Leylekler semalarda
Yaz mevsiminin son günündeyiz. Bundan sonra havalar yavaş yavaş serinlemeye başlayacak. Mevsimin yanı sıra hava sıcaklıklarının düşeceği bilgisini şu sıralar göç eden leyleklerden de alıyoruz. Baharın müjdecisi olarak da bilinen leylekler, yaz mevsiminin bitimiyle birlikte, sürüler halinde daha sıcak bölgelere göç etmeye başladı.
Bu kuşlara, küçüklüğümden beri hep ayrı bir ilgi duydum. Birlikte uçtukları zamanki sevimlilikleri bir yana, merhametli ve paylaşmayı seven bir kuş türüdür aynı zamanda.
Anadolu, sadece medeniyetler için değil aynı zamanda hayvanlar için de bir köprü görevi görüyor. Bahar ve yaz aylarını Avrupa ve İskandinav ülkelerinde geçiren bu göçmen kuşlar, ağustos ayından başlayarak kışı geçirmek üzere Afrika ve Uzakdoğu’ya doğru göç etmeye başlar.
Mart ayından itibaren göçmen kuşların yerleşim ve geçiş yeri olan Anadolu, bu dönemde yaklaşık 5 milyar göçmen kuşa ev sahipliği yapıyor. Bunların içinde en ilgi çekici türlerden biri ve göçmen kuşların en ünlüsü leyleklerdir.
Göç sırasında yüz binlerce leylek aynı anda havada dans edercesine uçar. Daha sıcak bölgelere ulaşmak için gökyüzünde kimi zaman kanat çırpan kimi zaman da süzülen leylekler eşsiz bir görüntü ortaya çıkarıyor.
Leylekler, her yerde olduğu gibi Türkiye’de de en sevilen hayvanlardan biri. Öyle ki, leyleği havada görenlerin o yıl çok seyahat edeceğine, evinin çatısına leylek konanların da yakın zamanda ev sahibi olacağına dair bazı inanışlar dahi mevcut.
Bir sonraki baharda ülkemize tekrar dönecek olan leylekleri, göç sırasında besin azlığı, avcılık, çevre kirliliği gibi pek çok tehlike bekler. Bu sorunlar, yeterince zahmetli olan göçü, çoğu zaman imkânsız hale getirmekte ve göç döneminde çok sayıda leylek ne yazık ki ölmektedir.
Doğadaki her canlı çok önemlidir. Doğayı paylaştığımız ve kültürümüzde de ayrı bir önemi olan göçmen kuşları korumamız ve onlara her türlü kolaylığı sağlamamız gerekiyor. Umarım göçmen kuşlar bir sonraki gelişlerinde, daha temiz ve daha huzur bulabilecekleri bir ortamla karşılaşırlar.