Batı'nın samimiyetsizliği ve Türkler...

YAYINLAMA: 01 Eylül 2018 / 20.00 | GÜNCELLEME: 01 Eylül 2018 / 20.00

Giderek artan bir güvensizlik ortamına doğru itiliyor dünyamız. İkinci Büyük Savaş sonrası iki bloka ayrılması/bölünmesi gibi...
Bir tarafta Batı Bloku... Yani demokrasi cephesi.
Karşı tarafta Doğu Bloku... Yani Komünizm cephesi/ Demir Perde ülkeleri...
Bu iki blokun devamlı güç gösteriyle geçen yıllar...
Silahlanma yarışları...
Arada öfkelenen taraflardan birinin gök gürlemesi gibi gürleyip bir yağmur bulutu gibi yağmadan; birşey yapamadan gelip geçmesi...
Ve böylesi her durumda yüreklerin ağza gelişi...
Savaş çıkacağı korkusu...
Bir badireye/savaşa girmemek için dualar...
Hepsi geldi-geçti.
O zamanlar Türkiye, demokrasi cephesinde yer alarak yerini belirlerken Batı'yla da bütünleşmenin peşine/derdine düştü.
Doğru da yaptı...
Uzak Doğu'da Güney-Kuzey Kore arasında çıkan savaşa 4 bin 500 Mehmetçik'imizi "Demokrasi Cephesi"nde savaşmak üzere gönderirken Batı Dünyasıyla nasıl bir bütünleşme arzusu duyduğunu gösterdi böylece.
Bu fedakarlığın/samimi heyecan ve duygunun karşılığını da NATO (Kuzey Atlantik Paktı)'ya alınmakla buldu.
Artık Türkiye bir Batı ittifakı dünyasının bir parçası olmuştu.
Türkiye'nin hedefi "Batılılaşmak"tır zaten.
Buraya kadar çok güzel bir gelişme yaşandığı gözlenir.
Dahası ABD, kendi güvenliği için jeopolitik konumunu da dikkate alarak "İleri karakol" olarak gördüğü Türkiye'ye ekonomik ve askeri yardımda bulunur.
Türklerin ela gözüne heves etmiş değil tabii ki...
Böylesi durumlarda karşılıklı çıkarlar gözetilir.

***
Bugün Türkiye, atlattığı darbeler ve ekonomik sıkıntılardan sonra yeni bir zor dönemden geçiyor.
15 Temmuz FETÖ menfur darbe girişimiyle ortaya çıkan manzaradan anlaşılan o ki; ABD'yi yönetenler Türkiye üzerindeki artniyetliliklerinden bir türlü vazgeçmiyorlar.
27 Mayıs darbesiyle başlayıp 12 Eylül'le bittiğini sandığımız darbe girişimlerinden sonra 15 Temmuz gösterdi ki, "huylu huyundan vazgeçmez"miş...
Başarısız olan son darbe girişimi de ABD kaynaklı...
Amaç, Türkiye'yi her alanda sıkıntıya sokup; 1920'de ortaklaşa yazdıkları Türklerin ölüm fermanı Sevr Anlaşmasını gerçekleştirmek.
Bu alçak anlaşmanın o tarihte Türkler tarafından yırtılıp suratlarına atıldığını unutmuş görünüyorlar.
Şimdi bunu unutmuş görünüyorlar.

***
Ortadoğu'yu karıştırmak ve böylece kendilerine yaşam olanağı ve alanı yaratmak derdine düşenler bunu Birinci Büyük Savaş'ta başardılar.
Şimdi bu coğrafyada Müslüman nüfusu tedirgin edip yerlerinden/yurtlarından kovma planı yapan Batı var Türkiye'nin karşısında...
Yeni yaşam alanları/coğrafyalar yaratıp; sömürü ahtapotlarının kollarını Ortadoğu'ya yerleştirmek istiyor Batı'nın güç odakları...
Türklere karşı hiçbir zaman samimi yaklaşımda bulunmayan Batı dünyası; Ortadoğu'da güçlü bir Türkiye'nin varlığından rahatsız olduğunu unutmamalıyız.

Batı'nın samimiyetsizliği ve Türkler...