Meral Akşener bırakmamalı...
İYİ Parti kurucu genel başkanı Meral Akşener, bir partilinin sözüne. fena kızmış/bozulmuş olacak ki hemen tepkisini verdi. Önce sözlü istifa etti, sonra istifasını geri aldı.
Olayın özü, Afyonkarahisar'da düzenlenen kampta kişiliğine yönelik eleştirilerde bulunulması...
Eleştiri vardır, yaparsınız, ardından alınacak önlemlerle konu kapanır.
Meral Akşener'e üstlendiği "genel başkanlık" görevi ile ilgili eleştiri yapılabilir.
Ama partisini çok kısa zamanda "erken seçim"e hazırlayıp beklenen başarıyı sağlamış bir genel başkanın eleştirilecek yanı/tutum olsun diyelim.
Kimin eksiği/noksanı yok ki?
Akşener'e yöneltilen eleştiriler içinde parti yönetimi ile ilgili olanlara kimse birşey diyemez!
Partinin iç sorunu bu husus...
Ama, eleştiri kişiselleştirilir ve hakarete varırsa...
Buna tabii ki partililer izin vermemeliler. Böylesi toplantılar kişisel hesaplaşma yeri olmamalı, olamaz.
Afyonkarahisar kampına katılan partililerin Genel Başkan Meral Akşener'in kişiliğini karalayan partiliye anında müdahale etmeliydiler.
Ya sözünü geri alması, özür dilemesi istenmeliydi, ya da toplantıdan dışarı çıkarılmalıydı.
Parti birlikteliği, saygınlığı bunu gerektiriyordu.
İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, bir partilinin sözlü saldırısı karşısında kişiliğinin de karalandığını görünce tepki olarak salonu terk eritmeyi yeğledi. Bu öfkeli anında istifa ettiğini de açıkladı.
Doğru mu, yanlış mı?
Hemen belirtelim ki, istifa eylemi kişisel bir tutumdur.
Sonuçları istifa eden kişiyi bağlar.
Akşener'in istifası böyle değil. Kendisinden çok partiyi bağlar.
Böyle bir yorumla olaya bakıldığında, Meral Akşener'in dayanma/tahammül sınırlarının zorlandığını sanıyoruz.
Ama siyaset alanında dayanma gücünün sınırsızlığı da başarının bir başka anahtarı...
Sanıyoruz, Akşener uğradığı haksız sözlü saldırıyla onurunun haklı olarak zedelendiği kanısına varıp ani bir karar verdi.
Bu kararın; hem öfke, hem de ani olarak verildiği aşikar.
"Öfke ile kalkan zararla oturur" diyor Atalar.
Bir de; "Taş yerinde ağırdır" diyorlar ayrıca...
Meral Akşener yaptığı seçimli olağanüstü genel kurul çağrısında aday da olmayacağını açıklaması ise ayrı bir şok oldu.
Yani bir "demokrasi hareketi" olarak ve liderliğini de yaptığı partinin daha işin başında
böyle bir olayla karşılaşması umutları kırdığını belirtelim.
Meral Akşener'in umut dağıttığı insanları terk edip gitme hakkına sahip olmadığını düşünüyoruz.
***
Ne yazık ki ülkemizde siyaset bataklığa dönüştürüldü.
Böyle bir bataklıkta çiçek üretmeye kalkmak çok zor. Meral Akşener'in karşılaştığı saygısızlık, bu bataklıktaki asalakların haddini bilmezliği...
Bizce "yokum!.." dese bile; Türk demokrasi sınavı için görevine devam etmeli...