Mösyücüğüm, güle güle…

YAYINLAMA: 01 Ocak 1970 / 04.00 | GÜNCELLEME: 01 Ocak 1970 / 04.00

Yaşar Özen, benim mösyömdü…

 

Şık, kaliteli, soyadı gibi özenle ve zevkle seçtiği giysileri, özel dikilmiş 39 numara pabuçları, pantolon askısı, başında şapkası, elinde piposu ve zerafeti ile bende “mösyö” deme hissi yaratmıştı… O da hiç yadırgamadı doğal olarak mösyölüğü

 

Adamın gün görmüşü, kalitelisiydi… Şimdilerde pek yaygın durumda olan kin, nefret, öfke, kompleks, fesat, haset yanına bile uğramamıştı onun… Güzel bir insandı, güzellik yaydı, güzellikler gördü, arkasında hoş bir sada bıraktı..

 

Çok güzel rakı içerdi… Keyifle, zevkle, yudum yudum…

Hele bir de yanında Türk Sanat Müziği çalıyorsa, değme keyfine cinsinden olurdu..

 

Kaliteli yaşamış, kaliteli giyinmiş, kaliteli yemişti hep… Sevgili eşi, hayat yoldaşı Türkan Hanım sayesinde güzel yemeklerin, güzel sofraların tadını çıkarmıştı…

 

Yıllar boyunca, biraraya geldiğimiz uzun saatlerin nasıl su gibi akıp gittiğini bilemeden sürerdi, sohbet, muhabbet…

Hecenin 5 şairinden biri olan Yusuf Ziya Ortaç ve Akbaba maceralarıyla, İstanbul hatıralarıyla süslenirdi saatler…

 

Yusuf Ziya Ortaç’ın, “Bak Özenciğim” diye sesini taklit ederek, genç gazeteci Yaşar Özen’e verdiği mesleki öğütleri, nasihatları paylaşırdı bizimle.

 

Müzeyyen Senar’ı, Safiye Ayla’yı, Adnan Menderes’in evli kadınlarla yaşadığı aşkları, Yaşar Özen’den dinledik hep… Annesi Raife Özen ile Yaşar Kemal’i nasıl tanıştırdığını, Antep’in ikindi sazlarını bizi de adeta o günlere çekip götürerek anlatırdı.

 

Elbette, en önemlisi iyi bir gazeteci ve çok usta bir kalemdi…  Yıllarca Sabah’ın sayfalarına güzellik ve zenginlik katan müthiş yazılar kaleme aldı. Yazısı bitince en büyük zevki önce bizi karşısına alıp, tane tane okumaktı. İlk övgüleri, çok güzel olmuşları, bizden duymak isterdi. Yaptığı işe, saygı ve özen gösterirdi.

 

Uzun zamandan beri rahatsızdı, ama ne yazık ki hiçbirimiz  gitmesine kendimizi hazırlayamamışız. Ona rahatsızlığı süresince bir bebek gibi bakan biricik kızı Aslı da eşi Türkan Hanım da, biz de çok fenayız vallahi…

 

Herşeyi ile hayatımızı o kadar çok doldurmuş ki, yarattığı boşluğu kabullenmek çoook zaman alacak…

 

Güle güle mösyöcüğüm, seni asla unutmayacağız ve çok özleyeceğiz.

 

Toprağın bol olsun, ışıklar içinde uyu…

Mösyücüğüm, güle güle…