Yine belediyeler üzerine...

YAYINLAMA: 22 Ekim 2018 / 20.00 | GÜNCELLEME: 22 Ekim 2018 / 20.00

Şimdi değil, öteden beri yerel yönetimlerin lokomotifi belediyeler ülke ekonomisinin kamburu oldu. Olmaya da devam ediyor.
Böyle devam edeceğinin de işaretleri var.

Geçmişte yaşanmış olaylar üzerinden değerlendirsek; belediyeler deneyimsiz kişilerin işbaşına getirilmesiyle hep sorunlar batağına düştü ve oradan bir türlü çıkamadı.
Günümüzde de; kimi Büyükşehir belediyelerinin mali sorunlarla boğuştuğu, rahat yönetilmediği, sorunlarla başbaşa olduğunu gazetelerden öğreniyoruz.
Kimi belediyelerin, geçmişte çalışanlarının sosyal güvenlik primlerini ilgili kuruma yatırmadığı suçu yaşandı. Pek çok çalışan bu nedenle zamanında emekli olamadığı da biliniyor.

Kent imarında sorunlar, yolsuzluklar yaşandı. Hala keyfilikten doğan yakınmalar var.
Hele de kentsel dönüşüm deyip bir kenti tarihsel kimliği ile etme dikkatsizliği, yanlışlığı...
Tüm bu suç/kabahat konularının bilgisizlikten kaynaklandığını söyleyebiliriz.
Biliriz ki; "Bilgisiz, cesaret sahibi olur."
O nedenle belediyelerin yönetim kadrolarının -demokrasinin gereği olarak- seçimle işbaşına gelmiş olmalarının yasallığına karşın; deneyim ve bilgi eksikliğinin günümüzdeki sorunları yarattığını bilmemiz gerekiyor.
Belediyeleri siyasetçinin eline "atlama taşı" olarak teslim edişimizin cezasını bu ülke insanı yıllardır çekti/çekiyor.

***
Kentlerde vali-belediye başkanı...
İlçelerde kaymakam-belediye başkanı "ikibaşlılığı" yaşanan bu ülkeyiz.
Hizmet verim ve koordinasyonunda da doğal olarak ikibaşlılık...
Zaman kaybı, denetimsizlik ve israf...
Bunun yanında iktidar parti başkanının; havalara girip hem mülki yönetim, hem yerel yönetimler üzerinde bir denetim uygulamak istemesi...

Bunun sonucu olarak da hizmet veriminde çok seslilik...

***
Belediyelerde; seri/hızlı/dengeli/adil hizmet yapmak isterken/arzularken bilgisizlik nedeniyle -bilerek/bilmeyerek- suçlu pozisyonuna düşen Başkan ve üyelerin -Böyle bir durumu yaşamamak için- seçimine yeni kurallar getirilmeli...
Böylesine önemli "demokrasi kurumu"nun bilgisiz/deneyimsiz ellere bırakılmasıyla şimdiye değin yaşanan sorunları gördük/yaşadık/yaşıyoruz.
Bilgisiz kadroların yönetimindeki belediyelerin borçları af edilip bu halkın sırtından ödenmedi mi?
Bilgisiz Başkan ve Meclis üyelerinin işledikleri imar ve benzeri belediyecilik kabahatleri af edilmediği mi?
O zaman, böylesi durumların yaşanmaması için belediyelere ilişkin yönetim ve seçim kurallarını gözden geçirip yenilemekte ulus ve ülke yararı olduğu kanısındayız.
Belediyeler, seçilen her Başkan ve üyelerin "Belediyeciliği öğrenme alanı değildir."
Bu bakımdan demokrasimizin daha çok kök salması ve gelişmesi için yerel yönetimlere özgü okullar açılmalı, sırf buradan yetişenler belediyelerde görev alabilmeli...
Bugünkü gibi, her isteyen değil...
Yoksa, belediyelerde işler yine "eski tas, eski hamam..." örneği devam eder, gider.

Yine belediyeler üzerine...