Düşün, kodla, tasarla
Hemen hemen her anne ve baba, çocuklarının cep telefonu, bilgisayar veya herhangi bir elektronik cihaz ile fazla vakit geçirmesinden şikâyet ediyor. Sürekli gelişen ve bununla birlikte yenilenen teknoloji ortamında büyüyen yeni nesilden aksi bir durum da beklenemez doğrusu.
Çocuklarımızın teknolojiyi öylesine kullanan bireyler olması yerine, bunu daha eğlenceli hale getirerek, daha üst düzey düşünen, tasarlayan, sorun çözme odaklı ve bilgiye meraklı, farklı birer birey olmalarını sağlamalıyız. Ki geleceği farklı dokunuşlarıyla daha iyi yönlendiren nesiller olsunlar. Nasıl mı?
Programlama, diğer bir ifade ile kodlama mantığı eğitiminin verilmesi, çocuklarda üst düzey düşünebilme, günlük yaşantısında karşılaştığı herhangi bir problemin altından tek başına kolay bir şekilde kalkabilme, ezberci ve sabit bir zihniyet yerine, olaylara mantıksal açıdan yaklaşan, çözüm odaklı bireyler olmalarını sağlar.
Küçük yaştaki bir çocuğun düşündüğünü, bazen biz hayal bile edemeyiz. O zaman bu zengin düşünce dünyalarına ne kadar erken dokunulabilirse, o kadar beklenilenin üstünde sonuçlar elde edilecektir. Bu nedenle, küçük yaştan itibaren bu eğitimin verilmesi çok önemlidir. Zaten bilişim alanında atak yapmış, teknoloji dâhilerinin ortak özelliği de, küçük yaştan itibaren kodlama mantığını öğrenmeleridir. Buna, Steve Jobs, Bill Gates, Mark Zuckerberg en güzel örneklerdir.
Kodlama ya da programlama eğitimi, ülkemiz eğitim sistemine oldukça geç gelen bir uygulama olmakla birlikte, yeterli teknolojik ortamın sağlanamaması, öğretim açısından okullarda, birçok eksikliği de beraberinde getirmektedir ne yazık ki. Kolay bir şekilde müfredata eklenen bir ders veya konunun yeterli alt yapısı sağlanmadığı takdirde, öğrencilerde kafa karışıklığından öteye geçemediği de bilinen bir gerçektir elbette.
Özellikle kodlama mantığının öneminin farkında olan aileler ise, çocuklarına birden fazla uygulama dili veya mantığını aynı anda öğretmeye çalışıyor ki bu da, daha öğrenimin ilk aşamasında olan çocukta kafa karışıklığına sebep olabilmektedir. Zaten programlama mantığını kavrayan bir çocuk, diğer uygulamaların da mantığını kolay bir şekilde çözecektir.
Herhangi bir teknolojik cihazı anlamanın, bilmenin yolu aslında onun dilini, tasarım mantığını bilmekten geçer. Çocuk eline aldığı elektronik cihazı daha çok oyun amaçlı mı kullanıyor? O zaman sevdiği oyunun önce algoritmik mantığına merakını uyandırmayla başlanabilir mesela. Çocuklara bu gibi fırsatlar sağlandığı takdirde, geleceğe daha üretken bireyler kazandırılacaktır.