Gazeteciliğin yaygın ve yerel cepheleri...

YAYINLAMA: 25 Şubat 2017 / 20.00 | GÜNCELLEME: 25 Şubat 2017 / 20.00

Günümüz insanının ekmek tüketmek kadar, artık gazete okuma zorunluğu da var. Eskiden sabahları taze ekmek alan aileler, bir de gazete almayı ihmal etmezlerdi. "Bir ekmek, bir gazete..." deyimi bu nedenle eskilerden gelir.
Şimdilerde ekmek elbette zorunlu olarak alınıp tüketiliyor da; gazete için bunu söylemek olası değil.
Gazetelerin okunurlukları, yani trajları yıllardır olduğu yerde sayıyor.
Kimi yaygın basındaki gazeteler marketlerde bedava dağıtılıyor ama; alıp okuyan yok.
Gazetelerin okuyucu profili değişim süreci yaşıyor.
Benim gibi yaşlı okurların "okumasam olmaz" türünden tiryaki gazete okuyucuları yıldan yıla azalıyor.
Ama bir gün bitecek...
Meramım gazetelerin okunup-okunmaması değil.
Gazeteler yaşadığımız günlerin tarih belgesi olması bakımından önem taşıdığını kaç kişi biliyor?
Okuduğu gazeteyi bir değer görüp, saklama alışkanlığı kazanan kaç kişi tanıyorsunuz?
Xxx
Ülkemiz nicedir, demokrasi tarihine not düşecek/olaylar yaşıyor.
Siyasetin kendi iç dünyasından kaynaklanan huzursuzluğun toplumsal yaşama yansıyan her olayında tarafların hoşgörüsüzlüğü gündem oluşturuyor ülkede ne yazık ki...
Öylesine olaylar yaşanıyor ki, günaşırı birbirini izleyen siyasal söylemlerden gelen/doğan olaylar... Huzursuzluklar...
Gazeteler neredeyse hep siyaset yazacak konumuna düştüler bu nedenle... Parti genel başkanları, yardımcıları, parti sözcüleri her gün açıklama yapıp gündem oluşturuyorlar.
Gazeteler de hangi partinin çeşmesinden su içiyorsa, ona ağırlık veriyor, değerlendirmesini bu yönden yapıyor.
Bir başka siyasetçi de tabii ki, ters yönden değerlendirme yapınca ortada bir kavram kargaşası yaşanıyor.
"Doğru"nerede acaba?
Doğru tek olup, sonuç bunun üzerinden değerlendirilmeye alındığında; kimi gazetelerin "haberde objektif davranma" ilkesine ihanet ettiği ortaya acı bir gerçek olarak çıkıyor, maalesef...
O zaman şöyle diyebilir miyiz?: "Yaygın gazeteler toplumun aynası olma" eylemlerini/görevlerini meslek etik kurallarına göre yerine getirmiyor, dahası kendi kendilerine ihanet ediyorlar.
Böylesi bir gazetecilik anlayışının virüs olup bu mesleğe bulaşmışlığını nicedir yaşıyor ülkemiz.
Ne yazık ki acı bu, bir gerçek...
Peki, okur doğruyu nasıl bulacak o zaman?
Böylesi gazeteler üzerinden bulamayacak elbet... Günümüzde bir siyasetçinin "tarafsız olan, bertaraf olur" söyleminden ürken/korkan kimi gazete sahipleri objektif olma özelliğini yitirip taraf olmayı yeğleyince kendi mezarını kazar duruma düşüyor ne yazık ki...
Xxx
Benim kuşağım gazeteleri okuduktan sonra atmaz, saklardı. Gazete okuru olan kimilerin vefatı sonrasında arkada bıraktığı eşyalar/evraklar arasında; çoğunlukla tarih olmuş, o günün tarihsel aynası gazeteler/dergiler çıkardı.

Xxx
Bu gün yerel basının öneminin giderek arttığını söyleyebiliriz. Çünkü, yerel basında henüz körü körüne yaygın bir taraflılık yapılmıyor/yaşanmıyor. Bu durum, umut verici bir manzara ama, gelecekte bunu koruyacak ekonomik güce sahip gazete/medya olur mu?
İşte bu düşündürücü...
Çünkü; "taraf ol, yolunu bul..." şimdiki moda...
Gönül, yerel gazeteler nasıl çıktıkları kentleri sahipleniyorsa; o kent insanı da gazetelerini her gün okuyarak destek vermeli...

Gazeteciliğin yaygın ve yerel cepheleri...