60 sene sonra

YAYINLAMA: 01 Ocak 1970 / 04.00 | GÜNCELLEME: 01 Ocak 1970 / 04.00

Birçok kişi tarihin tozlu yapraklarını pek karıştırmaz, ancak tarihte birçok dersler vardır alınması gereken. Bundan tam 60 sene evvele götürmek istiyorum sizi . Yine Nisan ayı, 1959 senesi. Genelde siyasi arena bahar geldiği zaman kaynamaya başlar. 1959 senesinde de öyle oldu.

İsmet Paşa yurt gezisine çıkmak için plan yapar. Bu planın ilk durağı Yunan Başkomutanı Trikopis’i esir aldığı Uşak ili. Uşak Milletvekili Ali Rıza Bey de şehirde mutlaka sevenlerinin bekleyeceğini ifade ederek, İnönü’yü teşvik eder. İçişleri Bakanı olarak Dr. Namık Gedik, İnönü’ye haber göndererek Uşak iline gitmemesini tavsiye eder. “Halkın galeyana gelmesi halinde çıkacak kargaşaya hakim olamayabiliriz ve meydana gelecek olaylarda zarar görürsünüz” diyerek, İsmet Paşa’yı bu geziden vazgeçirmek için çok çalışır. 

İçişleri Bakanı olan Dr. Namık Gedik 14 Mayıs evlerinde oturmazdı, Kızılay’ın göbeğinde Sakarya sapağının biraz aşağısındaki bir evde otururlardı. Kızı Ayla Gedik rahmetli ablamın sınıf arkadaşı idi ve oğlu Arda ile dostluğumuz vardı.

O günler çok sıkıntılı bir dönemdi. Ancak Halk Partisi tarafından İçişleri Bakanı’na verilen cevapta, Uşak’ta siyasi tansiyonun yüksek olmadığı belirtilerek, “İktidar partisinin vatandaşın emniyetini sağlaması görevidir” denilmektedir. Bu görevini yapmasına halkın seyahat etmesine engel teşkil etmediği de belirtilmiştir. Bu nedenle asayişi korumanın devletin görevi olduğu hatırlatılır. 

 

CHP’li 46 Milletvekili ve İsmet İnönü, trenle bu geziye çıkarken Ankara’dan uğurlamaya gelen partililer de Ankara garına, polis güçlerinin Bakanlık’tan aldıkları emirle sokulmazlar. Devrin iktidarı Demokrat Parti, İsmet Paşa’nın Eskişehir’de halka hitabetmesini engellemek için bir dizi önlemler bile alarak konuşmasını susturmak için her türlü çareye başvurur. Hatta konuşurken trenlerin ve kamyonların düdüklerini çalarak İnönü’nün sesini sabote etmeleri, toplumda dikkat çekmeye yeter. Hele Uşak tren istasyonuna gelen yollarda bir dizi kazılar yapılması ile köylülerin Uşak’a gelip, İsmet Paşa yı görmeleri engellenir. Tren garına gireceklere Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefetten tutuklanacakları, halka belediye hoparlörü ile ilan edilir. Uşak tren garında toplanan Demokrat Partili insanların fırlattıkları taşlardan bir tanesi İsmet Paşa’nın başına isabet eder, fakat Paşa buna pek aldırmaz.
  

İsmet Paşa Kayseri’de oluşan bazı olaylardan dolayı 2 Nisan’da Kayseri’ye gitme kararı alır. 3 Nisan’da Kayseri’de İl Kongresi yapılacağından, İsmet Paşa’nın bu seyahatine makul bir sebep olur. Ancak  2 Nisan günü sabah 04.00’te Mebbus Evler Ayten Sokak’taki İnönü’nün evine bir telgraf gelir. Kayseri Valisi Ahmet Kanık’tan gelen telgrafta Paşa’nın Kayseri’ye gelmemesi söylenir. Vali aynı zamanda kongreyi menettiğini bidirir bu telgrafta. “Bir vatandaşın seyahat etmesi nasıl engellenir” diye trene biner İsmet Paşa.

Ankara’dan kalkan tren Himmetdede İstasyonu’na kadar sorunsuz yol alır. Yol boyunca geçtiği her yerde halkın lehte gösteride bulunması, Paşa’yı mutlu eder. İktidar bu sevgi gösterisinden rahatsız olur. Himmetdede İstasyonu’nda tren durdurulur. Vali ve emniyet müdürü İsmet Paşa’ya, “Kayseriye giremessiniz. Geriye Ankara’ya dönün” talimatını tebliğ etmeye çalışır. İsmet Paşa Kayseri’ye gitmeye kararlı olarak 3.5 saat bekletildiği Himmetdede İstasyonu’ndan Kayseri’ye devam eder. Kayseri’ye geldiği zaman partililer tarafından coşku ile karşılanır, herhangi bir olaya şahit olunmaz.

Paşa daha sonra Yeşilhisar’dan gelen davete gitmek ister. Bu sefer buraya gitmesi engellenmek istenir. Gideceği vasıtanın önüne ve arkasına askerden barikatlar kurulur. İsmet Paşa yürüyerek barikatın bulunduğu yere doğru gider, barikat iki yana ayrılarak geçmesi için subaylar dahil selama dururlar. Hemen arkasındaki ikinci barikatın başında Binbaşı Selahattin Çetiner vardır. İkinci barikat da iki yana ayrılarak Paşa’ya selam vaziyetinde durur. İsmet Paşa gelen subaya sorar:

-       Ateş emri vermeyecek misin?

-       Ne münasebet Paşam, size ateş emri vermektense intiharı etmeyi tercih

ederim,  diyerek sanki İsmet Paşa’nın askerin başına dönüşü izlenir.

Bugün yine bir Nisan günü Ankara Çubuk’ta bir şehit cenaze törenine muhalefet partisinden yetkililerin gelmemesi isteniyor. Nedenini yine İçişleri Bakanı açıklıyor. Meydana gelecek olaydan sorumlu tutulmamak adına söylenir bu sözler. Cenazeye parti başkanı gelir. Yaratılan kargaşada parti başkanına bir sabıkalı yumruk atar. Yakın tarihimizde iktidar olanlar tarihin tozlu sayfalarında kaybolup giderlerken,  ATA rahmetlinin partisi 60 sene evvel de, 60 sene sonar da aynı tip olayla karşılaşmakta diye bir sözüm geldi söyledim hem nalına hem mıhına.

 

60 sene sonra