Olmaaaaz!.. Siyaset oyunu bozulur

YAYINLAMA: 15 Aralık 2018 / 20.00 | GÜNCELLEME: 15 Aralık 2018 / 20.00

Ülkede demokrasi algısının/anlayışının sadece ve sadece "seçim kazanma" üzerinden değerlendirilmesi üzülecek bir durum...
"Kazanalım, sonrasına bakarız!.." anlayışı...
31 Mart 2019'de yapılacak "yerel seçim"e -maalesef- bu anlayışla gidiliyor.
Manzaraya bakar mısınız?
Sanki genel bir seçimmiş gibi "güç birliği, ittifak, falan-filan" yapılıyor.
Sanki kurbanlık pazarlığı...
Pazarlık için tokalaşan iki kişinin kolları koparcasına salla babam sallıyor.
Neyin pazarlığı bu?
-Sen şu şu illerde, ben de bu illerde seçimde birbirimizi destekleyelim.
"Genel başkanlar pazarlığı" bu...
-Peki, seçmen yurttaş nerede?
O sandığa gidip oyunu kullanacak... Görevi o!..
Bu nasıl bir demokrasi oyunudur yahu? Yurttaş bu demokrasinin neresinde?
Genel başkanlar ne zamandan beri yurttaşın oyuna ambargo uygulamaya başladı?
Bu demokrasi anlayışıyla nereye gidiliyor böyle?
Yurttaşa; şuraya oy vereceksin, şöyle yapacaksın, deniliyor.
Yol gösteriliyor.
Bari birleşin!.. Nedir bu bitmeyen çirkinlikler?
-Biz bize benzeriz!..
Benzeyin kardeşim de azıcık da demokrasiye katkı verin...
"Seçim Kanunu", Siyasal Partiler Kanunu'nu da aklınıza getirip düzeltin, demokrasiyi biraz olsun düşünün, keyfiliklerden uzak tutun, güçlendirin.
Ne yaparsın ki bizim demokrasi algımız da bu!..
Seçimi kazanmak, sandıktan çıkmak üzerine kurulu bir anlayış...
Ve bir siyasal parti liderinin mutabakat/anlaşma, yani tokalaşıp yarım saat el salladıktan sonra beşuş bir yüzle "Demokrasiyi güçlendirerek yola devam edeceğiz" başarı(!)lı olma ifadesi.
Neyin demokrasisi bu?
Seçmen yurttaşı minik masa üstü robot görmek; zembereğini kurup sandığa göndermek mi demokrasi?
Ne biçim demokrasi algısı bu?
Partiler, üst düzey pazarlıkla illeri aralarında bölüşüp kendileri için seçim alanları belirlerken; seçmen yurttaşın bu konuda ne düşündüğünü dikkate almaması demokrasi kitabının hangi sayfasında yazdığını siyasetçiler gösterseler de siyaset kültürümüz gelişse!..
Bizim gibi düşünen partili yurttaşlar da tepkilerini göstermeye başladılar hemen.
Güç birliği, siyaset ortaklığı, mutabakat vb. ne derseniz deyiniz; yerel seçimde önce partilerin il başkanları aralarında görüşüp karara bağlanmalıydı. Toplumsal mutabakat böyle olur.
Böyle yapılmadığı için, şimdi partilerin il örgütlerinden itiraz sesleri yükseliyor.
Gördünüz mü, halka inip siyaset yapmamanın ne tepki getirdiğini?
Ama iyi oldu diyorum. Ne de olsa siyasi partilerin alt kademelerinin tepkisini ülkede demokrasi havasının iyi gittiğine yorumlamak gerek.
Aynı siyasal, ekonomik, kültürel, sosyal vb. politikaları benimseyen partilerin çokluğunun yarattığı ortamda siyaset yapıyor/yaşıyoruz.
Ülkede siyasal partilerin tüzükleri itibariyle birbirlerinden farklı olmayışlarının yarattığı bir ortam da diyebiliriz bu duruma.
Bu durumda aynı amacı paylaşıp parti parti olmanın anlamsızlığını konuşan yok!
Böylece oluşan çoklu partilerin gelip/getirdiği ortamı yaşıyoruz şimdi.
Madem seçim gelince birleşebiliyorsunuz, o zaman bunu gerçek anlamda gerçekleştirin de yurttaşların kafası rahat etsin.
Olmaaaaz!
Çünkü, "siyaset oyunu" bozulur.

Olmaaaaz!.. Siyaset oyunu bozulur