Rehber - Mentor - Koç
Rehberlik, mentorluk, koçluk hakkında ne denebilir? Onlar da lider midir?
Rehberlik, liderlikten biraz daha farklı bir kavram. Rehber yol gösteriyor, bilgilendiriyor, soruları yanıtlıyor, ilgiyi bir yöne çekiyor, anlatıyor, kaynak temin etme işlevi görüyor. Rehberin sorumluluğu insanları belli bir yerden daha önceden belirlenmiş başka bir yere götürmek, gidilen yöreyi gezdirmek, özelliklerini anlatmak ve sonra sağ salim geri getirmek.
Peki ya mentorluk?
İngilizcedeki mentor sözcüğünün dilimizde tek sözle ifade bulan bir karşılığı şimdilik yok. Mentor sözcüğü, ağabeylik, hocalık, yol göstericilik, akıl hocalığı anlamına gelecek şekilde kullanıldığında ilk çağlardaki kullanımına göre anlamı biraz farklılaşır. Mentor, mitolojide Truva savaşına giderken Odysseus’un evini ve oğlu Telemachus’un eğitimini emanet ettiği dost, sadık danışman Mentor’un adından geldiği biliniyor. Mentor, bir başka şekilde anlatımla, oyunda olmadığı halde oyuncuya etkenliğini artıracak yardım verme faaliyeti.
Akıl hocalığı sözleri dilimizde sanki perde arkasından birilerinin manipülasyonu (karşıyı kendi istekleri doğrultusunda kandırarak oynatma çabası) varmış çağrışımını yapıyor. Abilik sözü ise koruyuculuk, hamilik yönlerini ifade ediyor.
Mentorluk çok değişik bir beceri seti istiyor. Mentor, neyin yapılacağını söylemiyor, sorumluluğu üstlenmiyor, eleştirmiyor, yargılamıyor, fırçalamıyor, her şeyi bilmiyor, hafiye görevi yapmıyor, hiçbir şeyin nedenini sormuyor, zorlamıyor - belli bir hareket tarzını empoze etmiyor - karşıyı belli kalıplara sokmaya çalışmıyor, dinliyor, soru soruyor, aktarıyor, kaynak gösteriyor, istenirse yumuşak geri bildirimde bulunuyor, yardım elini uzatıyor.
Mentorluğun en çok her şeyi bilmez vasfı hoşuma gidiyor. Bizde malum herkesin her şeyi bilmesi beklenir de!
Peki, koçluk nasıl bir iş?”
Mentor sözcüğündeki gibi coach sözcüğünün kültürümüzde bu derinlikte bir kavram olmadığı için karşılığı dilimizde yok. “Koç” diye geçiştiriliyor.
Bundan 15–20 yıl kadar önce TV de oynatılan bir kenar mahalle lise basketbol takımı ve onun Koç adıyla çağrılan antrenörünün başından geçenleri anlatan dizi ile ülkemizde basketbola karşı olan ilgi ve koçluk teriminin kullanılması yaygınlaştırdı. Çoğu vatandaşın bu koç sözcüğünü, bildiği kurbanlık boynuzlu koç ile karıştırdığına eminim.
Koçluk, kenarda oturarak veya durarak, oyuna fiilen katılmadan, takımın performansını artırmak için günlük ve anlık yardımlarla, gerekli başarım ortamını yaratma faaliyetine deniyor. Hem bireylere ve hem de takımlara uygulanabiliyor. Akıl hocalığından farkı koçun birey veya takımın performans sorumluluğundan pay alması, takımla birlikte kazanıp, birlikte kaybetmesi.