Amerikalı yazardan ‘Derin Devlet’ kimdir yorumu
Liberal entelektüel çevrelerin yakından takip ettiği saygın Amerikan dergisi The New Yorker; Başbakan Erdoğan, Derin Devlet ve Fetullah Gülen ile ilgili Dexter Filkins’ın kaleminden çok çarpıcı, müthiş bir yorum yayınladı.
Bizi, bizim kadar, hatta daha iyi tanıdığı yorumundan anlaşılan Dexter Filkins’ın yazısı Erdoğan’ın iktidara gelmesi ile başlıyor.
***
Erdoğan ve arkadaşları iktidara geldiğinde genel kanı, bu ateşli islamcıların hile yolu ile de olsa laik Türkiye’de din devleti kuracakları yönündeydi.
Ancak Erdoğan’ı derin devletten gelecek baskı korkutuyordu. “Derin Devlet” dedikleri; bazı subay ve sivil yandaşları uzun yıllar boyu komünistleri, gazetecileri, islamcıları, misyonerleri, azınlıkları daha doğrusu 1923 yılında Mustafa Kemal veya Atatürk tarafından kurulan laik sistem için tehlikeli olabilecek herkesi baskı altına aldılar, bazen de katlettiler.
Arkadaşlarının ifadesiyle Erdoğan, “Derin Devlet”in kendisine iktidar olma şansını asla vermeyeceğinden endişe ediyordu.
Ama tahminlerin aksine Erdoğan, Türkiye’yi Batı’ya yaklaştırırken, Batı ile Filistin, Suriye ve İran arasında hayati rol oynadı. Amerikan ve Avrupalı liderlerin gözünde Erdoğan, vazgeçilemeyecek bir islami demokrasiye dönüştürdüğü Türkiye; Mısır, Tunus ve Suriye’ye potansiyel bir örnek oldu.
Erdoğan, vatandaşlarına cesur bir sürpriz yaparak tarihin karanlıkta kalmış bazı olayları yeniden değerlendirdi.
Ancak, bir de Batı’nın görmezden geldiği, Erdoğan yönetiminin karanlık yüzü var.
Erdoğan, muhalefeti ezmek için giderek sertleşen bir kampanya yürütüyor. Geçen 5 yıl boyunca aralarında generallerin, amirallerin, milletvekillerinin, gazete editörlerinin ve diğer gazetecilerin, televizyon sahiplerinin, yardım kuruluşlarının ve üniversite görevlilerinin bulunduğu 70’dan fazla insan tutuklandı.
Amerika’nın bu artan baskılara karşı tepkisi çekingence oldu. ABD Başkanı Obama, dinamik ve demokrat zihniyetli diye telakki ettiği Erdoğan’la yakın bir ilişki geliştirdi. Amerika’nın bu pasif duruşunun arkasında Obama’nın islam aleminde yakın bir müttefik edinme konusundaki umutsuz çabasını Erdoğan’a yakın bir arkadaş olarak kalarak çözmek istemi olduğu anlaşılıyor.
Türkiye’de bazı çevreler, Erdoğan’ı Batılı demokrasilerden çok, serbest rekbetçi ekonomileri gelişen ama demokratik muhalefeti bastıran Çin ve Rus rejim modellerine benzetiyorlar.
Ergenekon Davası’na da değinen Dexter Filkins, bu süreci şöyle yorumluyor:
Savcılar, Derin Devlet’in ta kendisi olduğuna inanılan ve Türk demokrasisini gölge kabine gibi sürekli olarak istikrarsız kılmayı amaçlayan Ergenekon adlı esrarengiz bir derin yapılanmadan sözediyorlar. Ancak bazı çevrelerde Amerika’da Pennsylvania’da yaşayan ve dünya çapında dini okul organizasyonu kuran Fetullah Gülen isimli bir vaiz kendisinden çok sözettiriyor.
Erdoğan’ın ayrıca Kürt azınlık liderlerini bastırdığı da anlatılıyor. 10 yıllık iktidar sürecinden sonra, Erdoğan’ın karşısında şu anda güçlü bir muhalefet partisi görünmüyor.
Genel kanı, Erdoğan’ı iktidardan ancak ekonominin yavaşlaması indirebilir.