Yerel seçimler bir demokrasi fırsatıdır
Bu nasıl iş bir türlü anlayamıyorum. Bu ülkede "siyaset" denilince sadece seçimden galip çıkmak/kazanmak mı akla gelir?
Kimilerine göre seçimi kazan, gerisi kolay...
Seçim öncesinde seçmenler de, siyasetçiler de Seçim Yasası'nın kimi hükümlerinden yakınıp, iktidar olduklarında gereken değişikliği hemen yapacakları vaadinde bulunurlar.
Ama seçim üzerine seçim yapılır, söylenenler havada kalır.
Yakınılan, değiştirilmesi istenilen seçim yasası hükümlerine el sürülmez.
Yani, "eski tas, eski hamam..." devam eder gider.
Yeni bir seçim -eski deyimle- "sath-ı maili"ne, ortamına doğru ilerliyoruz.
Hem de ne gidiş...
Particilik tamtamlarını çalarak... Seçim yasasını değiştirmeyi, demokratikleştirmeyi akıllarının ucuna bile getirmiyorlar.
Yeter ki; seçimi kazanalım anlayışı yine devam...
Sanki belediye seçimlerini kazanmak mutlak demokrasiyi getirecek ülkeye.
Kimse, belediyelerin içinde bulunduğu sorunlara, yönetim aksaklıklarına, yolsuzluklarına, çaresizliklerine değinip çözüm getirmeyi söylemiyor, düşünmüyor.
Kimi belediyeler borç batağında...
Tamam... Bu, hizmet veriminden kaynaklanan bir durum, diyelim.
Peki, belediyeler hiç borç yapmadan kendi olanaklarıyla nasıl dönecek, nasıl hizmet verecek?
Kent insanıyla daha çok bütünleşip; kent yönetiminde ortak kararlar alınarak demokratik uygulamalar nasıl gerçekleşecek?
Var mı böyle bir düşünce ya da uygulama?
Eğer bu güzelim ülkede gerçek anlamda demokrasinin yerleşip kökleşmesini istiyorsak; bunun için demokrasinin ilk uygulama alanı olan belediyelerden başlanmasına inananlardanız.
Öncelikle bürokrasi deneyimi olmayan kişilerin; sırf siyasal güçleri nedeniyle böylesi kritik noktalara seçilmelerinin, yönetimi üstlenmelerinin ne gibi mahzurları ve yarattığı sakıncaları unutmamalıyız.
Yeni seçilenlerin belediye mevzuatını bilmeyen başkan ve üyeleri önce yasaları, yönetmelikleri mi okuyup, öğrenecekler; yoksa sorunların çözümünde yönetimlerinde çalışan personelin önerileriyle mi iş görecekler?
Sorun buradadır...
Devlet; illerde, ilçelerde "idare kurulları"nı oluştururken liyakata bakıp -sokaktan değil- kendi hizmet kadrolarından belli yöneticileri buralara alıp gerektiğinde sorunlara çözüm arıyor. Ne ki, haksızlık olmasın, yurttaş devletten yakınmasın, diye...
Peki, belediyeler?..
Siyasal gücüne güvenen yurttaşlar istedikleri zaman seçime girip belediye yönetimine seçilebiliyorlar mı? Seçiliyorlar...
Peki, belediye mevzuatından ne biliyorlar?
Bilgi, şinanay!.. Sonuçta, bu bilgisizlikten doğan usülsüzlükler ve de borçlar kamburu...
Yerel seçimleri bir "demokrasi hamlesi"ne başlangıç olarak düşünecek siyasetçilere gereksinimi var bu güzel ülke insanlarının...
Bu sonuç; hem demokrat, hem dürüst siyasetçilerin eseri olarak tarihe yazılır.
Siyasetçiler böyle yaşamsal bir fırsatı kaçırmamalılar.