Yarınımız zengin mi?

YAYINLAMA: 18 Mart 2012 / 18.00 | GÜNCELLEME: 18 Mart 2012 / 18.00

“Bir kent ‘markaları’ kadar zengindir.”
Bu slogan ünlü reklamcı Faruk Atasoy’a aittir.
Nejat Koçer, GSO başkanlığı zamanında hoşuna gittiği için kullandı. Atasoy’da sessiz kaldı,memnun oldu. fiimdi bu sloganın türevi, ‘Bir ülke sahip olduğu yarınlar kadar zengindir’ inancına odaklanan CNNTürk güzel bir başarıya imza attı.
Cumartesi’nden Cuma’ya, yedi gün Türkiye Gaziantep’i izledi.
Yüzmilyonlarca dolar değerinde Gaziantep’in reklamı yapıldı.
Eleştiri doğal olarak var ama, reklamın kötüsü olmaz!
                                                                   ***
Geçen hafta başında ilk programdan sonra “Yine mi aynı insanlar ekrana çıkacak” tepkileri geldi. Gerçi korkulan kadar olmadı ama ağırlıklı olarak aynı kesimden insanlar çıktı ekrana.
CNNTürk bu tip programı ilk kez yapmıyor.
Doğan TV Holding Yönetim Kurulu Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ’ın dediği gibi:
"Aslında bu toplantılara o zamanki CEO'muz Mehmet Ali Yalçındağ önderliğinde 2006'da başladık. Onlarca ili ziyaret etmiştik, çok iyi geri dönüşler aldık. 3 yıl ara verdik. “fiimdi yeniden başladığımız için son derece mutluyuz. Bu toplantılardaki amacımız Anadolu'daki farklı alanlardan insanları bir araya getirmekti.”
Bundan sonraki programı bir başka şehirde 3 ay sonra yapacaklarmış. Kolay değil, 120 kişilik bir ekiple gelmişler. Bütün ekran yüzlerini Gaziantep’e taşıdılar. Bakanları, ünlü işadamlarını getirdiler.
Bize gelen tepkileri arkadaşlarımızla değrlendirirken, CNNTürk’ün Gaziantep’te herkesi eşit derecede kucaklaması beklenirdi tezi üzerinden tartıştık.





Men çi guyem, tamburam çi guyed!


En çok iki kişiyi beğendim.
Birincisi Orkide Pastanesi’nde kahvaltı yaparken kameralar bir masaya yöneldi. Tanıdığım ama bir türlü ismini çıkaramadığım, Antep’in gerçek yerlisi çok saygıdeğer bir beyefendi olağanüstü sosyolojik bir değerlerdirme yaptı. Gaziantep’in sanayileşmesiyle ve göç almasıyla kaybolan orta tabaka, Antepli’nin dışarıya göçüyle yok olan değerler, el değiştiren servetler ve kent mirasını öyle güzel sentezleyip beş-altı cümlede yorumlama başarısı gösterdi ki şapka çıkardım.
Diğeri Naip Hamamı yanındaki çadırdaki mikrofon tutulan, yediğini içtiğini inkar etmeyen belli ki Antepli bir hanımefendiydi.
Çok başarılı ve ödüllü bir televizyoncu olan Göksel Göksu bu hanımefendiye Antep’te kadına verilen değeri sordu.
Öyle ya, Antepli erkek Pazar günleri hanımından mutfağı devralır, kebabı o terbiyeler ve pişirir, sofrayı o hazırlar, o toplar ve bulaşığı da o yıkar! Amaç evin hanımını dinlendirmektir ya!
                                                          ***
Antepli hanım açtı ağzını yumdu gözünü…
“Siz ne diyorsunuz, benim babam eğitimciydi ama beni okula göndermedi. Antepliler kadınlarını saklar! Çalışanların bile durumu iyi değildir. Siz konuşulanlara bakmayın! Gaziantep’te kadının değeri yoktur. İkinci sınıf insandır!..”
Daha söylediklerinin hepsini yazmadım.
Men çi guyem, tamburam çi guyed!
Ben ne diyorum, tamburam ne çalıyor!
                                                          ***
Merak eden video.cnnturk.com/programlar adresinden bulup izleyebilir.





Dört bir taraf…

CNNTürk’ün ‘Dört bir taraf’ programı da Gaziantep’e geldi.
Altan Öymen, Nazlı Ilıcak, Nagehan Alçı ve Enver Aysever’in birlikte sundukları program.
Gaziantep’te net bir şekilde anlaşıldı ki bu gibi programları canlı olarak izleyicilerin önünde sunmak yanlış!
Konuşmacılar alkışların esiri oluyor, iş şirazesinden çıkıp popülizme dönüyor.
izleyiciler hemen kutuplaşıyor!
Enver Aysever yuhalandı!
izleyicilerin çoğu da üniversite öğrencisi.
Gaziantep’e konuk gelen bir ekip, ideolojik bir tartışma yok, güncel olaylar değerlendiriliyor. Üniversite öğrencileri tartışanları yuhalıyor.
Bereket Nazlı Ilıcak erken uyandı.
“Biz bir ekibiz ve hepimiz dostuz. Buradan çıkınca birbirimizle şakalaşan, birbirinin yüzüne bakan arkadaşlarız. Tartışmayı stüdyoda bırakıp öyle çıkarız…” gibisinden laf etti de havayı yumuşattı.
Çünkü anladı ki böyle yapmazsa program bitince bıçaklar çekilecek, iş karakolda, hastanede belki de mezarlıkta bitecek.
Bu konuya yarın devam edeceğim.



Ah bu ...


CNNTürk’ün çadırında Gaziantep’in eğitim sorunu tartışılıyor.
ilk söz Milli Eğitim Müdür yardımcısı Fikret Atak’ın
Beklersiniz ki eğitim konusuna damardan girecek.
Hayır! Hiç yabancısı olmadığımız malum metodu seçiyor:
“Sayın Valimizin son derece çalışkan ve iyi çalışmaları sonucu…”
Araya hemen Göksel Göksu giriyor Atak’ın lafını kesiyor!
Sözü Eğitim-Sen fiube Başkanı Ömer Faruk Koç’a veriyor. Türkiye onun ağzından gerçekleri öğreniyor. Gaziantep’te 17 bin derslik olması gerekirken 6 bin 500 derslik olduğunu, 454 bin öğrencinin özeller de dahil 855 okulda eğitim gördüğünü anlatıyor. Türkiye’nin birçok ilçesinin nüfusunu aşan 5 binin üzerinde öğrenci bulunan okullar bulunduğunu, bunun başarıyı engellediğini, başarılı öğrencilerin 20-25 kişilik sınıflardan çıktığını, oysa ortalamanın 50 olduğunu, öğretmen sayısının yetersizliğini…
Göksel Göksu son sözü tekrar Milli Eğitim Müdür yardımcısı Fikret Atak’a veriyor.
“Sayın Valimizin önderliğinde inşallah, inanıyoruz biz bu işin üstesinden geleceğiz…”
Fikret Bey sizi yalnız ben izlemedim, bütün Türkiye izledi.
Ne yazık ki, bir dönem de milli eğitim müdürlüğünü yaptığınız Gaziantep’in eğitimde neden 81 il içinde 80’inci olduğunu anlatma görevinizi, Vali Erdal Ata’ya olan engin sevginiz ve bağlılığınız engelledi!












Yarınımız zengin mi?