Sanal ortamda bilgi güvenliği

YAYINLAMA: 01 Ocak 1970 / 04.00 | GÜNCELLEME: 01 Ocak 1970 / 04.00

Sosyal ağ hesaplarından, genel olarak neler paylaşıyorsun? Bu paylaşımlar ne oranda kişisel bilgilerini barındırıyor? Ya da kimsenin erişmesini istemediğin bilgilerini, sanal iletişim ağlarında paylaştığın oluyor mu hiç? Peki, kişisel hesabının başka bir yerde, farklı kişiler tarafından ve bambaşka amaçlar için kullanılabileceğini düşündüğün oldu mu?

Sosyal iletişim ağları, adı üstünde kullanıcılara, fikir, düşünce ve bilgi paylaşımı imkânı sağlayan karşılıklı iletişim ve etkileşim ortamları sunmanın yanında, birçok farklı kültüre sahip kullanıcıları da bünyesinde barındıran, gerçek dünyanın dışında bulunan, sanal ortamlardır.

Özellikle, bu tür ortamlarda fazla aktif ve olabildiğince geniş bir çevreye hitap eden kullanıcıların, kişisel bilgi ve verilerinin pek de güvenli bir şekilde korunduğu söylenemez doğrusu.

Bazı veri analiz firmaları, kullanıcıların değerli bilgilerini, kendi çıkarları doğrultusunda, kullanıcının izni olmadan, başka amaçlar için kullanabiliyor. Bu durum söz konusu iletişim ağına, yüksek oranda finansal kaynak sağladığı için de, sosyal ağ yöneticisi tarafından göz ardı ediliyor çoğu zaman.
Mesela, son günlerde "Cambridge Analytica" adlı firmanın, milyonlarca Facebook kullanıcısının hesaplarından, bu kullanıcıların izni olmadan çaldığı verileri ABD ve İngiltere'de bazı önemli siyasi seçimleri etkilemek için usulsüz kullandığına yönelik bazı iddialar ortaya atıldı.

Bu iddialar üzerine, Facebook CEO'su ve aynı zamanda kurucusu olan, Amerikalı genç girişimci Mark Zuckerberg, ABD Senatosu tarafından düzenlenen "Facebook, Sosyal Medya Gizliliği ve Veri Kullanımı ve Suistimali" adlı oturumda, senatörlerin sorduğu soruları yanıtlamak üzere ifade verdi.
Adalet Komitesi Başkanı Chuck Grassley, konuşmasında, "Bu emsalsiz bir oturumdur. Bugün Facebook'un düzinelerce veri noktasına erişimi var. Facebook'un bu verileri kullanarak reklam gelirleri yoluyla para kazandığı sır değil. Ancak birçok kullanıcı, bu gerçeğin farkında değil. Facebook, geçen sene, yaklaşık 40 milyar dolar gelir elde etti ve bunun yüzde 98'i reklamlardan geldi." diye konuştu.

Diğer bir konuşmacı olan, Ticaret Komitesi Başkanı John Thune ise yaptığı konuşmada, Facebook'un çok geniş bir kesime ulaştığını belirterek, "Facebook kullanıcılarının mantıklı seçimler yapabilmesi için ihtiyaç duydukları gerekli bilgiye sahip olduğuna inanmıyorum. Sayın Zuckerberg, sizin sorumluğunuz var. Amerika ve dünya sizi izliyor." ifadelerini kullandı.

Mark Zuckerberg ifadesinde, verilerin gizliliği konusunda, yeterli çabayı sarf etmediklerini ancak bundan sonra bu konuya daha fazla eğilim göstererek daha dikkatli davranacaklarını, hatta veri güvenliği ile ilgilenen çalışanlarının sayısını da arttıracağını dile getiriyor. Ancak, Facebook gibi geniş bir kitleye hitap eden sosyal iletişim ağı, gelirinin yüksek orandaki kısmını, bu tarz reklam yollarıyla elde ediyorsa ki zaten öyle, bu ifade pek de inandırıcı olmuyor doğrusu.

Sosyal iletişim ağları, mükemmel iletişim, etkileşim ve bilgi paylaşım ortamları olmakla birlikte ama yalan dolan haberler yaymak, siyasi seçimleri farklı bir yönden etkilemek ve bir şekilde müdahale etmek, kişileri, kin, öfke ve nefret söylemleri ile birbirlerine karşı kışkırtmak gibi olumsuzlukların oluşması için de en uygun ortamlardır da aynı zamanda.

Gizliliği kısaca, bir başkasının görmesi, duyması ve bilmesinin istenmediği birçok kişisel bilgi ve veri olarak tanımlayabiliriz. Peki, önemli diye nitelendirdiğimiz bilgi ve veriler, herhangi bir sosyal ağa taşınma durumunda bu özelliğini aynı derecede koruyabilir mi? Tabii ki hayır. Buna mantıklı olarak herkesin vereceği cevabın da “Hayır” olacağını düşünüyorum. Günümüzde sosyal ağ ortamlarında, bilinçsiz olarak paylaşılan birçok verinin, herhangi bir kurum tarafından kolayca ulaşılabiliyor olması ve bu verilerin kişilerin haberleri olmadan, onların istenmediği yönde paylaşılıyor olması da ayrıca üzerinde durulması gereken bir noktadır aslında. Bu yüzden, iletişim ağlarının, doğru bir bilinç ve gerektiği biçimde kullanılması, oluşabilecek birçok problemin önüne geçecektir diye tahmin ediyorum.

Sanal ortamda bilgi güvenliği