Televizyonun toplum üzerine etkileri
Televizyon izleme oranının yüzde 90’larda olduğu bir ülkede yaşıyoruz. Ve bu oldukça yüksek bir rakama denk geliyor. Şöyle bir baktığımızda, özellikle televizyona, hayatımızda olması gerekenden çok daha fazla yer ayırıyoruz.
Bir toplumda insanlar neyle daha çok vakit geçiriyorsa en çok ondan etkilenir. Bizim toplumumuzu en çok etkileyen de televizyon maalesef. Bu yüzden gerek dil, gerekse konuşma tarzı bakımından en çok dikkat etmesi gerekenler, sürekli ekranlarda olanlardır aslında. Ama ne yazık ki buna pek de dikkat edilmiyor.
Günümüze baktığımızda televizyon başta olmak üzere ne radyo, ne de az da olsa belli bir okuyucu kitlesine sahip gazete ve dergiler dili hiç doğru kullanmıyor. Bu yüzden konuşulan ya da yazılanlar genelde net değil. Hatta gördüğüm kadarıyla medya kuruluşlarının çoğu, dili hem kirletiyor hem de insanları olumsuz etkiliyor. Sürekli şiddet, yerli yersiz kullanılan argo kelimeler, konuşurken araya sıkıştırılan ve aslında başka bir anlama gelen yabancı kelimeler vs.
Biraz geçmişe gittiğimizde mesela 80’li ve 90’lı yıllarda yayınlanan diziler, şimdikilere göre daha bir özenle çekilmiş. Konuşmalar daha anlamlı, cümleler daha net ve kelimeler daha doğru seçilerek kullanılmış. İşte o zamanki diziler, gerçekten seyre değer diye düşünüyorum. En önemlisi de şimdiki diziler gibi öyle çok şiddet içerikli falan değiller.
Amerikalılar, televizyonla resmi olarak 1939 yılında tanışmıştır. Sürekli yanıp sönen gri bir ekranı olan televizyona tepkiler de değişik olmuştur. O günlerde izlenebilecek pek bir şey olmadığından, bazıları televizyonun hiçbir işe yaramayacağını ileri sürerken, diğerleri bunun harika bir icat olduğunu düşünmüşlerdir. Bu farklı görüşleri, iyi bir gözlemci ve sosyal eleştirmen olan E. B. White, televizyonun icadı ile ilgili olarak daha 1938 yılında bir dergiye yazdığı yazıda şu ifadelere yer veriyor: "Ben televizyonun modern dünya için bir test olduğuna ve bu yeni fırsatla kendi vizyonumuzun ötesine geçerek, ya yeni ve katlanılmaz bir barış bozucuyu, ya da gökyüzünde kurtarıcı bir parıltıyı keşfedeceğimize inanıyorum. Ya televizyonla yükseleceğiz, ya da onunla düşeceğiz, Bundan eminim."
Televizyon dizileri insanların psikolojisine ve sosyal yaşantısına oldukça etki ediyor. Toplumda gelinen noktaya baktığımızda bunu rahatlıkla görebiliyoruz.