu gibi iki ayrı düzeyde tanımlanan iyi ruh ve kötü ruh, insanoğlunun ruh yapısını anlatmaktadır. Yani bunun ortasında bir ruhsal tariff oluşmamıştır.Kızılderili yerli halk mutlu mesut yaşarken Kıta Amerika’sına Beyaz Adam adımatmış. İşte ne olduysa bundan sonar bütün şekiller değişikliğe uğramış.
Ve Soluk benizli Beyaz Adam kendi inandığı ruh terbiyesi olanHıristiyan dinine, Amerika’daki yerli halkın da inanmasını istemiş. Kendine yaşam alanı açma kiçin, Kızılderili yerli halkın oklarla savundukları mekanlarını elde etmeye, elindeki alev saçan delikli soğuk boru ile yerli Kızılderili halka soykırıma başlamış.
Kızılderilika bilelere ateşsuyu veren Beyaz Adam, yerlileri sarhoş edip, nehir kenarında kılıçtan geçirmiş. Bütün bir kıta Amerika’sındaki yerli halka soykırım tatbike dilmiş.Yerli halkın mevcut kültürlerininde, soyları ile beraber tükenmiş olduğunu izlemekteyiz. Manitou bu toplumun kültür varlığını korumaya yetmediği aşikardır.Turkey Creek doğumlu Geranimo’yu da aldatan beyaz derililer, bir kültürün yok olmasına neden olmuşlardır.
Şimdi bu kez aynı Beyaz Adam’a koskoca kıta yetmediğinden olsa gerek, Ortadoğu’da kendilerine ve ürettikleri silahların kullanılacağı bir ortamı yaratmak için, Kızılderililer’e yaptıklarıgibi, yer açmaya çalışmalarını esefle, korkuyla ve dehşetle izlemekteyiz.
Dilerim Manitou bu sefer iyi bir şeyler yapar da bizi bu yönetimden ve soluk benizli BeyazAdam’lardan korur diye birsözüm geldi söyledim hem nalına hem mıhına.