Toplam her zaman 7 yapar
Ünlü Çin düşünürlerinden Chuang Tzu, bu hikayeyi sürekli anlatırmış.
Bir maymun terbiyecisi maymunların yanına gitmiş ve şöyle demiş: “Yemekte bugünden itibaren sabah üç tane muz, akşam ise dört tane muz alacaksınız.”
Bu teklif karşısında bütün maymunlar öfkelenmişler, itiraz etmişler. Bakıcı bu durum karşısında “Tamam o zaman! Sabah dört tane muz, akşam üç tane muz vereceğim” demiş.
Bu taksim maymunların hoşuna gitmiş ve memnun olmuşlar. Aslında sabah 4, akşam 3 muz anmakla, sabah 3, akşam 4 muz almak arasında hiçbir fark yok. Rakamların yeri değişse de sonuç aynı. Chuang Tzu bu hikayeye “sabah üç kuralı” dermiş.
Aslında insan zihni de maymun zihni gibi çalışıyor. Kendi içinde sürekli bir şeyleri düzenliyorsun. Muzların yerini değiştirmeye çalışıyorsun. Sonucu hiç düşünmüyorsun. Hangi düzenlemeyi yaparsan yap sonuç hep yedi çıkar.
Zihnin hep hesaplamalar yapıyor. Şu işi yapayım, şu işi yapmayayım. Şu arabayı alayım, diğer arabayı satayım. Şu ticareti yapıp, daha fazla kar edeyim. Şu zararı kapatayım derdindesin.
Chuang Tzu “Siz en nihayetin ne yaparsanız yapın ama sonuç hep yedi çıkar” diyor. Bütün yaşantıların toplamı ölümdür.
Bir dilenci ile bir kralın öldüğünü varsayalım. Kral saraylarda yaşadı. Kuş tüyü yatağında saatlerce kendisini uyku tutmadı. Sağa döndü, sola döndü ama gözüne uyku girmedi. Uykudan hiçbir haz, lezzet alamadı.
Dilenci ise taşlı bir yerde uzanıverdi. Zaten çok yorgun olduğu için anında uyudu. Sabaha kadar deliksiz bir uyku çekti. Sonuçta ikisi de öldü. Toplam aynı… Sen hayatında ne kadar düzenleme yaparsan yap sonucu hiçbir zaman değiştiremezsin. Cumhurbaşkanı her ana öldürülme korkusu ile ve bir koruma ordusu ile yaşadı.
Ün,şan, şöhret, mevki, makam, kazandı ama özgürlüğünü kaybetti. Fakat dilencinin şanı, şöhreti, mevkisi, makamı olmadı ama o da özgür yaşadı. Sonuçta ikisi de öldü. Toplam gene yedi yapar.
Zengin birisi acıktığında envai çeşit yemekler yer. Ama bir süre sonra hazım sorunu çeker. Fakir birisi eline geçen yemeği aşkla, şevkle, zevkle yer. Zengin zevk almadı, fakir zevk aldı. Sonuçta ikisi de doydu. Birisi zengin olmak için gece gündüz çalışır. Sağlığını bozar. 50 yaşında çok zengin ama hastalıklı bir adam olur. Ömrünün son 20-30 senesini tedavi ile geçirir. Fakir olan ise, fakir, ama sağlıklı bir insan olarak hayatının geri kalanını devam ettirir. Toplam gene yedidir.
Eğer hayatında parçalara bakarsan, parçaların yerini değiştirirsen sadece zarar edersin. Asıl olan şey toplama bakmaktır. Kral olarak da yaşasan, dilenci olarak da yaşasan sonuçta öleceksin. Hayatında böyle saçmalıklarla uğraşma. Hayatını akışa bırak. Toplama odaklan. Zengin de olsan fakir de olsan sonuçta karnın doyacak. Özel araba ile de gitsen toplu taşım aracına da binsen neticede gideceğin yere varacaksın. Bir danışanım çok yoğun depresyon yaşıyordu. Bir kızı çok sevmiş. Ama kızı kendisine vermemişler. Oğlan da bunalıma girmiş. 10 yıldan beri gitmediği hekim, kullanmadığı ilaç kalmamıştı. O kızı bir türlü unutamıyordu. Bana geldiğinde “Lütfen bilinçaltıma format atın. O kızı unutayım” diyordu. Kendisini tedavi ettik, gönderdik. Aradan bir sene geçmişti. Bu sefer başka bir insan terapiye başladı. Bu adam da aynı kızla evlenmiş olandı. Kız bu adamın hayatını cehenneme çevirmişti. Bu adam da yoğun depresyon yaşıyordu. O kızdan boşanmış ve onu unutmak istiyordu. Birisi evlenemediği için, diğeri evlendiği için depresyon yaşıyordu.
Aynı kadın ve iki kurban…
Sonuç yine aynıydı, yediydi.
Eğer hayatınızda toplamı düşünüp de kararlar verirseniz çok mutlu olabilirsiniz. Parçalara bölmek, ona göre kararlar vermek hayatınızı karartabilir. Sonuçta hepiniz öleceksiniz. Ne karar verirseniz verin aklınızda bulunsun.