Gaziantep’teki değişim
Habertürk Gazetesi dün Gaziantep’e bir sayfasını ayırmıştı. Günlerden beri Habertürk televizyonunda reklamını yaptıkları için doğrusu çok merak ediyordum, Gaziantep’i nasıl tanıtacaklar diye.
Reklamlarda Gaziantep’teki değişimi anlatacaklarını söylüyorlardı.
Bir yabancının gözüyle Gaziantep’teki değişim nasıl yorumlanacak, ilgiyle bekledim günlerce.
Dün tam bir sayfa Gaziantep vardı, Habertürk Gazetesi’nde.Ama nasıl?
***
Önce gözüm sayfanın manşetine takıldı: “Baklavayla nereye kadar, biz Bilbao’yu örnek aldık” Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Asım Güzelbey böyle demiş.
Hemfikir değilim. Bilbao’yu bilen birisi olarak, biraz şaşırdığımı da söylemeliyim.
Kırmızı zemin içerisinde yazılanlar, manşetten sonra dikkatimi çeken ikinci bölüm oldu. Üstelik başlıkta benim için çok çekiciydi: Son 10 yılda neler değişti?
Gaziantep’in 2010 yılı ihracatı 2.9 milyar dolarmış! Bu rakamı nereden bulmuşlar, merak ettim. Yanlış! Gaziantep’in 2010 yılı ihracatı 3.6 milyar dolar. Üstelik, 2011 yılı ihracatının 5 milyar dolar olduğunu da Türkiye’de duymayan kalmadı! Onu neden yazmamışlar, çok garip!
Aslında, haberi yazan muhabir 5 milyar doların arkasına düşseydi, çok daha iyi bir iş çıkarabilirdi. Çünkü gerçek değişimi bu rakamı takip ederek bulabilirdi.
***
Dr. Güzelbey’in bu baklava takıntısını anlamakta zorlanıyorum. Yanlış örnek veriyor.
Elinize mikrofonu alın, üç büyük kentte, insanlara şu soruyu sorun: Gaziantep denince ilk aklınıza gelen nedir?
Ne sanayisini, ne kültürünü, ne Zeugma’yı, ne de başka bir şeyini söyleceklerdir! Yüzde 99’u ‘baklava’ diyecektir. Bu kadar basit. İnanmazsanız yapın!
Ha, Dr. Güzelbey bu işi dönüştürmek istiyorsa, baklava engel değil ki, durmadan ‘baklava’yı horluyor!
‘Baklava’ Gaziantep’in en büyük aktifidir, varlığıdır, değeridir… Bunun aksi iddia bile edilemez.
Baklava, Zeugma’ya engel veya rakip değil ki. Zeugma Mozaik Müzesi ve diğer müzeler Gaziantep’in aktifini, değerini artıran çok önemli kültürel varlıklardır.
‘Gastronomi’ bir kent için bulunmaz bir değerdir. Allahın bir lütfudur. Sonradan onlarca müze yapabilirsiniz, Bilbao’daki ‘Guggenheim’dan daha da mükemmelini yapabilirsiniz, ama sonradan görmüş gibi, sonradan gastronomi kenti olunması çok zor!
Baklavamız, lezzetli kebap ve yemeklerimiz için gelenleri müzelerimize götürelim, müze için gelenlere de baklava ve yemeklerimizi yedirelim. Ama bunları birbirine rakip yapmaya, yarıştırmaya veya horlamaya gerek yok ki...
***
Netice olarak Habertürk’ün Gaziantep sayfası hiç güzel olmamış. Gaziantep’le ilgili pek bir şey yok. Tanıtıcı veya değişimi gösteren bir özelliği de yok.
Dört tane de vatandaş görüşü almışlar. İkisi belediyeyi eleştiriyor diye, iki tane de olumlu görüş bildireni sayfaya koymuşlar!
Gaziantep Ticaret Odası Başkanı Mehmet Aslan’dan görüş alsalardı, onun tecrübesi daha engin ve temsil ettiği kesim de daha geniş olduğu için değerlendirmeleri haliyle daha tatmin edici olurdu.
250 binin üzerinde traja sahip bir gazetenin nimetlerinden daha iyi yararlanabilirdik.