AKP satar Anadolu bakar
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, hidroelektrik santrallerinin açılışını yaparken tekrarlayıp duruyor ya! Bir zamanlar su akar Türk bakardı diye!
Ne yazık ki çok kısa bir zaman süreci sonunda ne akacak, ne de bakacak su kalmayacak.
Çünkü, AKP iktidarı 2023 yılına kadar Anadolu topraklarındaki tüm nehirleri binlerce şirkete satmış. İngiliz gazetesi The Guardıan’ın haberine göre 2023 yılına kadar nehirlerimiz üzerine tam 4 bin tane yeni hidroelektrik santrali kurulacakmış!
Anlayacağınız şu anda AKP satar Anadolu bakar pozisyonuna getirmişler bizi.
Dün haberi okuduğumda beynimden vurulmuşa döndüm. Olacak şey mi?
Anadolu’nun nehirleri üzerine kurulacak 4 bin tane yeni hidroelektrik santralinin anlamı nedir biliyor musunuz?
Türkiye’nin yok olması, yok edilmesi demek!
Çöl haline gelmiş bir Türkiye demek!
Birkaç bin holdingin kasası parayla dolarken, milyonlarca Anadolu insanının yaşam damarlarını kesip, yok etmek demek!
Dün İstanbul’dan gazeteci bir dostumla konuyu paylaşırken, “Biliyor musun, acaba bunlar iktidardan düştükten sonra arkalarında nasıl bir tahribat bırakacaklar diye kara kara düşünüyordum, demek büyük felaket buymuş! Böyle bir tahribatın izi nasıl silinebilir” dedi.
***
AKP şu anda iktidardan uzaklaştırılmış olsa bile yapılan anlaşmaları nasıl iptal edeceksiniz? O anlaşmaları gelenler bozmasın diye kimbilir devleti bağlayıcı ne müeyyideler getirmişlerdir.
Bakın aşağıda okuyacağınız açıklamaz olayın en can alıcı noktası!
***
4 bin hidroelektrik santrali hedefinin 2023'te gerçekleşmesi için
binlerce özel şirkete köyleri tahliye etmek,
özel araziyi kamulaştırmak,
hazineye ait ormanları kesmek ve
inşaat kısıtlamalarından muaf olmak gibi olağanüstü yetkiler verilmiş!
***
Yani bu şirketlere “Paşa gönlünüz nasıl istiyorsa Anadolu topraklarını öyle talan edebilirsiniz” denmiş!
Nehirlerimizin üzerine hidroelektrik santrali kuracak olan bu kan emiciler, gidip köyleri tahliye edecek!
İstediği özel arazi için, “Ben burayı kamulaştırıyorum” diyecek!
Zaten yetersiz olan ormanlarımızı keserek, doğal yaşamı katledecek!
Dahası canının istediği kadar betonlaştıracak!
***
Bunun din, vicdan, ahlak, tanrı korkusu, utanma ve arlanma neresinde!
Bu mudur ülkeyi yönetmek?
Bu mudur vatan ve insan sevgisi?
Yoksa bunların tümünün nedeni rant ve iktidar sevgisi midir?
Sizin hiç mi insafınız kalmadı da, Anadolu topraklarını çölleştirmek için topraklarımızı böyle fütursuz anlaşmalarla holdinglere pazarladınız?
Hiç mi tanrıdan korkup, kuldan utanmadınız?
Bir devlet enerji üretip, bir avuç holdingin cebi şişsin diye vatandaşının geleceğini satar mı?
***
Bakın! ‘Anadolu’yu Vermeyeceğiz’ platformunun aslan yürekli temsilcileri Nisan ayından beri AKP iktidarının bu katliamdan vazgeçirmek için yollarda, kadın-erkek, çoluk-çocuk, genç-yaşlı Anadolu insanı 10 günden beri polis tarafından Ankara’ya sokulmuyor.
Bir siyasi iktidar için bundan daha utanç verici ne olabilir söyler misiniz?
Mert, cesur, eli öpülesi, toprağına, suyuna sahip çıkma mücadelesi veren bir avuç insanla yüz yüze gelemiyor. Onlara polis zoruyla engel oluyor. Anadolu insanını başkente sokmuyor!
Bugün onları Ankara’ya sokturmayarak, gelecekte kimlere, neler yapabileceğinin de ip uçlarını veriyor!
***
İngiliz gazetesi The Guardian,
“Milyonlarca çiftçinin yaşam alanı tehdit altında” diye uyarıyor!
“Türkiye’nin enerji hamlesi kültürel değerlerini ve çevreyi iflasa sürükleyecek” diyor.
“Türk hükümeti, 10 yıldır süren büyümeyi devam ettirmek için radikal bir biçimde davranması gerektiği konusunda ısrar ediyor. Türkiye’yi ekonomik güç haline getirmek için ülkenin tüm nehirlerine binlerce baraj kuracak. Anadolu’yu yaşanmaz hale getirecek” diye eleştiriyor Tayyip Erdoğan’ı.
Bizim gazetelerimizde, televizyonlarımızda var mı bu haberler?
Yıllardır siyasi iktidara menfaat bağlarıyla bağlanmış ve beslenmiş medya, okuyucusuna izleyecisine AKP iktidarının Türkiye’yi talan planını açıklayabiliyor mu?
Aman aklınızı başınıza toplayın. Bunlar Anadolu’yu holdinglere sattı diyor mu?
Anadolu’nun taşını, toprağını vermeyeceğiz diye günlerden beri yürüyüp Ankara’nın kapısına dayanan Anadolu insanına sahip çıkıp, “Onların başkente girmesini, toprağının suyunun talan edildiğini haykırmasını hangi güç engelleyebilir” diye meydan okuyabiliyor mu?
***
Muhalefet de ya konudan habersiz veya seçim öncesi holdingleri karşıma almayayım kaygısında.
Ama, unutmamak lazım ki en büyük ve en önemli güç halkın kendisidir.
Olan Anadolu’ya Anadolu insanına, geleceğimize, çocuklarımıza olacak!
Bugün Türkiye’nin duyarlı insanlarının, geleceğimizi satan bu zihniyete dur demesi, AKP iktidarının dağlarımızı, nehirlerimizi kan emici holdinglerin talanına engel olması, bunun için haykırması, tavır alması günüdür.
Kan dökerek alınan bu toprakların AKP iktidarı tarafından holdinglere peşkeş çekilmesine engel olmak elimizde.
Bu tarihi fırsatı kaçırırsak, bir daha yakalama şansımız olmayabilir!