Yaşantı, düşüncelerin ürünüdür

YAYINLAMA: 01 Ocak 1970 / 04.00 | GÜNCELLEME: 01 Ocak 1970 / 04.00

Söylediklerinize dikkat edin; düşüncelere dönüşür, Düşüncelerinize dikkat edin; duygularınıza dönüşür, Duygularınıza dikkat edin; davranışlarınıza dönüşür, Davranışlarınıza dikkat edin; alışkanlıklarınıza dönüşür, Alışkanlıklarınıza dikkat edin; değerlerinize dönüşür, Değerlerinize dikkat edin; karakterinize dönüşür, Karakterinize dikkat edin; kaderinize dönüşür.”

İnsanın herhangi bir olay karşısında takındığı tavır, alışkanlıklar, verilen istemsiz tepkiler ve geleceğe dair yoğun duyguları… Yaşanılan her olay ve sergilenen tüm davranışlar, bilinçaltına saklanan düşüncelerin ürünüdür bir nevi. Tıpkı kavgalı gürültülü bir ortamda büyüyen bir çocuk ile tersi ortamda yetişen bir diğer çocuğun, ileride oldukça farklı görüş ve dünya algısına sahip olması gibi. Çünkü zihne yerleşen olumlu ya da olumsuz düşünceler, genellikle bir sonraki zaman diliminde ortaya çıkar.
Sosyal medyada gezerken, Yunanistan’da yaşanan orman yangını ile ilgili çok olumsuz bazı yorumlara rastladım. “Bırakın cayır cayır yansınlar”, “Tamamen yok olana kadar, ateş sönmesin”, “Yunanistan’a şimdi söndürme uçaklarımızla yardım etmeli ama su yerine benzin dökelim ” Benzeri yorumları okurken çok üzüldüm gerçekten. Bir orman yangını ve 80’in üzerinde can kaybı meydana geldi. Oldukça büyük bir faciadır aslında. Yaşanan bu tarz acı olayların ardından yapılan bu yorumlar ile insanlık ne kadar da geride kalmış diye düşündüm bir an.

Acının dini, dili, ırkı olmaz, olmamalıdır. Kimse kimsenin acısını yaşamak zorunda değil, kimse bir diğeri ile aynı dili konuşup, aynı dine inanmak zorunda da değil ama aynı evrende ve aynı havayı soludukça, biri, diğerinin acısına saygı göstermek zorundadır. İnsanca yaşamanın birinci kuralı da budur bana göre. Biri, diğerinin acısı üzerinden sevinç çığlıkları attığı sürece, ne kaos ortamı biter, ne de amaçsız savaşlar.
Mahatma Gandi’nin yazımın başında yazdığım, sözünden de anlaşılacağı üzere, söylediklerimiz ile kaderimizi belirliyoruz aslında. Umarım belli bir kalıba sığdırılmış bu tarz düşünceler, en yakın zamanda terk edilir.

Yaşantı, düşüncelerin ürünüdür