Yaşlılıkta fiziksel aktivitenin önemi
Sağlıklı yaşlanmak sadece kendimiz için değil, çocuklarımıza, çevremize yük olmamak için, devlet bütçesine yük olmamak içinde oldukça önemlidir. Çünkü çok basit uygulamalarla sağlığımızı korumak mümkün iken bunları yapmadığımızda yaptığımız sağlık girişimleri gerçekten çok pahalı uygulamalardır ve zamanımızı daha keyifli, mutlu işlerde harcayacağımıza hastanelerde geçirmek hiç birimizin tercih edeceği bir yaşam biçimi değildir.
Modern yaşamın getirdiği rahat yaşam biçimi sonucu, yapılan sınırlı aktiviteler, vücut fonksiyonları ve fiziksel yeteneğin azalmasındaki en büyük etkendir.
Yaşlanma ile ortaya çıkan hareket azlığı vücudumuzda istenmeyen değişikliklere neden olmaktadır. Hareketsiz yaşam etkisini 3 günlük yatak istirahatinde bile kas iskelet sisteminde kendisini gösterir. Gerçekten yaşlanmak istiyorsanız günlük işlerinizi bırakabilirsiniz. Çünkü kemik erimesi hızlanacak, kas güçsüzlüğü ve kas erimesi başlayacaktır.
Kalp ve damar hastalıkları ile ilgili olarak damarlarda tıkanma, plazma hacminde azalma, hipotansiyon ve damarlarda pıhtı oluşma eğilimi ve tıkanmalar başlayacaktır.
Deride incelme, yatak ve basınç yaraları ödem oluşacaktır. Derimiz, bizi kaplayan en büyük ve çok önemli bir organımız olmasına rağmen maalesef vücudumuzda bakımını ihmal ettiğimiz en önemli organımızdır. Gece yatmadan önce zeytinyağı ve gliserin, limon karışımı ile tüm vücudumuzu ovmamız bizim deri sağlığımızı koruyacak ve birçok romatizmal hastalıkları da azaltacak ve rahat bir uyku sağlayacaktır. Fakat uyku deyince şunu eklemeden geçemeyeceğim.
Kaliteli uyku uyumayı maalesef bilmiyoruz. Perdeler koyu renk ışık sızdırmayacak şekilde olmalı odamıza hiçbir şekilde ışık sızmamalı, televizyon telefon vs. kesinlikle bulunmamalıdır. Gece saat on bir veya on ikiyi geçmeden uyumaya çalışmalısınız.
Hareketsiz ve sürekli yatar pozisyonda uzun süre oturmak, yaşamak nefes almada zorlanma öksürme mekanizmasında bozulma, broşları temizleme görevi yapan süpürgeciklerin hareketliliğinde azalma, akciğerin havalanma kapasitesinde azalma zatürre gibi mikrobik akciğer hastalıklarında artma, akciğerlerin kan pıhtısı ile tıkanma riskinde artma söz konusu dur.
Su tüketiminin azalması idrar çıkışının geciktirilmesi, idrar yapmada zorlanma, taş, kum, iltihap oluşumunu artırır. Su tüketimine dikkat ederek sık sık su içmeye dikkat edilmelidir.
Hareketsiz yaşam insülin direnci, kilo alma, kemik erimesi ve hormonlarda değişiklik yaratır. Kabızlık artar, iştahsızlık söz konusu olur. Az besin tüketiminde gerekli vitamin ve mineral, protein alınamayacağı için malnutrisyon, kas erimesi, algıda azalma, öğrenmede zorluk başlayacaktır,
Sinir sistemi ile ilgili olarak dalgınlık, depresyon, duygu durum bozukluğu, hareketlerde denge bozukluğu görülecektir.
Peki, tüm bu hastalıkları be belirtileri azaltmak için neler yapmalıyız.
Önce doğru, yeterli ve dengeli beslenme ve yeterli fiziksel aktivite ve egzersiz yapmak, derin nefes egzersizlerini öğrenmek ve uygulamak, uyku düzenine dikkat etmek.
Fiziksel egzersizlere gelince, yaşam için gerektiği kadar hareket etmek, her gün en az 20 dakika yürüyüş yapmak, haftada 2 defa terleyecek ve derin solunum yapacak kadar egzersiz yapmak, yaşamsal aktivitelerde bulunmak, asansörü 1 kat dahi alsa erken inmek veya 1 kat çıkmak, arabalarımızı markete giderken uzak bir yere park etmek, bisiklete binmek dans etmek, yüzme ve güneşli havalarda d vitamin ihtiyacımızı da düşünerek bol bol parklarda öğlen vaktinde vakit geçirmek, parklardaki egzersiz aletlerini kullanmak sağlığımızı korumada, daha geç yaşlanmamızda bize çok çok önemli katkılar sağlayacaktır.