Mevki
Bir yolu var...
İki # - “Toplantıda ne kadar sürecek?
Bir # - “Senin oynayacağın role bağlı!”
İki # - “Nasıl yani…”
Bir #- “Sen sadede gelip, konuların sapmasını önlersen, geyiğe müsaade etmez isen, konuşulanları sık sık toparlarsan çabuk sona erer.”
Takım içinde değişik roller oynuyoruz, aynen tiyatroda aldığımız roller gibi. Bunların bazıları bize veriliyor, bazılarını biz sevip, üstleniyoruz, bazılarını da mecburen ifa ediyoruz.
Nedir bu değişik roller?
Arabulucu – bağdaştırıcı rolü... arabulucu, fikirleri ve bulunulan mevkii ve durulan yeri bağdaştırır, gerilimi azaltır. Başı çeken rolü... başı çeken yani lider, girişimi başlatır, ilk adımı atar, öneriler yapar. Dümenci rolü... Dümenci, gidilen yönü dağılmadan korur, eşgüdümü sağlar. Düzenleyici rolü... Düzenleyici, açıklamalarla karışıklıkları ortadan kaldırır, tanım yapar, vurgular, ek bilgi vererek gruba katkıda bulunur. İzleyici rolü... Kimi zaman sessizce izler, olup bitenin ne olduğunu anlamaya çalışır, bilgi veya veri toplar. Katan rolü... Katıcı, açıklama ister, katılım için diğer kişilere olanak yaratır. Kayıtçı rolü... Kayıtçı, kayıtları tutar, raporlar; takım tatminini ölçer. Mimar rolü... Gerçekleri arar, önerileri sorar, başkalarının fikirleri üzerine inşa eder. Özetçi rolü... Fikirleri bir araya toplar, önerileri yeniden ifadelendirir, kat edilen mesafeyi açıklığa kavuşturur. Polis rolü... Düzeni korur ve denetler, çalışma kurallarının bozulmamasına dikkat eder. Teşvikçi rolü... dostça ve hazır bekler, başarıyı kutlar, diğer bir fikri doğrular, yıkıcı olmayan şakalar yapar. Toparlayıcı rolü... Sonunda derleyip toparlar ve sonuca bağlar.
Bunların, kâh birini kâh bir kaçını bir arada üstleniyoruz. Oyna oynayabildiğine. Düşünüyorum da ben en çok hangi rolleri üstlenmeyi seviyorum, hangilerinin hakkını verip layıkıyla yerine getirebiliyorum?